Eğitimci,
iş adamı, şair ve yazar, siyaset adamı, STK yöneticisi, XXI. ve XXII. Dönem Osmaniye
Milletvekili. 1954, Osmaniye doğumlu. Baba
adı İbrahim Hakkı, anne adı Selver. İlkokulu ve İmam Hatip Lisesini Osmaniye’de
okudu. Atatürk Üniversitesi İslâmi İlimler Fakültesi Tefsir-Hadis Bölümü
mezunu.
Üniversite
öğrenciliği yıllarında çeşitli gazete ve dergilerde şiir, makale ve
araştırmaları yayımlandı; yazı işleri müdürlüğü görevinde bulundu. Eğitimini tamamladıktan
sonra Osmaniye İmam Hatip Lisesi ve Adıyaman Lisesi Öğretmeni ve İdarecisi,
Osmaniye ve Kadirli Zihinsel Özürlü Çocuklar Eğitim ve Koruma Dernekleri ve
Okulları Kurucusu, Ünallar AŞ ve Osimpaş AŞ Kurucusu ve Yöneticisi olarak görev
yaptı.
Ünal,
öğretmenlikten ayrıldıktan sonra serbest ticarete başladı. Osmaniye’de Zihinsel
Özürlü Çocuklar Eğitim ve Koruma Derneğini kurdu.
Şükrü
Ünal, 1999 genel seçimlerinde XXI. Dönem (18.04.1999 – 03.11.2002) FP’den Osmaniye
Milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi. Sonra bir grup milletvekiliyle birlikte Adalet
ve Kalkınma Partisi’nin kuruluşunda görev aldı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK
Parti’den milletvekili seçilerek (XXII. Dönem, 03.11.2002 – 22.07.2007)
parlamentoda Osmaniye’yi temsil etmeyi sürdürdü.
Güçlü
bir şair olan Şükrü Ünal’ın, Karanfiller Kırılınca adlı bir şiir kitabı vardır.
Evli ve 6 çocuk babasıdır.
KAYNAKÇA: Şükrü Ünal / Karanfiller Kırılınca, İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007), TBMM Albümü 3. Cilt 1983-2010 (2010), Dostluğa Adanmış Yıllar (kemahkalesi.blogspot.com, 5 Ağustos 2013), Şükrü Ünal kitapları (nadirkitap.com, 29.06.2019).
BİR HÜZÜN MASALI
Şükrü ÜNAL
Hüzün
düştü gönlümün en derin köşesine,
Gözyaşlarım
boşaldı, sel oldu aktı bugün.
Karardı
bütün dünyam seni kaybettiğimde,
Ciğerlerim
kavruldu, bin ateş yaktı bugün.
Hayalin
hiç gitmedi gözlerimin önünden,
Gözlerin
gözlerime bir başka baktı bugün.
Hayat
bir başka acı, hayat bir başka güzel,
Yıldızlar
birer fener, gözler berraktı bugün.
Hasretle
yandım durdum, özlem sardı benliğim,
Ayrılık
pek çok acı, vuslat ıraktı bugün.
Kurudu
kır çiçeğim, dudaklarım yarıldı,
Bulutlar
uçuşurken şimşekler çaktı bugün.
Bülbüller
küsüp gitti, güllerin nazlarından,
Halbuki
mutluluktan pek coşacaktı bugün.
ŞÜKRÜ...
Neden sızlanıp şikayet ediyorsun?
Sabretsen
yüreğinde “GÜL” açacaktı bugün...
(Karanfiller
Kırılınca, s. 391)
İHSAN EDER
Şükrü ÜNAL
Sakın
ümidini kesme Mevla’dan
Saray
ihsan eder, han ihsan eder.
Onulmaz
dertlerle cedelleşirken
Şifa
ihsan eder, can ihsan eder.
Namerdin
bir kaşık yemeği yenmez,
Mevla’nın
yaktığı ocaklar sönmez,
Hazinesi
çoktur, bitmez tükenmez,
Sen
bir umar iken bin ihsan eder.
Şükrünü
eda et, hiç nankör olma,
Hakikate
karşı aman kör olma,
Önce
suç işleyip saçını yolma,
Doğrultur
hedefin, yön ihsan eder.
(Karanfiller
Kırılınca, s. 393)
TEBESSÜME DAİR
Şükrü ÜNAL
Tebessüm,
Ne
güzel kelime.
Ne
kadar da yakışıyor
Senin
yüzüne,
Benim
dilime…
Şarkılar
söylendi,
Türküler
yakıldı adına.
Gördüğümde
yarin yüzünde seni,
Doyum
olmaz yanaklarda
Gamzelerin
tadına...
Tebessüm,
Dosttan
dosta selam gibisin.
Tebessüm,
En
hoş, en güzel kelam gibisin...
(Karanfiller
Kırılınca, s. 392)