Mutasavvıf-şair (D. 1884, Erzurum – Ö. 1928).
Asıl adı Ali Galip’tir. Dört beş yaşlarındayken annesini ve babasını kaybetti.
Bu nedenle eniştesi kaymakam Maksut Bey’in himayesinde yetişti. Kadirî Şeyhi
Hacı İbrahim Ruhi Efendi’den ders aldı. Hocasıyla çıktığı hac seyahatinden geri
dönmeyerek Mekke ve Medine’de kaldı. Burada dört yıl yaşadıktan sonra Bağdat’a
geçti. İki yıl kadar da Bağdat’ta öğrenimine devam etti. Oradan İstanbul’a
gelerek öğrenimini Ayasofya Medresesinde sürdürdü. Hac seyahatiyle başlayan
yedi yıllık bir aradan sonra Erzurum’a döndü. Hocası ve şeyhi Ruhi Efendi’yle
yeniden görüştü, onun manevî derslerine devam etti. 1916’da Erzurum’un Ruslar
tarafından işgal günlerini, 17 Ekim 1917 devrimiyle geri çekilmelerini ve
arkasından başlayan Ermeni katliamlarını gördü. İşgal günlerinden itibaren
başlayan mücadelenin içinde yer aldı. Aynı zamanda iyi bir hattat olması
nedeniyle, Erzurum’un kurtuluşundan sonra Muallim Mektebine hüsn-ü hat (güzel
yazı) öğretmeni olarak atandı. Şapka Kanunu’nun uygulanmaya konulmasından sonra
görevinden istifa etti. 1928’de Şapka Kanunu’na tepki gösterdiği ve halkı
isyana kışkırttığı ileri sürülerek tutuklandı ve Erzurum’da idam edildi.
ESERLERİ:
Divân, Seyahatnâme.
KAYNAK: Osman Sarı / Şehid Tâlib ve
Şiirlerinden Seçmeler (İlim ve Sanat, sayı: 18), Hasan Ali Kasır / Erzurum
Şairleri (1999), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009).