Vedat Güneş

Yöneticiliğin önemi yadsınamaz. Özellikle bizim toplumumuzda. Türk milletinin asil karakterini ayrı tutarak diyebiliriz ki, hem başarılarımızın hem de başarısızlıklarımızın temelinde, o çağda başta olan liderler vardır. En yakın örnek: Kurtuluş Savaşımız ve Mustafa Kemal Atatürk! Onun önderliğinde, bütün yokluklara karşın, yedi düvelle savaşarak özgürlüğe kavuştuk.

 Liderliği, yöneticiliği konu alan atasözlerimizin çokluğu da Türk toplumunda yöneticiliğe verilen önemin bir kanıtıdır. Atalarımız, yaşadıklarından edindikleri deneyimleri, “Kulağımıza küpe olsun.” dileğiyle ulaştırmışlar bizlere; yüzlerce, binlerce yıl ötesinden. Kulak vermemek elde mi? İşte birkaçı: “Bin işçi, bir başçı.”, “Eşek kocamakla tavla başı olmaz.”,  “At, adımına göre değil, adamına göre yürür.”, “Başını acemi berbere teslim eden, cebinden pamuğunu eksik etmesin.”, “Balık baştan kokar.”,  “At, binicisine göre kişner.”, “Ayağı yürüten baştır.”…

Peki, bu denli önemli olan yöneticiliğin kitabı var mıdır?

Genel anlamda “Yöneticiliğin kitabı olmaz” diyenler çoğunluktadır. Bu görüşü savunanlar, yöneticiliğin bir yetenek olduğu ve yönetenin doğuştan gelen bazı meziyetlere sahip olması gerektiği tezine dayanırlar. Bir anlamda doğru olabilir fakat eksik diye düşünüyorum. Zira bazen yetenek yetersiz kalır ve onun da bilimsel anlamda desteklenmesi gerekir. Böyle olmasaydı, liderler hiç kitap okumazdı. Atatürk kaç kitap okumuştu? Yanılmıyorsam 3 bin 997 kitaptı!

Günümüzde kitapçıları dolaştığınızda yönetici ve yöneticilik üzerine yazılmış birçok kitap bulabilirsiniz. Ancak bu kitapların çoğu yöneticilik yapmamış, uygulamanın başında olmamış kişi veya kişilerce kaleme alınmıştır. Hatta bu kitapları okuduğunuzda teorik bilgilerin, dip notların çok olduğunu ve uygulama şansının çok az olduğunu da görürsünüz.

“En iyi yöneticilik kitabını, yöneten, tecrübe edinen, olaylarla bizzat karşılaşan kişi yazar” diye düşünürüm hep. İşte bu bağlamda “Müdür Müdür Müdür? –Yönetici Ajandası-” kitabı tam da söz etmeye çalıştığım bir kitap…

1984 yılında memur olarak göreve başlayan Vedat GÜNEŞ, uzun yıllar idarecilik yapmış, tecrübe ve deneyim kazanmış, bu alanda yazılmış kitapların çoğunu da okuyup, kendi bilgi ve becerisini de içine katarak yeni bir kitap yazmış.  “Verimli Çalışma Teknikleri, Zaman Yönetimi, Yöneticilere Öğütler, Protokol Kuralları ve Mizah” bölümlerinden oluşan kitap Yükseliş Yayınlarında çıkmış ve 3. baskısını gerçekleştirmiş.

Kitap da konular anlatılırken, anekdotlar, fıkralar ve örnek olaylara yer verilmektedir ki, bu kitabı okunur kılmakta ve akılda kalıcı olmasını sağlamaktadır. Özellikle konuların sonundaki “Berceste” başlığı ile okuyucuya sunulan, konuyu özetleyen mısralar yer almakta ki, kitabı şiir tadına çevirmiştir.

“Her şeyi bilemezsin, bilinmeyen onca şey varken” cümlesi ile kitaba giriş yapan Vedat GÜNEŞ’in, Yenişehirli Avni’nin, “Cehlimi bilmeyecek mertebe cahil değilim / Bilirim rütbe-i noksanımı kâmil değilim” ve kitabı bitirirken de Yunus Emre’nin, “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım / Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” dizelerine yer vermesinin bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Bir başka deyişle bunun, yurdun dört bir yanında verdiği “Farkındalık Seminerleri”ne ve yıllarca Yazarlar Birliği Yönetim Kurulunda görev yapmasına karşın, mütevazı kimliğinin bir yansıması olarak tesadüf olmadığını sanıyorum…

İlk baskısı 162 sayfa olan kitap, genişletilmiş 2. baskısının ardından 3. baskısı ile okuyucusunun karşısına çıkmış. Böyle bir kitabı yayın dünyamıza kazandıran Vedat GÜNEŞ’i kutluyorum. Okurlarımızın ve özellikle yöneticilerimizin, yönetici adaylarının, “Müdür Müdür Müdür?”* ile tanışması dileğiyle…

*Müdür Müdür Müdür? –Yönetici Ajandası-

Yükseliş Yayınları, 3. baskı (296 sayfa), Ankara, 2017

KAYNAK: Ahmet Yıldırım / “Müdür Müdür Müdür?” (haberyenisoz.com, 05.01.2018).