Milli Mücadele kadın kahramanlarından
(D. 1856, Antalya – Ö.1925, Antalya). Antalya'nın en eski ve köklü ailelerinden
Çivi ailesindendir. Asıl adı Dudu olup, soyadı kanunundan önce yaşadığından
Çivi Dudusu olarak bilinmiştir. Şair ve besteci Tülay Arıcı (Çivi), torunudur. Dudu
Çivi diye de bilinirdi. Gençliğinde Beydağlarının eteklerinde at koşturarak
Türkmen geleneğini devam ettirmeye çalışanlardan biriydi. Büyük dayısı Çanakkale'de
şehit düşmüştü. Babasının erkek çocuğu olmayınca, "o zaman iş bana
düştü" demişti Çivi Dudusu. "Sülalemin adını kabul etmeyenle
evlenmem" demişti. Salih Efendizade ile evlenerek arka arkaya 7 kız çocuğu
oldu. Nihayet sekizincisi "Soyum yürüsün" diye erkek olmuştu.
Çivi Dudusu’nun heybetli bir duruşu
vardı ki, görenler çekinir ve yanına yaklaşmazdı. Kişiliği ve kendine olan
güveni, zaman içinde bütün kentte sevilen, sayılan bir insan olmasını
sağlamıştı. Yıllar gelip geçerken: Çivi Dudusu hiç genç olmadığı gibi, ihtiyar
bir kadın da olmamıştı. Kendisini değil, hep başkalarını düşünürdü. Kurtuluş
Savaşı yıllarında, kadın- erkek ağlaşıyorlardı. Vatan topraklan, düşman
çizmeleri altında eziliyordu. O, köylülere "Ağlamayı kesin, sandığınızda,
sepetinizde ne varsa getirin" dedi. "Askerlerimize; mintan dikilecek,
çorap örülecek ve yara bezi hazırlanacak" diye devam etti sözlerine.
Ertesi gün; Kaleiçi'ndeki evde toplandılar, uzun donlar, mintanlar diktiler. En
çok da yara bezi hazırladılar. Dikkat çekmemesi için, önde at üstünde Çivi
Dudusu olmak üzere, arka sokaklardan Kepez dağ yolundan batı cephesine
ulaştılar. Çok soğuk günlerdi ama onlar en acı günlerinde bile, vatanın
kurtuluşuna inanmışlardı. Antalya'da tarih yazmış en önemli figürlerden biri
oldu Çivi Dudusu. Bölgedeki kadınların örgütlenerek Milli Mücadeleye yardımcı
olmalarını sağlamıştı.