Divan şairi ve bilgin (D. ?, Diyarbekir
- Ö. 1888). İskender Paşa’nın torunlarından olan Yusuf Raif Efendi, mutasavvıf
ve Rufaî şeyhlerindendi. Küçük yaşlardayken yitirdiği babasının tek erkek
çocuğuydu. Babasının kurduğu vakfın işlerini, bu nedenle, bir süre vekâleten
annesi yürüttü. Yusuf Bey, sonraki yıllarda, vakfın mütevelliliğini kendisi yaptığı
gibi, kimi devlet memuriyetlerinde de bulunmuş; bu bağlamda vergi memurluğu ile
müderrislik (öğretmenlik) yapmış ve 1868 yılında Temyiz Vilayet üyeliğine atanmıştı.
Raif Efendi,
Divan edebiyatının son dönem şairlerindendi. Tarihçi Ali Emiri Efendi,
kendisinin Kadirî tarikatına mensup olduğunu iddia etse de, Reşit İskenderoğlu belgeliğindeki
icazetnameye göre Rufaî idi ve üstelik bu tarikatın şeyhliğini de kazanmıştı…
Şiirlerinde kullandığı dil sade ve kolay anlaşılırdır. Şiirlerine ayrıca
tasavvufî bir hava hâkimdir. Şair Nabi ile çağdaştılar ve tanışıyorlardı.
Bıraktığı eserler arasında fıkıh (İslâm hukuku), mecelle (medeni hukuk) ve hadis-i şerifler (Hz. Peygamber’in sözleri)
bulunmaktadır. “Ma’rap-el Kafiye”
adlı eseri önemlidir.
Yusuf Raif Efendi, Ömer Paşa’nın kızı Sacide Hanımla evliydi. Öldüğünde dedesinin yaptırdığı Diyarbakır’daki Cami’î Şerif’in avlusundaki türbede toprağa verildi. Gömülü olduğu bu türbe, Sur ilçesi, İskenderpaşa Mahallesi, Telgrafhane Sokakta, İskender Paşa Camisi’nin civarındadır. Burada kendisi ile birlikte eşinin, kızının ve bir torununun mezarı da vardır. Türbenin kuzey yönünde oldukça gösterişli bir mihrabı ve kemerli pencereleri bulunan tek kubbeli bir mescit, onun güneyinde ise türbe bölümü bulunmaktadır. Raif Bey'in türbesi Rufaî tarikatına mensup Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Yusuf Râif Efendi'nin medfûn olduğu türbe, Merkez Sur ilçesi, İskenderpaşa Mahallesi, Telgrafhane Sokakta, İskender Paşa Camii'nin haziresindedir. Bu türbede İskender Paşa'nın torunlarından, Rufai Tarikatı icazetine sahip, tasavvuf ehli olan Yusuf Râif Efendi ile birlikte eşi, kızı ve bir torununun kabri bulunmaktadır. Türbe içinde güneybatıda bulunan mezarda Yusuf Râif Efendi (Ö. 1306/1888), güneydoğuda bulunan kabirde onun eşi Sâcide Hanım (Ö. 1310/1893), Kuzeydoğu'da bulunan kabirde ise kızı Rana Hanım (Ö. 1329/1911) medfûndur. Kuzeybatıda da kitabesi olmayan kabrin Yusuf Râif Efendi'nin torununa ait olduğu tahmin edilmektedir. Biraz değişik planlı türbe 1996 yılında onarılmıştır.
Yusuf Râif Efendi, yaşadığı dönemin ünlü dîvan sahibi şairlerdendir. Tasavvufa âşinâ olup, şiirleri de çoğunlukla mutasavvıfanedir. Yazma olan dîvanı ayni aileye mensup merhum Avukat Reşit İskenderoğlu'nda idi. Reşit İskenderoğlu, sağlığında bu divandan seçtiği bazı şiirleri Diyarbakırlı Şair Dede ve Ozan Torunu adlı eserinde yayımlamıştır. Bu divanından bazı bölümleri örnek veriyoruz.
KAYNAK:
Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (c. 2, 2. bas. 1997,
s. 3, 36), Reşit İskenderoğlu / "Diyarbakırlı Şair Dede ve Ozan torunu
(Ankara 1990),Ali Melek - Abdullah Demir / Dini Değerleriyle Diyarbakır (Diyarbakırİl
Müftülüğü, 2009), Mustafa Sarıcık / Osmanlı İmparatorluğu'nda Nakibu'l-Eşraflık
Müessesesi (TTK Yay. Ankara 2003, s. 4. 827), Ş. Korkusuz / Tezkire-i Meşayih-i
Amid (2001, s. 218, 219, 236, 351-352), Z. A. Çiçek (s. 117), Y. Erikli / Peygamberler Sahabeler Diyarı
Diyarbakır, s. 49), M. İlhan / "Diyarbakır'ın Türbe, Yatır ve
Mezarlıkları" (1, 184), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve
Sanatçılar (2014) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür
Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Sebû-yi bâde-i vahdetle ben işretdeyim şimdi
Olub sermest ü şeydâ vâdi-i hayretteyim şimdi
Sinem bir tûr-i Sinâ Mûsi-i tab'im tecellide
Fenâ buldu fenayım âlem-i vahdetteyim şimdi
Safâ-yi hatırım var nefyile ispatdan geçtim
Yetiştim münteha-i aşka ben vuslattayım şimdi
Şühud-i âlem-i ma'nadayım bana sormayın halim
Sada-yi len-teraniden aceb dehşetdeyim şimdi
Rakib-i bed-menş varsın işitsin bağrı çâk olsun
Bihamdillah Râif yâr ile sohbetteyim şimdi
KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / DFSA (c. 2, 2. bas. 1997, s. 3, 36)