Akademisyen, tarih profesörü, araştırmacı, gazeteci yazar, 1973, Kars doğumlu olan Barış Doster, Kars Gazi İlkokulunu bitirdikten sonra İstanbul'a taşındı. 1990 yılında Kadıköy Anadolu Lisesinden, 1994 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldu.
Barış
Doster, daha sonra aynı üniversitenin İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler
Bölümünde, Türk siyasal yaşamı üzerine yazdığı tezle yüksek lisansını,
Atatürk'ün Kurtuluş Savaşında izlediği dış politikayı, Türk dünyasına ve mazlum
milletlere dönük yaklaşımını incelediği çalışması ile doktorasını tamamladı.
1994
yılında gazeteciliğe başlayan yazar, 1996-2006 yılları arasında Cumhuriyet
gazetesinde çalıştı, iç ve dış politika üzerine çok sayıda haber, söyleşi ve
yazı dizisi yazdı.
Marmara
Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmış olan Prof.
Dr. Barış Doster, Dış Sayfa ve Bildiren dergilerinin yazı kurulu üyeliğini de
yapmıştır.
Barış
Doster, halen Cumhuriyet gazetesinde yazmaktadır.
Kitapları:
Kuşatma
Altındaki Türkiye (2007)
Sopanın
Ucundaki Müttefik Türk - ABD İlişkileri (2016)
Türkiye
Kime Kalacak - Avrasya mı? Atlantik mi? (2017)
Yönünü
Arayan Türkiye (2017)
Sopanın
Ucundaki Müttefik, Türk - ABD İlişkileri (2018)
Milli
Mücadele Işığında Türkiye (2020)
Atatürk
Türk Dünyası ve Mazlum Milletler (2020)
Cumhuriyet
Nasıl Savunulur? (2022)
Yer Aldığı Ortak
Kitaplar:
Sol
Geleceği Tartışıyor (Oral Çalışlar ile, 2000)
Türkiye
ve Karanlık Savaş (2008)
Şu
İngilizler Canımı Çok Sıkıyor - Bir Enver Paşa Kitabı (Taylan Sorgun Orhan
Koloğlu, Bingür Sönmez, Murat Çulcu ile, 2009)
Soros,
CFR ve Arap Ayaklanması (Mehmet Ali Güller (Derleyen), Haluk Hepkon ve Orhan
Koloğlu ile, 2011)
Emperyalizm
ve Türkiye - Prof. Dr. Alpaslan Işıklı
Anısına (Derleyen: Barış Doster, 2017)
Yaşayan
Türk Tarihçileri (Editör: Ahmet Şimşek, 2018)
Küresel
ve Bölgesel Güçlerin Ortadoğu Politikaları
Arap
Baharı ve Sonrası (Derleyenler: Tarık Oğuzlu - Ceyhun Çiçekçi, 2019)
Virüs
ve Toplum (Editör: Hulki Cevizoğlu, 2020)
Doğu
Akdeniz'de Rekabet - Savunma, Diplomasi, Enerji (Derleyen: Şenol Çarık, 2021)
İç
Cephe Çökerse Ülke Çöker (Çok yazarlı, 2022)
Cumhuriyet
Nasıl Savunulur? (2022)
HAKKINDA:
Barış Doster kimdir? (haberler.com, 3 Ağustos 2022), Barış Doster / Suriye
siyasetinin ağır faturası (cumhuriyet.com.tr, 24 Ağustos 2022), Prof. Dr. Barış
Doster (ankaenstitusu.com, 24 Ağustos 2022), Prof. Dr. Hüseyin Barış Doster (avesis.marmara.edu.tr, 24
Ağustos 2022), Barış Doster kimdir? (yeniakit.com.tr, 24 Ağustos 2022), Barış
Doster - Global Academy (globacademy.org, 24 Ağustos 2022), Barış Doster
kimdir? - Kitapları (kitapyurdu.com, kidega.com, 24 Ağustos 2022),
SURİYE
SİYASETİNİN AĞIR FATURASI
BARIŞ DOSTER
Türkiye
ve Suriye arasındaki gerilim düşerken kimi yorumcular, Rusya lideri Putin’in,
Ankara ve Şam yönetimlerini bir masa etrafında buluşturacağını yazıp, konuşmaya
başladılar. Sonuçta, 11 yıl aradan sonra bu aşamaya gelinmesi, gerekçesi,
sebebi ne olursa olsun, önemli ve olumlu olsa da 11 yılda yapılan büyük
hataların muhasebesini yapmak da zorunlu. Muhasebeye şöyle başlayalım...
Bu
süreçte, Suriye’den sonra en büyük zararı Türkiye gördü, hem de her açıdan. En
kazançlı çıkan devletler ABD, Rusya, İsrail ve İran oldu. PKK- PYD-YPG terör
örgütü de ABD desteğiyle kazançlı çıktı. ABD, Suriye’ye yerleşti. Rusya,
Suriye’de zaten güçlü olan nüfuzunu ve Suriye’deki üslerinin sayısını artırdı.
İsrail, Arap dünyasında en çok çatıştığı ülke olan Suriye’nin, iç savaşla
yıpranmasından dolayı kazananlar arasında yer aldı. İran, Suriye’deki mevcut
etkisini daha da yükseltti. Türkiye’nin yanında, Suriye ve Irak’taki Türkmenler
de kaybetti bu süreçte.
Daha
geniş ölçekte, Doğu Akdeniz ölçeğinde bakarsak Yunanistan; hem Mısır hem de
İtalya ile münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşması imzaladı. Yunanistan ve
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY); arkalarına ABD ve Avrupa Birliği’ni,
yanlarına Mısır ve İsrail’i alıp, Türkiye’ye karşı cephe kurdular. Birleşik
Arap Emirlikleri ve Bahreyn, İsrail’le ilişkileri normalleştirmeye başladılar.
Yunanistan; Doğu Akdeniz ülkesi olmadığı halde, Doğu Akdeniz’de öne çıkmaya
başladı. GKRY 2004’te, Suriye 2009’da, Libya 2009’da, Lübnan 2010’da MEB ilan
ettiler. GKRY; 2003’te Mısır, 2007’de Lübnan, 2010’da İsrail ile MEB imzaladı.
Türkiye ise ancak 2019’da Libya ile deniz yetki alanlarına ilişkin mutabakat
muhtırası imzaladı. Henüz Doğu Akdeniz’de MEB ilan etmedi. Çok gecikti.
Türkiye’nin
Hesap Hatası
Soruna
ulusal ve bölgesel açıdan sonra, küresel ölçekte bakarsak, ABD; Suriye’ye
yerleşti. PKK-PYD-YPG terör örgütüne her türlü desteği veriyor. Türkiye’ye
karşı açıktan destekliyor. Suriye’nin petrol zengini bölgelerinde, petrol
çıkarmak için, birlikte çalışıyorlar. ABD; Türkiye’nin yalnızlığından
faydalanarak Yunanistan’ı adeta açık bir üs haline getiriyor. Girit ve Güney
Kıbrıs’ta da üs kuruyor. Fransa; Yunanistan ve GKRY’yi Türkiye’ye karşı
kışkırtıyor. Güney Kıbrıs’ta üs kuruyor. Libya’da Türkiye’nin karşısında
konumlanıyor.
Sonuçta
şu görüldü. Son aylarda Türkiye; Arap ülkeleriyle ilişkilerini yeni yeni
normalleştirmeye başlarken Arap ülkeleri İsrail’le çoktan normalleştiklerinden,
din ve mezhep temelli dış politikanın, Ortadoğu’da kaybetmeye mahkûm olduğu
anlaşıldı. Türkiye’nin, İslam dünyasının öncüsü, Arap aleminin lideri,
Ortadoğu’nun sözcüsü olduğunu söyleyen, Lozan’ı beğenmeyen, Montrö’yü
küçümseyen dış politika çöktü. Türkiye’deki Müslüman Kardeşler (İhvan) sevgisi,
Türkiye’ye büyük zarar verdiği gibi, Arap dünyasını da ürküttü. Laikliğin,
sadece iç siyasette değil, dış siyasette de ne kadar önemli olduğu bir kez daha
anlaşıldı.
KAYNAK:
Barış Doster / Suriye siyasetinin ağır faturası (cumhuriyet.com.tr, 24 Ağustos
2022).