Gazeteci-yazar, mütercim
(D. 17 Şubat 1849, Sultanahmet / İstanbul - Ö. 27 Ocak 1913, İstanbul). Asıl
adı Mehmet Tevfik’tir. İlk oğlu Ziya’nın doğumunun ardından Ebüzziya unvanını
aldı. Babası, Horasan’dan göç edip Konya’nın Koçhisar kazasına yerleşen Şereflü
aşiretinden gelen ve Evkaf mümeyyizlerinden olan Kamil Efendi’dir. İlköğrenimine
Cevriye Kalfa Mektebi’nde başladı. Maliye Sergi Kalemi’nde stajyer memur olarak
görev aldı (1867). Bir süre sonra da Şurâ-yı Devlet mülâzımlığına atandı. Daha
sonra Ruzname-i Ceride-i Havâdis’te gazeteciliğe başladı. Namık Kemal
ile tanıştıktan sonra Şinasi’nin Tasvir-i Efkâr’ına geçti. Namık Kemal
ile beraberliği neticesinde Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin içinde yer aldı
(1866). Yirmi yaşında iken Terakkî gazetesinin müdürü oldu ve basın
hayatına Terakkî Muhâderat (1868), Terakkî Eğlencesi (1870), Letâ’if-i
Âsâr (1870) adlı dergiler ile tamamen girdi. Ayrıca, Diyojen,
Hakayıku’l-vekayi, Hayal ve Çıngıraklı Tartar gibi dergilerde
çalıştı. Tasvir-i Efkâr matbaasını Şinasi’nin terekesinden satın alan Mustafa
Fâzıl Paşa, bu matbaayı Yeni Osmanlılara bıraktı. Ancak, Namık Kemal ve
diğerleri haklarından feragat edince, Ebüzziya bu matbaaya sahip çıktı ve
matbaacılık hayatındaki tecrübesini burada kazandı.
Namık Kemal’le birlikte İbret
(1872; 19 sayı), Hadika (1872; 56 sayı), Sirac (1873), Cüzdan
(1 sayı çıktıktan sonra toplatıldı ve kapatıldı, 1873; Türk basınında ilk
toplatılan dergi) gazete ve dergilerini çıkardı. Bazı yazıları nedeniyle
1872’de Şura-yı Devlet’teki görevine son verildi. Genç Osmanlılar Cemiyeti
üyelerinden olan Ebüzziya Tevfik, 1873’te Namık Kemal’in Vatan Yahut
Silistre oyunundan sonra çıkan olaylar nedeniyle Ahmet Midhat Efendi ile
birlikte Rodos’a sürüldü. Adada iken geçimini sağlamak için yazdığı yazıları
Şemsettin Sami’ye yollayarak kendi matbaasında Muharrir (1875) adlı bir
dergi yayımlattı. Kendi ismini kullanması yasak olduğu için burada Ebüzzüya
ismini kullanmaya başladı. Sultan Abdülaziz’in ölümü üzerine 1876’daki genel
afla İstanbul’a döndü. Sultan II. Abdülhamid’in tahta geçmesi ile Saray’dan
yakın destek gördü. Ahmet Midhat’la birlikte Batı tarzında eğitim veren ilkokul
niteliğindeki Medrese-i Süleymaniyye’yi kurdu. Kanun-i Esasi çalışmalarına
katıldı. Cemiyet-i Mütercimin’de görev verildiyse de Ali Suavi’nin aynı
komisyonda olmasından dolayı o da öteki üyeler gibi bu görevi kabul etmedi,
ardından Bosna mektupçuluğuna gönderildi (1878). II. Meşrutiyet’in ilânına
kadar Bosna’da kaldı. Bosna’da Vilayet
gazetesinin idaresini ve yayımını üstlendi. Bosna Vilayeti Salnâmesi’nin
13. sayısını çıkardı. Dönüşünde yeni bir matbaa kurmaya çalışırken Salnâme-i
Ebüzziya adlı bir almanak hazırladı (1879); ancak eseri henüz matbaada iken
gelen bir emirle imha edildi. Kütüphane-i Ebüzziya’yı kurarak (1880) Namık
Kemal, Ziya Paşa, Şinasi, Ahmet Rasim, Recaizade Ekrem, Muallim Naci gibi
döneminin ünlü yazarlarının kitaplarını yayımladı. Mecmua-i Ebüzziya’yı
çıkardı (1880). Aynı yıl 1900’e kadar sürecek olan salnâmelerin yayımına
başladı. 1891’de Mekteb-i Sanayi müdürlüğüne getirildi. 1892’de müdürlükten
alınıp Şura-yı Devlet üyeliğine getirildi. Bu arada Servet, Malumat,
Hazine-i Fünûn, İrtika, Musavver Fen ve Edeb dergilerinde yazılar
yazdı. 1900’e kadar on defa tutuklandı. Yaptığı işle devlet memurluğunun bağdaşmadığı
gerekçesiyle Abdülhamit yönetimi tarafından 1900’de Konya’ya sürüldü. II.
Meşrutiyet’in ilanı ile genel afla İstanbul’a döndü ve İttihat ve Terakki
Fırkasından Meclis-i Mebusan’a Antalya milletvekili seçildi (1908). Le
Courier d’Orient (Doğu Postası)’ı Fransızca çıkardı. Daha sonra Yeni
Tasvir-i Efkâr gazetesi (1911) ve Mecmua-i Ebüzziya’yı yeniden
çıkardı. 31 Mart Vakası sonrasında gazetesi birkaç defa kapatıldı; her
seferinde gazetenin adlarını Tasvir-i Efkâr, İntihâb-ı Efkâr, Tefsir-i
Efkâr, Hak, Yeni Tasvir-i Efkâr gibi değiştirme yoluna gitti. Mahmut Şevket
Paşa kabinesi Tasvir-i Efkâr’ın yeniden çıkmasına izin verdi (25 Ocak
1913). Ancak Ebüzziya artık oldukça rahatsızdı. Yine de gazeteye yazı yazmaya
çalıştı. Vapurda geçirdiği kalp krizi sonunda vefat etti; cenazesi Bakırköy
Mezarlığına defnedildi.
Antoloji, tiyatro, anı
gibi türlerde telif ve çeviri eserleri olan Ebüzziya Tevfik, yazarlığından çok
döneminin ünlü bir editörü olarak yayıncılığa katkılarıyla tanındı.
Yazdıklarında Şinasi’nin başlatmış olduğu sade Türkçe ilkesini benimsedi. İlk
Türk antoloji örnekleri arasında olan Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmaniyye adlı
eserinde Sinan Paşa’dan Namık Kemal’e kadar on yedi kişi üzerinde oldukça sade
bir dille açık seçik değerlendirmeler yaptı. Yeni Osmanlılar Tarihi
isimli eseri oldukça yankı uyandırdı. Tanzimat döneminin en çok tartışılan ve
incelenen bu cemiyeti üzerinde yaptığı tespitler ve yorumlar ile karanlıkta
kalan pek çok noktaya ışık tuttu.
Ebüzziya aynı zamanda
döneminin önde gelen bir kûfî hattatı ve arabesk süsleme sanatçısı idi. Arapça,
Farsça, Fransızca, Almanca ve Rumca bilirdi.
“Ebüzziya Tevfik, kendi gayretiyle yetişmiş;
Türk gazeteciliğinin ve basın hayatının gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuş
bir şahsiyettir. Ayrıca tiyatro, edebiyat tarihi ve hatıra türünde kaleme
aldığı eserlerle de edebi çevrede takdirle karşılanmış bir sanatçıdır. Mecmua-i
Ebüzziya ile ‘Kitabhane-i Ebüzziya’ serisinden yayımladığı eserler ise başlı
başına bir kültür hazinesidir.
“Basın hayatına hizmeti, yalnızca
çıkarmış olduğu kısa ve uzun süreli dergi ve gazetelerle değil, bu mesleğe
getirdiği yeniliklerdir. Şüphesiz bunda estetik zevkin büyük payı vardır;
ayrıca zamanın teknik gelişmelerine de yabancı kalmamış; Almanya’dan getirdiği
makinelerle matbaasını modernleştirmiş: kendi elinden çıkan ‘kûfi’ yazılar ve
baskı tekniği ile bizde dergiciliğin ilk güzel örneklerini vermiştir. Matbaasında
gerçekleştirdiği ‘Kitaphane-i Meşâhir’ (dünyaca ünlü kişilerin hal tercümelerinden
oluşan 11 eser) dizisi ‘Kitabhane-i Ebüzziya’ serisinden çıkardığı kitaplar,
yalnız bizde değil, batı dünyasında da takdirle karşılanmıştır.” (Prof. İsmail Parlatır)
BAŞLICA ESERLERİ:
SALNÂME-TAKVİM: Salnâme-i
Hadika (1871), Bosna Vilayeti Salnâmesi (1878), Salnâme-i
Ebüzziya (1879), Salnâme-i Kamerî (1880), Rebî-i
Marifet-Salnâme-i Ebüzziya (1880, aralıklarla 14 yıl yayımlandı; bu takvim
1943’te Velid Ebüzziya tarafından 3 yıl çıkarıldı, 1945’ten sonra Ziyad
Ebüzziya 26 yıl çıkardı), Takvim-i Rebî-Zamime-i Rebî-i Marifet (1884), Rusya
Müslümanları’na Mahsus Takvim-i Ebüzziya (1885), İmsakiyye-i Nevin (1891),
Takvim-i Nisa (1898).
ANI:
Makame-i Tevkifiyye (1893).
ARAŞTIRMA-İNCELEME: Millet-i
İsrailiyye (1887), Ne Edat-ı Nefi Hakkında Tetebbuat (1908), Yeni
Osmanlılar Tarihi (1909, Ziyad Ebüzziya tarafından yeni basımı, 1973-74;
Şemsettin Kutlu tar. sadeleştirilerek, 1973), Lugat-ı Ebüzziya (1. Cilt,
1888; Ö harfine kadar).
PİYES: Habibe yahut
Semahat-ı Aşk (4 perde, Hugo’dan uyarlama, 1870), Ecel-i Kaza (6
perde, 1872; Gedikpaşa Tiyatrosunda oyn.).
BİYOGRAFİ: Gütenberg
ve İhtirâ-ı Fenn-i Tab (1879), İbn Sînâ (1879) Galile (1879),
Napolyon (1879), Diyojen (1879), Benjamen Franklin (1879),
Büfon (1879), Hasan b. Sabbâh (1880), Ezop (1880), Yahyâ
b. Hâlid Bermek (1880), Hârûn er-Reşîd (1880), Jan Jak Russo (1885),
Nâmık Kemal (1886), Nikola Şamfor (1887), Sürûrî-i Müverrih (1887),
İmparator Vilhelm (1887), Nef’î (1887), Kemal (1888), Kemal
Bey ‘in Tercüme-i Hâli (Namık Kemal’in biyografisi, 1905).
ÇEVİRİ: Tarîk-i
Refâh-Franklen’in Servet Hakkındaki Nesâyihi (1878), Üç Yüzlü Bir Karı (Charles
Paul de Kock’tan, Ahmed Midhat’la, 1877).
DERLEME: Reşid Paşa
Merhumun Bazı Âsâr-ı Siyâsiyyesi (1872), Numûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye (düz
yazı antoloji, 1879, 6. basım, 1913), Cümel-i Müntehabe-i Kemâl (1882), Muharrerât-ı
Husûsiyye-i Akif Paşa (1883), Durûb-i Emsâl-i Osmâniyye (Şinâsi’nin
eserine 1764 atasözü ilâvesiyle, 1884), Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr-
Siyasiyat –Şinâsi-Kemal (1885), Müntehabât-ı Tasvîr-i
Efkâr-Edebiyat-Şinâsi (1885), Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr-Edebiyat-Kemal
(1886), Tazarruât-ı Sinan Paşa (1891), Müntehabât-ı Tasvîr-i
Efkâr-Makalât-Kemal (1892), Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr-Makalât-Şinâsi (1892).
“Kitâbhâne-i Meâhir” ve
“Kitâbhâne-i Ebüzziya” dizisinde 100’ün üzerinde kitabı çıkmıştır. Tam listesi
için bkz. Ziyad Ebüzziya / Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (c. 2, 1977).
KAYNAKÇA: Ahmet Hamdi
Tanpınar / Unutulmuş Bir Eser (Ülkü, sayı: 1, Birinci Teşrin 1941), İbrahim
Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (s. 109, 1946), Nâmık Kemal’in Mektubları
(haz. Ömer Faruk Akün, 1972), Fevziye Abdullah Tansel / “Ebüzziya Tevfik”
(İslâm Ansiklopedisi, c. 4, 1977), Ziyad Ebüzziya / TDE Ansiklopedisi (c. 2,
1977), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar
Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli
ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006,
gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri
Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), TBE
Ansiklopedisi (2001), Ahmet Kabaklı / Türk Edebiyatı (c. 3, s. 129-133, 2002), İsmail Parlatır / Büyük
Türk Klasikleri (c. 9, 2004).