Din adamı, Üsküdar Yıldırım Beyazıt
Camii eski imamı. 1955 yılında Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Kıbledağı
Köyü’nde dünyaya geldi. 1961’de başladığı ilk Kur’ân-ı Kerîm eğitimini, babası
ve aynı zamanda köylerinin sıbyan mektebi hocası olan Mustafa Efendi’den aldı. Daha
sonra, Güneysu Merkez Camii İmam Hatibi Hacı Hafız Yusuf Yılmaz Hoca Efendi’de
(ö. 1970) hıfzını tamamladı. Onun tavsiyesi üzerine yerleştiği İstanbul’da
intikal merhum Şeyhülkurrâ (Kesikbacak) Hacı Hafız İsmail Hakkı Bayrı’dan (ö.
1972) tâlim dersi aldı. İlk İstanbul evresinde Fatih İmam Hatip Okulu’na devam
etti ve önce orta, devamında lise kısmından mezun oldu.
1973 senesinde Üsküdar Çengelköy Kerime
Hatun Camii’nde imam hatiplik vazifesine başladı ve bir yandan talebe okuttu.
Bu vazifeyi bir süre ifa ettikten sonra, Mekke-i Mükerreme’ye Ümmü’l-Kurâ
Üniversitesi’ne girdi ve fakülteyi tamamlayıp başarıyla mezun oldu. Mukaddes
topraklarda bulunduğu süre içerisinde kıymetli âlimlerle tanışma ve istifade
imkânı buldu. Nitekim bu yıllarda hocası olan Şeyh Kubeysî vefat ettiğinde,
cenaze namazını Fatih Camii’nde kendisi kıldırdı (2017).
Mekke-i Mükerreme’den dönüşünde vatanî
görevini tamamladıktan sonra imam hatiplik vazifesini Çengelköy Yıldırım
Beyazıt Camii tamamlanıncaya dek Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde sürdürdü. Bu
caminin hizmete açılmasıyla beraber orada görev yapmaya başladı ve Kerime Hatun
Kur’ân Kursu’nun erkek kısmının da buraya taşınmasıyla, cami aynı zamanda
kıraat (aşere-takrîb-tayyibe) eğitim merkezi hâline geldi. 1986 senesinden beri
-caminin bir dönem yıkılıp yeniden inşa sürecini hariç tutarsak- hizmetlerini
aynı yerde sürdürmektedir.
İlmî Şahsiyetlerle
Bağı ve Bağlantıları:
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın
babası merhum Emin Saraç’ın dünürü olan Mustafa Demirkan, Şeyhülkurrâ İsmail
Hakkı Bayrı Hoca Efendi ve Ümmü’l-Kurâ Üniversitesi’nde gördüğü tedrîsâtın yanı
sıra istifade ettiği merhum Reisülkurrâ Abdurrahman Gürses Hoca Efendi’nin
çevresiyle; imam hatip lisesini okuduğu devrede İstanbul’daki sâir ilmî
mahallelerle ve resmî vazifesi vesilesiyle muhtelif bölgelerin ilmî cenahı ile
mülâki olmuştur. Böylelikle, Cumhuriyet devrinin önde gelen ilim adamlarının
tamamıyla hemhâl olma imkanına kavuşmuştur. Günümüzde gerek akademide, gerek
Diyanet İşleri Teşkilâtında çeşitli kademelerde, gerekse Milli Eğitim
Bakanlığı’nda (öğretmen) muhtelif noktalarda hizmet eden pek çok şahıs
kendisinden istifade etmiştir.
Hakkında Suç
Duyurusunda Bulunuldu
İmam Mustafa Demirkan hakkında Ayasofya
Camii'nde yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk'e ve manevi şahsiyetine
hakaret ettiği gerekçesiyle İzmir ve Ankara baroları tarafından suç duyurusunda
bulunuldu.
Ankara Barosu tarafından Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde imam Mustafa
Demirkan'ın, 28 Mayıs günü 'Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi'
kapsamında hafızlıklarını tamamlayan 136 öğrencinin katılımıyla Ayasofya
Camii'nde düzenlenen programda yaptığı konuşmaya yer verildi.
Dilekçede, imam Demirkan'ın "Bu ve
bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiş. Öyle bir zaman geldi
ki, bir asır gibi bir zaman içinde bu mabed-i şeriften Ezan-ı Muhammediye,
namaz her şey yasak olarak müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim daha
kafir kim olabilir. Yarabbi bu zihniyetin bir daha bu ümmetin başına gelmesini
mukadder buyurma" sözleriyle Mustafa Kemal Atatürk’e ve manevi şahsiyetine
hakaret ettiği belirtildi.
Konuşmadaki sözlerin düşünceyi ifade
etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği vurgulanarak, Demirkan hakkında '5816
sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Kanunu'na muhalefetten gerekli
soruşturmanın yapılarak kamu davası açılması talep edildi.
Mustafa Demirkan’a
Destek Mesajları
Baroların bu şikâyetine karşılık,
Mustafa Demirkan’a sosyal medyada destek mesajları yağdı. Konu ilgili Yeni Akit
gazetesinin 31 Mayıs 2021 günkü haberi şöyleydi:
“Ayasofya’da 136 İHL öğrencisinin
hafızlık tacı giydiği merasimde ezan ve namazı yasaklayıp, camileri müzeye
çeviren zihniyeti eleştiren Mustafa Demirkan Hoca, laikçi-sol kesimin hedefi
oldu. Eski Ayasofya Baş İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ı linç eden güruhun
şimdi de Demirkan Hoca’yı hedef almasına tepki gösteren vatandaşlar ve STK
temsilcileri, “Laikçiler önce partileri CHP’yi, teröristlerden kurtarsınlar”
mesajı verdiler.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde
gerçekleştirilen İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi Hafızları İcazet
Töreni’nde yaptığı dua esnasında Bakara Suresi 114’üncü ayetten örnek veren
Mustafa Demirkan hocayı hedef tahtasına oturtan solaklar eskiden kurdukları
İstiklal Mahkemeleri’nin özlemi ile yanıp tutuşuyor.
Demirkan Hocanın okuduğu ayet ile
Atatürk’e lânet okunduğunu ileri süren Kemalistler, hocayı linç ederken,
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de aynı yalana sığınıp 633 sayılı
Diyanet İşleri Kanununu kasten ihlal ettiği iftirasıyla hoca hakkında şikayet
dilekçesi verdi. Demirkan hocaya atılan iftiralara sessiz kalmayan vatandaşlar
sosyal medyada, #MustafaDemirkanYalnızDeğildir başlığı altında bir araya
gelirken, ilahiyatçılar da Akit aracılığıyla hocaya destek verdiler.
Bu millet sahip
çıkacak
Ayasofya’nın ibadete kapatılmasının bu
ülkeye yapılmış en büyük ihanet olduğunu söyleyen Memur-Sen Genel Başkan
Yardımcısı İlahiyatçı Mehmet Bayraktutar, “Hocamızı hedef tahtası haline
getirenler, hakkında suç duyurusunda bulunanların işi gücü insanlarımızı
ibadetten, dinden, camilerden, geçmişinden koparmaktır. Senelerdir bu
doğrultuda hareket ediyorlar. Ayasofya’nın ibadete kapatılması millet iradesi
dışında, başkalarının emirleri doğrultusunda gerçekleşmiştir. Bunlar hocamız
hakkında atıp tutsalar ne olur, şikayetçi olsalar ne olur. Senelerdir milletin
ibadetine, inancına, duygularına karşı
gelip bunu laikliğe bağlayarak bu milleti dövenlerin, Mustafa Demirkan hocamız
hakkında da güzel şeyler söylemeleri beklenemez. Ayasofya’nın ibadete açılması
bu ülkenin bağımsızlığının sembolüdür. Aynı şekilde Taksim Camii de milletin
iradesinin tecellisidir. Bu zihniyet Taksim Camii’nin yapımını da 40 sene
engelledi. Taksim’de camii isteyenler en ağır şekilde cezalandırıldı. Bugün de
bu tür bahanelerle yine milletimiz cezalandırılmak isteniyor. Mustafa Demirkan
hocamız bu ülkenin en güzel evlatlarından bir tanesidir. Bu millet Mustafa
hocamıza her zaman sahip çıkar” diyerek Demirkan hocayı hedef haline
getirenlere tepki gösterdi.
Destekliyoruz
Bu tür saldırılara vatandaşların sessiz
kalmadığı ifade eden Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir de, “Geçmişten
bugüne kadar İslam inancına sahip nüfusa ithafen bu gibi söylemler her zaman
oldu. Mustafa hocamıza saldıranlar kendi düşüncelerini, kendi ideolojilerini
kirli bir şekilde ifade etmiştir. Kendisinden başkasını tanımayan bu zihniyet
başkasının inancına ve ideolojisine saygı göstermekten acizdir. Bu söylemler
artık Türkiye’de tutmuyor. Bu ideoloji artık Türkiye’de çürümüştür. Hocamıza
yapılan bu saldırı eskiden başarılı olurdu ancak artık bu saldırılara karşı
vatandaşlarımız tepkilerini birinci ağızdan ortaya koyarak karşı geliyorlar.
Mustafa hocamızı sonuna kadar destekliyoruz” görüşünü dile getirdi.”
Konuşmada geçen Kur’an
ayeti:
Mustafa Demirkan’ın, Ayasofya Camii
Kebiri’nde 136 İHL öğrencisinin hafızlık tacı giydiği merasimde yaptığı
konuşmada geçen Kur’an Ayetinin meali şöyledir:
“Allah'ın mescitlerinde, O'nun adının
anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan kimseden daha zalim kim
olabilir?” (Bakara; 114)
KAYNAKÇA: Mustafa Demirkan Hoca
Efendi’nin Hâl Tercemesi (beşeriyet.com, 20 Şubat 2021), İmam Mustafa
Demirkan hakkında flaş suç duyurusu (milliyet.com.tr, 31.05.2021), Mustafa
Demirkan Hoca'ya destek yağıyor (yeniakit.com.tr, 31 Mayıs 2021), Mustafa Demirkan ne
dedi? Mustafa Demirkan hakkında suç duyurusu (haberler.com, 8 Haziran 2021).