Bülent Parlak (Şair)

Genel yayın yönetmeni, Şair ve Yazar

Doğum
05 Ekim, 1979
Ölüm
19 Nisan, 2022
Eğitim
Lise mezunu
Burç

Şair ve yazar, İzdiham dergisi genel yayın yönetmeni (D. 5 Ekim 1979, Malatya – Ö. 19 Nisan 2022, İstanbul).

Bülent Parlak, 5 Ekim 1979 tarihinde Malatya'da sekiz çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldi. Şairin dört ağabeyi, üç tane de ablası vardır. Parlak 6 yaşında babasını, 19 yaşında da annesini kaybetti.

İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Malatya’nın Konak beldesinde okudu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni kazandı ve burada bir sene okudu. O yıllarda staj için gittiği bir gazetenin reklam servisinde çalıştı. Gittiği okulları birincilikle bitiren şair, maddi yetersizliklerden ötürü İletişim Fakültesi'ni bırakmak zorunda kaldı.

Şiir yazmaya ilkokul yıllarında başladı. Bir adisyonun üstüne karaladığı şiirini, Dergâh dergisine gönderdi. Mustafa Kutlu tarafından desteklenen şairin, 2005'ten itibaren ilk şiiri ve sonraki zamanlarda kaleme aldığı birden çok şiiri Dergâh'ta yayımlandı.

Parlak, 2007'de izdiham.com adresiyle bir edebiyat portalı açtı. Türk ve Dünya edebiyatından metinlerin, edebî yazıların, hikâye ve denemelerin yayımlandığı bu portal, sonraki zamanlarda bir dergiye dönüştü. Şair, İzdiham adlı kültür-sanat-edebiyat dergisinin kurucusu ve genel yayın yönetmenidir. İzdiham dergisi 2008'den itibaren matbu olarak "Hepimiz Ölecek Yaştayız.", "Kıyamet kopma ihtimaline karşı abonelik faaliyeti yoktur." gibi pek çok dikkat çekici sloganla basılmaya başladı. İçeriği ve mizanpajı ile oldukça sevilen dergi, orijinal kapak yazılarıyla en çok okunan dergiler arasında yer almaktadır. Derginin ilk sayısındaki kapakta "Yaşamak sağlığa zararlıdır." yazmaktadır. Sonraki sayıların kapak ve içerikleri ise oldukça ilgi çekici ve birbirinden sürükleyici konular içermektedir. İzdiham Yayınları pek çok gence hikâye, deneme ve şiirlerini yayımlama fırsatı vermiş, bu yönüyle bir edebiyat okulu misyonu üstlenmiştir. İzdiham Yayınlarından ilk kitabını çıkaran genç kalemler, kalem mahsüllerini dergi sayesinde yayımlamış ve bir kitapta bir araya getirme fırsatı yakalamıştır.

Şair 2010'da, o zamana kadar Dergâh dergisinde yayımladığı şiirlerini, Sevgili Huzursuzluğum adlı şiir kitabında bir araya getirdi. 2012'de babasına ithafen yazdığı Yalnızlığın İcadı adlı deneme kitabını, 2014'te Ricakeş, 2018'de Her Şey İçin Çok Geç adlı şiir kitaplarını çıkardı.

 

Kitapları:

 

Sevgili Huzursuzluğum (Şiir, 2010),

Yalnızlığın İcadı - 1984 (Deneme, 2012),

Ricakeş (Şiir, 2014, 2022),

Her Şey İçin Çok Geç (Şiir, 2018).

 

Vefatı:

 

Kültür, sanat ve edebiyat dergisi İzdiham'ın kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni şair Bülent Parlak, 19 Nisan 2022 günü İstanbul'da geçirdiği kalp krizi sonucu 43 yaşında vefat etti.  Bülent Parlak, Üsküdar Vâlide-i Cedid Camii'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Parlak için 20 Nisan 2022 günü öğle vakti Üsküdar Vâlide-i Cedid Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Parlak'ın kızı Yaren ve eşi Meltem Parlak ile kardeşleri Hüseyin, Cumali, Fikret Parlak tabutu başında uzun süre gözyaşı döktü. Törene Parlak'ın ailesinin yanı sıra şair, yazar arkadaşları ile öğrencileri katıldı. Parlak için cenaze namazı kılındı, helallik alındı. Bülent Parlak, törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

 

'Hepimiz Ölecek Yaştayız' Diyordu

 

Törene katılan öğrencisi Salih Bölükbaşı, "Diyecek bir şey bulamıyoruz. Allah rahmet eylesin. Herkese ağabeylik, babalık yaptı. Bize derdi 'Salih biz neden sosyal medyada TT olamıyoruz? ' Bugün TT oldu Bülent Parlak. Herkesin sevdiği bir insandı. Cumartesi günü İzdiham Dergisi'nin iftarı vardı. Veda yemeği gibi oldu. Herkesle helalleşti. Hiçbir rahatsızlığı yoktu. Beklemiyorduk. Onun bir sloganı vardı 'Hepimiz ölecek yaştayız' diyordu. Bize onu hatırlattı hepimiz ölecek yaştaymışız" diye konuştu.

 

'Şair Gibi Yaşadı'

 

Ölümünden büyük üzüntü duyduğunu dile getiren yazar arkadaşı Atakan Yavuz, "Çok neşeli, dost canlısı bir arkadaştı. Şair gibi yaşadı. Tertemiz yaşadı, tertemiz öldü. Allah rahmet eylesin" dedi.

 

'Bir Küçük Bülent Parlak Ordusu'

 

Yazar Ali Ayçil ise, "Bir ateş böceği gibi yaşadı. İktidar ilişkilerinden uzak durdu. Ateş böceği oluşu, örgütlü kötülüklere karşı mesafeli duruşu, gençlerle kurduğu samimi diyaloglar ile bir küçük Bülent Parlak ordusu oluştu İzdiham çevresinde. Genç yaşta kaybettik. Çok üzüntülüyüz." diye konuştu.

 

KAYNAK: Mücahit Gündoğdu / İnanmış Bir Adamın Ardından (sadeimge.com, 19.04.2022), Şair Bülent Parlak son yolculuğuna uğurlandı (DHA - yenisafak.com, 20 Nisan 2022), Bülent Parlak Kimdir? (haber7.com, haberturk.com, sabah.com.tr, 20 Nisan 2022),

ANNE ABARTMA ÖLÜMÜ - ARADA ÇIK GEL

ben mars’a gitmek istemiyorum

uyandırmayın olur mu

yürüyen merdivenlere ilk kez binen köylüler

tedirgin olmasın ve basamakların tam ortasına

basmasınlar diye

ellerinden tutacağım

heyecan anne

heyecan

anlık da olsa hepimizi parkinson yapıyor

beni de çarmıha gerdiler ama kimse isa demiyor bana

gelmiyor elimden yaşamaktan başka bir şey

esmer tenli çocuklar,

uçaklara doğru el sallarken bozkırın tam ortasında

günün anlam ve önemini belirten küfrü

bir pilot anons ediyor

anne abartma ölümü, arada çık gel

açlıktan düşüp bayılmasa

evdeki pirincinin bittiğini bilemeyeceğimiz kadınlar

“lan oğlum”

diye konuşarak daha samimi olduğunu sanan

yeni yetmeleri

reddediyor evlatlıktan

halbuki anne

cinayet

uzun uzun baktığımız kızın masasına gelen erkek

değil midir

 

//::https://www.izdiham.com

 

 

 

İNANMIŞ BİR ADAMIN ARDINDAN -BÜLENT PARLAK’IN DÜNYADA BIRAKTIĞI İZLER ÜZERİNE

Bülent Parlak’ı çok erken kaybettik. Her ölüm zamansızdır. Ama bazı ölümlerin sanki hiç yeri değildir. Bülent Parlak’ın ölümü bende böyle bir his uyandırdı. Böylesine enerjik, çalışkan, üretken bir adam nasıl bu kadar erken gidebilirdi. Kısa zaman önce iftara davet etmişti. İzdiham’ın yeni sayısı için yazı istemişti. Müşfik sesi, kelamı kibarla yazdıkları hala zihnimde taptaze duruyor. Mesela tam şu anda arayıp yeni bir heyecanından bahsedebilirdi. Bülent Parlak her dem yeniden doğan bir adamdı. Sürekli üreten, her engeli aşmasını bilen, yalnız ama bir ordu kadar kalabalıktı. Gelişi sessiz ama gidişi muhteşem oldu. Bülent Parlak, ruh dünyamızda görmezden gelinemeyecek orijinallikte güzellikler bırakarak ayrıldı aramızdan. Artık dünya Bülent Parlak’ı misafir etmiş bir dünya olmakla başka bir yer haline geldi.

Bülent Parlak bu çağın insanına yalnız ama onurlu durmayı kendi hayatıyla örnek olarak gösterdi. İmkânsızlıklar içinde imkânlar açarak bir edebiyat hareketi inşa etti. İnanmış bir adamın gücüyle yeni bir yol açtı. Parayla, güçle, makamla yapılamayacak dev ürünleri gönlüyle hayata geçirdi. O, bizim ideal aydınımıza giden yolun üzerindeydi. Kendini adeta paralayarak bu kurumuş havzadan ürün çıkarmaya çalışıyordu. Cahil cesaretiyle girdiği bu çetin yolda, bir derviş olarak yürüyordu. Dünyanın hiçbir aldatıcı görüntüsü ona cazip gelmiyor yalnızca kendi doğru bildiği yolda yürüyordu. Başkalarının yaptıklarına değil kendinin ne yapabileceğine odaklanırdı. Her ne koşulda olursa olsun İzdiham’ın yeni sayısını en iyi şekilde hazırlama telaşındaydı. Sayısız derdin ve telaşın peşinden gelen İzdiham’ın yeni sayısı bütün kederleri süpürüp götürürdü.

Tam bir tevazu timsaliydi. Demiş olmak için dediği sözüne rastlanamazdı. İnanmadığını söylemezdi. Konuştuğu kişiyle aynı seviyeden konuşur, üstten konuşmayı kabalık olarak nitelerdi. İçtenliği karşısında etkilenmemek elde değildi. İnsanların değerini mesleklerine, zenginliklerine, statülerine göre ölçmezdi. Yolda karşısına bir dilenci çıksa onu dostça selamlar, nezaketle konuşur, iyilikle uzaklaşırdı.

Bülent Parlak her şeyden önce iyi bir dosttu. “Nasılsın” derken hissederek derdi. Dostunun ihtiyacı olduğunda tüm varlığıyla yanındaydı. Arasına mesafe giren dostlarının arkasından bile iyi konuşurdu. Dostluğu da düşmanlığı da mertçe olanların cinsindendi. Onun için dostluk, şiirden ve sanattan önce gelirdi. Etrafındaki dostluk halesi onun dost canlısı tavrını apaçık gösterir. Her meslekten, farklı sosyal çevrelerden insanla muhabbeti vardı. Hiçbir dostluğu dünyevi kaideler üzerine kurmazdı. Onun dostluğunu kazanmak için güler yüz yeter de artardı.

Bülent Parlak, bir ironi üstadıydı. Hayatı fazlasıyla ciddiye alanların anlayamayacağı derecede dünyevi makamlara biganeydi. Temiz bir kalbe sahip olanların inceliğiyle ikiyüzlü, sahte, gösteriş yüklü tavırları mizahi bir dille eleştirirdi. Onda ironi, samimiyetsizlik karşısında bir kalkan işlevi görüyordu. Çağın dürüst olmayan yüzlerine ironi kılıcıyla durmaksızın darbeler indiriyordu. O, devrine dönemine göre değişenler karşısında hakikatin doğru sesi olmaya çalışıyordu.

Bu çağda orijinalliğini muhafaza etmiş insan bulmak epey zor. Okul, iş, toplum ve daha pek çok şeyin yonttuğu insan bir biçimde standartlaşır. Böylesine tipikleştirici bir ortam içinde özgün tavır koyan insanlar adeta irade kahramanıdırlar. Bülent Parlak, tepeden tırnağa kendine mahsus bir adam olarak tam da böyledir. Bin bir emekle çıkardığı İzdiham Dergisi’nin her satırında bu orijinalliği görmek mümkündür. Hayata, insana, doğaya incelikle bakan şair, gördüğü her şeyi yeniden kendince anlatmıştır. Bülent Parlak, yalnız bir edebiyat dergisi çıkarmamış yeni bir düşünsel dünya inşa etmiştir.

Bülent Parlak, paraya zerre kadar değer vermezdi. Dergi satışlarından eline geçen parayı kısa zaman içinde dağıtır, çoğu zaman derginin yeni sayısını çıkarmak için para bulamazdı. Öğrencilere burs verir, yazarlara telif ücreti öder, yoksul görünce muhakkak yardım ederdi. Para konusundaki zahidane tavrı, bütün bir Bülent Parlak portresinin özetidir.

Onun derdi Türkiye’ydi. Türkiye dediysek, bütün uzantılarıyla yani bütün İslam âleminin hamisi olarak Türkiye’ydi. 15 Temmuz hain darbe girişimine de, orman yangınlarına da, Kudüs’e de, Doğu Türkistan’a da Türkiye penceresinden bakarak kaygılanır, bütün Müslümanların derdiyle dertlenirdi. İzdiham Dergisi onun bu zarif çilesinin bir güncesiydi. İzdiham, popüler bir edebiyat dergisinin ötesinde gençlik arasında Türkiye kaygısının bir ateşleyicisi olmuştur. Nihayet Bülent Parlak, ömrünü vakfettiği dergisi ve edebiyat çalışmalarıyla bir okur kitlesine ulaşmış, en önemlisi de teknolojik medeniyetin yükselişte olduğu bu hız çağında gençliğe edebiyatı, okumayı sevdirmiştir. Bülent Parlak hep yaptığı gibi mümkün olanların ötesine geçmiştir.

Nezaket ve tevazu abidesi bir büyük şair, edebiyatçı daha milletimizin ulu kalbine girdi. Milletimiz Bülent Parlak’ı anımsayınca daima iyilikle anacaktır. Ruhun şad olsun bizim güzel şairimiz.

KAYNAK: Mücahit Gündoğdu / İnanmış Bir Adamın Ardından (sadeimge.com, 19.04.2022)

 

 

 

 

Yazar: MÜCAHİT GÜNDOĞDU

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör