Yücel Koç

Gazeteci-yazar, Yönetici

Doğum

Gazeteci yazar, genel yayın koordinatörü ve köşe yazarı. 1976, Tokat doğumlu,

Meslek hayatına 1991 yılında Türkiye Gazetesi muhabirliği ile başlayan Yücel Koç, 1996'da İHA, 1999'da TGRT'de Haber Koordinatörlüğü görevlerinde bulunmuştu. 2012 yılından itibaren Türkiye Gazetesi'nde Haber Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü olarak mesleğini yürüten Yücel Koç, 2014 yılında İhlas Dijital Varlıklar'ın Genel Yayın Yönetmenliği'ne atandı.

Nuh Albayrak'ın Star Gazetesi'ne Genel Yayın Yönetmeni olmasının ardından Şubat 2015'te transfer olduğu Star'da Yayın Koordinatörlüğü görevine getirildi. 2016'da TGRT Haber Genel Yayın Yönetmenliği görevini üstlenen Koç, şimdilerde Türkiye Gazetesi Genel Yayın Koordinatörlüğü ve köşe yazarlığı görevini yürütüyor. Evli ve üç çocuk babasıdır.

HAKKINDA: TGRT Haber'in başına Yücel Koç getirildi (tokathaber.com.tr, (tokathaber.com.tr, 11 Ekim 2016), Yücel Koç kimdir aslen nereli? (gazeteoku.com, 18 Ocak 2019), Yücel Koç nereye transfer oldu (odatv4.com, 5 Mayıs 2022), Yücel Koç / Eğitimde paralel örgüt mü var? (turkiyegazetesi.com.tr, 18.09.2022), Yücel Koç - Yazıları - Başkanlık sistemi itirafları (turkiyegazetesi.com.tr, 25.09.2022), Yücel Koç - Gazeteci - Türkiye Gazetesi (tr.linkedin.com, 29.09.2022).

EĞİTİMDE PARALEL ÖRGÜT MÜ VAR?

EĞİTİMDE PARALEL ÖRGÜT MÜ VAR?

 

YÜCEL KOÇ

 

Devlet milyonlarca öğrenciye ders kitaplarını zaten bedava veriyordu.

Buna rağmen okullarda yardımcı kaynak kitap istiyorlar diye Millî Eğitim Bakanlığı bu sene onu da bedava sıralara koydu.

Az buz değil, 136 milyon kaynak kitap dağıtılmış okullara.

Fakat bu da gözünü para hırsı bürüyen eğitim rantçılarını durduramamış, bazı öğretmen ve okul yöneticileri, velilerden başka kitaplar almalarını talep etmiş!

Fiyatlara bakıyorsunuz kimi 600, kimi 800 lira.

Bir kitaba istenen rakamlar bunlar.

Öğretmenler dersi o kitaptan işleyeceği için veliler çaresiz almak zorunda.

Şu işe bakın!

 

***

 

Gazetemizin dünkü manşetinde eğitim editörümüz Mahmut Özay imzasıyla yer alan bu konu; fena canımı sıktı.

Devletin dağıttığı milyonlarca ders kitabının kapağı dahi açtırılmadan, başka kaynak kitaplardan ders işleniyorsa...

O zaman bu kitaplar niye basılıyor, milyarlarca lira harcanarak niye sıralara konuluyor?

Bakanlık üstüne velilere ekstra külfet yüklenmesin diye kaynak kitapları da temin ediyor ama bu defa da başka kitap isteniyorsa…

Kimse kusura bakmasın ben bunun altında paralel örgütlenme ararım.

Elbette bütün idareciler ya da eğitimciler için değil sözlerim…

Ama bu işte pis kokular olduğu da çok açık.

Adamlar inatla ve zorla vatandaşı soymaktan çekinmiyorlar… Belli ki rant çok büyük, vazgeçemiyorlar.

Üstelik öyle arsızlaşmışlar ki, “Kitabı şurada bulabilirsiniz” diye adres de gösteriyorlar ki, tezgâh tamamlansın!

Zaten istedikleri kitabı başka yerde bulamıyorsunuz, mecbur oradan alacaksınız.

“Bunu neden yapıyorsunuz?” diye sorunca da kılıfı hazır; “daha iyi eğitim” için illa o kitap olacakmış…

Yok efendim onunla birlikte bir kod veriliyormuş da, internetten dersi destekleyebilmek için o kod gerekliymiş de…

Bahane mi yok; minareyi çalan kılıfı uyduruyor.

Hani şunca vurguna rağmen eğitimi dünya sıralamasında bir yerlere çıkarsalar neyse, o da yok!

Geriye tek şey kalıyor; rantçılık, vurgunculuk.

Hemen her sektörde karşımıza çıkan tablo.

Toplumu yetiştiren eğitimci böyle olursa kime ne diyelim!..

Bunların yetiştirdikleri de kendileri gibi oluyor illaki!

 

***********

 

Sizi Avrupa’ya alalım

 

Almanya’dan bağlanan bir gazeteci arkadaşımız şunları anlattı televizyonda;

“Doğalgaz Almanya’da son iki yılda yüzde 2.150 arttı.

(Rakamı yanlış yazdığımı düşünmeyin, yazıyla yüzde iki bin yüz elli.)

Son iki aydaki artış yüzde 265 oranında.

Bu sadece gaz.

Elektrik ve akaryakıtta da aynı şekilde fiyat artışları var.

Üstelik uzun vadeli çözümleri yok, elleri kolları bağlı, ‘Henüz dibi görmedik. Önümüzdeki dönem daha kötü şartlarla karşılaşacağız’ diyorlar.”

 

***

 

Almanya’da halkın yüzde 40’ının bu kış faturaları ödeyemeyeceği konuşuluyor.

Geçen yıl megavat başına 85 avro olan elektrik maliyeti 610 avroya çıkmış.

Yıllık abonelikleri sona erenlere yeni ödeme planı gönderilmeye başlanmış, -ki geçen yıl ayda 165 avro ödeyen emeklinin bu sene aylık faturası 2.268 avroya çıkmış.

Aradaki farka bakar mısınız?

Bunların hepsi kendi medyalarında yayınlanan haberler.

İngiltere’de orta hâlli bir kişinin maaşının beşte birinin faturalara gideceği hesaplanıyor.

Belçika’da yeni elektrik ve doğalgaz sözleşmesi yapacak bir ailenin yıllık elektrik faturası geçen seneye göre üç kat yükselmiş.

Bu konuda Türkiye’de yaşayanlar olarak elbette biz de çok rahat değiliz.

Üstelik devlet harcadığımız doğalgazın maliyetinin yüzde 80’ini, elektrik faturamızın ise yüzde 50’sini, yani yarısını karşıladığı hâlde.

Bakın, devlet kârından fedakârlık yapıyor demiyorum, maliyetin bu kadarlık kısmını karşıladığından söz ediyorum.

 

***

 

Avrupa’dan bu örnekleri niye verdiğime gelince…

Birileri pandemiden bu yana Avrupa ile Türkiye’yi mukayese etmekten hiç geri durmadı.

Oysa dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeler ile Türkiye’yi mukayese etmeleri bile Erdoğan’ın başarısıydı…

Bekliyorlardı ki Türkiye çöksün, hiçbiri olmadı… Aksine Türkiye, bu zorlu imtihanları Avrupa ülkelerinden çok daha az hasarla atlattı.

 

Bugünkü enerji krizinde olduğu gibi…

Evet faturalar bizim de cebimizi yakıyor ama çok şükür Almanya’daki kadar değil. Üstelik Avrupa devleri gibi “Gazımız kesilecek, elektriksiz kalacağız” diye bir korkumuz yok.

Erdoğan’ı yine de beğenmiyorsanız, buyurun sizi hayranı olduğunuz Avrupa’ya alalım; başka sözümüz yok.

 

**********

 

Kral’ın ziyareti aydınlandı

 

Geçtiğimiz pazar günü İngiltere’nin yeni kralı III. Charles’ın Türkiye ziyaretlerini kaleme almış, Tokat’a yaptığı esrarengiz geziye dair hiçbir bilgi olmadığını yazmıştım.

Nitekim ulaştığım hiçbir kaynak ziyarete ilişkin net tarih veremiyor, Buckingham’a yolladıkları davette bile “90’larda Tokat’a gelmişsiniz. Bu defa sizi resmî davetle tekrar bekliyoruz” diyorlardı.

İmdadıma Anadolu Ajansı yetişti.

Kral, 1989’da Ankara’ya yaptığı ilk ziyaretin ardından 1992’de tekrar gelmiş, Kapadokya bölgesindeki kilise ve manastırların yanı sıra Çorum ve Tokat’ta tarihî yerleri gezmiş.

İyi ki AA arşivi var da, bizimle birlikte yetkililerimiz de net tarihi öğrenmiş oldu.

KAYNAK: Yücel Koç / Eğitimde paralel örgüt mü var? (turkiyegazetesi.com.tr, 18.09.2022),

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör