Şair ve yazar. 23 Aralık 1960, Hisarkavak köyü
/ Mecitözü / Çorum doğumlu. Muş Yavuz Selim İlkokulu (1972), Taşova Lisesi
(1977), Hava Teknik Okulu, Hava Teknik Lisan Okulu (İngilizce, 1979) mezunu.
Astsubay olarak çalıştı. 12 Eylül (1980) askeri yönetimi döneminde Sıkıyönetim
Yasası çerçevesinde yargılanarak altı yıl hapis cezasına çarptırıldı. Muğla,
Aydın, Nazilli ve Buca cezaevlerinde dört yıl (1987-91) yattı. Hapisten
çıktıktan sonra 1999’a kadar Datça’da yaşadı ve değişik işlerde çalıştı. 2000
yılında Ankara’ya yerleşerek bir dönem Damar dergisinin, sonra da Kum
dergisi ve yayınlarının genel yayın yönetmenliğini yaptı.
İlk şiiri, 1982 yılında İzmir’de Bireşim
dergisinde çıktı. Daha sonra şiir ve yazılarını Yaba-Öykü, Gökyüzü, Dönemeç,
Varlık, Temmuz, Yeni Olgu, Bireşim, Damar, Yazıt, Kıyı, Virgül, Gerçek Sonat,
Berfin, Promete, Kum, Parantez (Almanya), Sanat Olayı, Edebiyat ve
Eleştiri, Cumhuriyet Kitap, Radikal Kitap, Ütopya, Fanatik, Papirüs, İnsancıl,
İle ve Agora gibi dergilerde yayımladı. Hayatı ve onu içeren şeyleri
şiirlerine taşırken, daha çok imgeye yaslanan şiirler yazdı. Bu nedenle “imgeci” bir şair olduğu söylenebilir.
1986 yılında AHFÖD Şiir Başarı Ödülünü, 1987
yılında İÜFÖD Şiir Yarışması İkincilik Ödülünü, 1989 yılında İnsan Hakları
Derneği Şiir Yarışması Birincilik Ödülünü, 1996 yılında da Ali Rıza Ertan Şiir
Ödülünü, 2000 yılında Damar Dergisi Edebiyat Emek Ödülünü, 2001’de SES ve
İbrahim Yıldız şiir ödüllerini ve Susmalar Kitabı ile de 2003
Behçet Aysan Şiir Ödülünü aldı. Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar
Sendikası ve Uluslararası PEN Yazarlar Derneği üyesidir.
“Susmalar kitabı; gevşek bir dokuya izin
vermeme, okuru, kolaya kaçma alışkanlığından yahut ‘içeriksiz yığılma’nın kuru
gürültüsünden uzak durmaya bir davet midir? Okurun algısını zorlamaya yönelik
şiirlerde nahif olan olgu susmak edimi oluyor ama bunu da okura ödünç veriyor
sanki. Susma’yı bilincin sezgiye teması sağlıyor; yalnızca sezgi yahut yalnızca
bilinç yetmiyor: ikisini birlikte düşünüyor...” (Ahmet Telli)
“Aşkın, kaçınılmaz olarak coşkuyu içerdiği
sesin, ‘sesler’in her şeyi tüketen o ucuz çoğulluğundan, o çoğulluğun ortak
algısından, dolayısıyla saygısız bir saldırıdan korunması için bir susmaya
dönüştürüldüğü, bize susmanın çoktan unuttuğumuz erdemini işaret eden şiirler
toplamı, ‘Susmalar Kitabı’ ... Şair bize ‘sonsuzluğu ele geçirinceye kadar /
susalım’ diyorsa, sanırım özenle üzerinde durulması gereken, şimdi ve gelecek
kavramı ile tüm insan etkinliklerinin dile geldiği söz arasındaki ilişkidir.” (Şükrü Erbaş)
“Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünme,
eleştiri kitaplığımız için gerçek bir kazançtır... Yaratıcı Yazarlık ve
Deneysel Düşünme düpedüz yaratıcı yaratıcı düşüncenin ürünüdür.” (Semih Gümüş)
“Aydın Şimşek’in ‘bence’ diyerek başlayıp
‘bence’ diye noktaladığı bir yapıt bu ve elbette yaratıcı düşüncenin ürünü.
Okunduktan sonra rafa kaldırılmayacak, hep masanın üzerinde tutulacak ve genç
yazar adayları açısından zaman zaman yeniden okunacak bir yapıt.” (Hasan Ali Toptaş)
ESERLERİ:
ŞİİR: Ertelenmiş Buluşma (1987),
Arınmış ve Ölümsüz (1994), Ayrılıklar İmgedir (1999), Aşk
Ayrılığı da Bilir (2000), Susmalar Kitabı (2003), Sesler
Kitabı (2006).
DENEME-İNCELEME: Siyasal Tarih Sürecinde
Sanat ve İktidar (2001), Estetik ve Eylemlilik (2002, Estetik ve
Mücadele Estetiği adıyla, 2006)), Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünme (2006).
KAYNAK: Hüseyin Atabaş / Aydın Şimşek’le
‘Sanat ve İktidar’ Üzerine (Cumhuriyet Kitap, 26.4.2001) - ‘Hıza Karşı Yazmak
Hıza Karşı Devrimci Kalabilmek’ (Agora, Kasım - Aralık 2005), Tuncer Uçarol /
Kum’daki Üç Şiiri (Kum, Aralık 2002), Betül Tarıman / Susku Evindeki Şeyler
(Cumhuriyet Kitap, 2.10.2003), Hüseyin Atabaş / Söyleşi - Şükrü Erbaş /
Susmanın Vardığı Yer - Ahmet Telli / Aynanın Kırıldığı Yer - A. Mümtaz İdil /
Şiir İnsanları Yakaladığı Zaman... - Salih Bolat / Biçim İçerik Bütünlüğü
(Cumhuriyet Kitap özel bölüm, 9.10.2003), Işık Kansu / Eve Dönmek (Cumhuriyet,
14.2.2004), Çiğdem Ülker / Susmalar Kitabı (Varlık Kitap, Haziran 2004), Sunak
(Ocak 2006), Semih Gümüş (Radikal Kitap, 10.3.2006), M. Sadık Aslankara
/Kitaplar Adası (Cumhuriyet Kitap, Mayıs 2006), Hasan Ali Toptaş / Yaratıcı
Yazarlık ve Deneysel Düşünme (Milliyet Sanat, Mayıs 2006), Zehra Çam / Söyleşi
(İle, Mayıs-Haziran 2006), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
"Tenimin
kokusu yoluna ışık olsun!"
Mürüvvet Adalı
Dilsiz
görüntüyle seyrediyor kendini
Üç ayrı renkle,
üçü de siyah.
Kendisi,
sevgilisi ve ben
beyaz bir
acıdan geçiyoruz
tüm çekim
hallerini yineleyerek insanın:
Eski: İonyalı
tüccar yağdan ve zifirden çıkartıyor ellerini
Dertli:
Urartulu güneş ustası kendini içiyor taş yerine
Ben: Ney
üfleyen kadından çoğalıyorum hüzne ve aşka
Kendi:
Yalnızlıktan geliyor, upuzun bir gülden
Öteki: Gülü
unutma, gülü kurutma! Yalnızlık dipsiz kuytudur.
Yeni : Değişen
ne ki, kan damlasıyken insanlık.
Dilsiz
görüntüyle sığınıyorsun kendine, yağmuru ve
göçebe
renklerle topluyorsun geceyi. Geceye bağlayarak kalbini.
Kalbin şiir ve
dilden gelinen seyyah, şiire ortak suç, dille susuş.
Orada üç soru
bekliyor geçmişini, şimdini, geleceğini: Aşk
üç siyah zaman,
çoğaldıkça azan, çoğaldıkça azalan... azan
Soru: Sen de
ölülerin arasına dönmeyecek misin miskin kabulleniş
Soru:
Unutulur muyum, ben de unutur muyum ölümcül reddediş
Soru : Ney
ve hilal'le ölçülen bir yara değil misin bu dünyada.
Dilsiz
görüntüyle ağzını ağzıma alıyorum, dil-dilin:
Tüm kokuların
bukağında, gecenin ses olduğu susuşla.
Kalbini
kalbimde öpüyorum, içeride ben, dışarıda biz
uykusu bozuk
saatlerden artakalan kapılar ve sokak.
Kapılar
kapanınca bir tek acı özgürdür... Acı özgürdür!
Orada ip
mermeri keser, orada tenini tenime aldığımda
Birbirine
katlanmış üç siyah renk kalır içimizde:
Siyah:
Kendine en uzun yoldur insanın içi, en uzun keder.
Siyah: Ben
ötekidir, kendimize benzetmeye çalıştığımız ötekiben.
Siyah: En
büyük ceza değil midir insan insana.
Ney ve hilal,
suça ortak şiirdir şimdi.