Uğur Mumcu

Hukukçu, Gazeteci, Yazar

Doğum
22 Ağustos, 1942
Ölüm
24 Ocak, 1993
Eğitim
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Burç

Gazeteci-yazar, hukukçu (D. 22 Ağustos 1942, Kırşehir - Ö. 24 Ocak 1993, Ankara). Ankara’da Devrim İlkokulunda başladığı ilköğrenimini Ulubatlı Hasan İlkokulunda (1954) tamamladı. Ankara Cumhuriyet Ortaokulunu ve Ankara Deneme Lisesini bitirdikten (1961) sonra girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenci iken gazete ve dergilerde yazılar yazmaya (1962) başladı. 1963 yılında Hukuk Fakültesi Öğrenci Derneği başkanı seçildi. 1965’te fakülteyi bitirdi ve Cemal Reşit Eyüpoğlu’nun yanında bir süre avukatlık yaptı. Bu ara da dil öğrenmek için İngiltere’ye (1968) gitti. Dönüşünde bitirdiği fakülteye idare hukuku asistanı (31 Ocak 1969) oldu. 12 Mart (1971) döneminde bir süre tutuklu kaldı. Bu dönemdeki askerî yönetimin aydınlara yönelik baskıcı tutumu sürecinde gözaltına alındı, bir ay sonra serbest bırakıldı.

Aynı yıl, askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada, orduya hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı, pek çok aydınla birlikte Mamak Askerî Cezaevinde bir yıla yakın kaldı. Hakkında açılan davada yedi yıl hapse mahkûm edildi. Ancak kararın Yargıtayca bozulmasının üzerine serbest bırakıldı. Serbest bırakılmasının (10 Ekim 1972) hemen sonrasında askere alınarak yedek subay adayı olarak Tuzla Piyade Okuluna gönderildi. Üç aylık yedek subay eğitimden sonra, okul yönetimi tarafından “kötü hal ve düşünce sahibi” diye suçlanarak “er” çıkarıldı ve Patnos’a (Ağrı) yollandı. Askerliğini “sakıncalı piyade eri” olarak orada tamamladı (31 Ocak 1973). Yedek subaylık hakkı ve aylıkları için sadece maddî tazminat isteğiyle açtığı davayı kazandı ve yedek subaylık hakkını da elde etti.

Uğur Mumcu, 1974’te fakültedeki görevinden ayrılarak Cumhuriyet gazetesinde ve Anka Ajansında profesyonel olarak gazetecilik yapmaya (1975) başladı. 1984’ün Mart ayında, ülkedeki olumsuzlukların dile getirildiği, yazar Aziz Nesin öncülüğünde bir grup tarafından Cumhurbaşkanlığı ile TBMM Başkanlığına sunulan; ancak Kenan Evren’in imzalayanları “vatan hainliği” ile suçlayarak dava açtığı “Aydınlar Dilekçesi”nin hazırlanmasına da katılmıştı. Ankara’da, 24 Ocak Pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile öldürüldü. Bu korkunç cinayet aradan uzun yıllar geçmesine rağmen aydınlanmadı, dönemindeki faili meçhul ve karanlık eylemlerden biri olarak kaldı. Ailesi, ölümünden sonra Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfını kurarak eğitim ve kültür-sanat faaliyetlerinin yanında, Mumcu’nun eserlerinin yeni basımlarını yapmayı sürdürdü.

Mumcu, yazmaya öğrencilik yıllarında başlamıştı. Aynı yıllarda Cumhuriyet gazetesinde makaleleri çıktı (1962). Haziran 1965’te Biz Anayasayı Savunuyoruz ya Siz? başlıklı makalesiyle Yön dergisinde yazmaya başladı. 27 Mayıs (1960) Devriminin özgürlükçü ortamında, “İnsanlar sadece konuştuklarından değil sustuklarından da sorumludurlar” diyerek, Yön dergisinde yazdığı makalelerle Atatürk devrimlerini ve bu bağlamda tam bağımsız bir Türkiye’yi savundu. Yine bu dönemde Emek, Yön, Kim, Yeni Ortam özellikle Devrim dergilerinde (1968-69) çıkan yazılarıyla tanındı. 30 Haziran 1967 tarihinde Kitap Toplatmak Anayasaya Aykırıdır başlıklı ilk yazısıyla Kim dergisinde sürekli yazmaya başladı. Aynı yılın 18 Ağustos’unda Anayasaya Saygı başlıklı yazısıyla Akşam gazetesinde inceleme yazıları yayımladı. Bu gazetedeki yazılarını 25 Şubat 1968 tarihine kadar, Kim dergisindeki yazılarını 1 Mart tarihine kadar sürdürdü. Bundan sonra yazmayı Türk Solu dergisinde, inceleme yazılarını Milliyet gazetesinde yayımlamayı sürdürdü. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisinde (1969-71) yazıları yayımlandı. Aynı yıllarda makale ve inceleme yazılarıyla Ant ve Devrim dergileri ile Cumhuriyet (1970) gazetesinde göründü. 1971’in Temmuz ayında Ortam dergisinde yazmaya başlamışken “kanun dışı baskıları protesto etmek amacıyla” yayın hayatına son verdiğini açıkladı.

Ancak askerden döndükten sonra Cumhuriyet, Yeni Ortam, yeniden Cumhuriyet gazetelerinde başladığı köşe yazıları ve araştırma eserleriyle geniş bir okur kitlesi buldu. Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazılarını ve araştırmalarını ölümüne kadar sürdürdü. Terör, kaçakçılık ve vurgunculuk konularında gülmece öğelerinden de yararlanarak yazdığı gazete yazılarıyla dönemin popüler fıkra yazarlarından biri oldu. Yazılarında, hem sorunları dile getirdi hem de hukuka aykırı ve yasadışı uygulamaların üstüne gitti. 12 Mart (1971) döneminde yaşadıklarını anlattığı Sakıncalı Piyade (1977) adlı eserini, Rutkay Aziz ile birlikte tiyatroya uyarladı. Eser, ilk olarak Ankara Sanat Tiyatrosunca (AST) sahneye konuldu ve 700 kez sahnelendi. Sakıncasız adlı oyunu Nisan - Mayıs 1984 aylarında İstanbul Hodri Meydan Kültür Merkezinde ve Ankara Sanat Evinde sahnelendi. Türkiye’nin siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlüsünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü zenginliğiyle anlattığı Büyüklerimiz adlı eseri 1978’de, terörün yeniden tırmandığı, gencecik insanların sokak ortasında kurşunlandığı, kahvelere, evlere bombaların atıldığı bir ortamda, tarihin boş yere tekrar etmesini önlemek ve ders alınmasını sağlamak amacıyla, 12 Mart (1971) öncesi ve sonrası gençlik liderlerinin yaşadıklarını kendi ağızlarından yansıttığı ve silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağına dikkat çektiği kitabı Çıkmaz Sokak 1979’da yayımlandı. 1975 yılından başlayarak; ülkenin sorunlarını, aksayan yönlerini, açmazlarını, vurgunları, terörü, yozlaşmayı anlattığı ve eleştirdiği otuz kadar eser verdi. Türk Sosyalizmi başlıklı makalesiyle 1962 Yunus Nadi Ödülünü aldı, 1987 Basın Ödülünü Uğur Dündar ile paylaştı. Evli ve iki çocuk babasıydı.

 “Uğur Mumcu’yu yalnızca bir ‘araştırmacı gazeteci’ olarak nitelemek, doğrusu ya eksik kalır. O, bir yazar aynı zamanda. Çok genç yaşta yazmaya yönelişi, gazete yazarlığından önce yazarlığı usuna koyuşu bunu göstermeye yetiyor bence... Gerçekten de henüz yirmisine varmadan yazmaya yönelişi, Yunus Nadi Armağanı’na aday oluşu, bu arada durmadan okuması, onun “yazma eylemi”ni nasıl da ciddiye aldığını ele veren önemli ipuçları.” (M. Sadık Aslankara)

ESERLERİ:

Suçlular ve Güçlüler (1975), Mobilya Dosyası (1977), Sakıncalı Piyade (1977, oyunlaştırılarak Ankara Sanat Tiyatrosunda sahnelendi), Bir Pulsuz Dilekçe (1978), Büyüklerimiz (1979), Çıkmaz Sokak (1979), Tüfek İcat Oldu (1980), Söz Meclisten İçeri (1981), Silah Kaçakçılığı ve Terör (1981), Ağca Dosyası (1982), Terörsüz Özgürlük (1982), Papa-Mafya-Ağca (1984), Liberal Çiftlik (1985), Devrimci ve Demokrat (1985), Sosyalizm ve Bağımsızlık (1986), Aybar ile Söyleşi (1986), Rabıta (1987), 12 Eylül Adaleti (1987), İnkılap Mektupları (1987), Tarikat-Ticaret-Siyaset (1988), Bir Uzun Yürüyüş (1988), Kâzım Karabekir Anlatıyor (1990), 40’ların Cadı Kazanı (1990), Kürt, İslâm Ayaklanması (1991), Gazi Paşa’ya Suikast (1992), Kürt Dosyası (6. bas. 1994), Vurulduk Ey Halkım Unutmadık Seni (anlatı, 1995), Türk Memet Nöbete (2004).

HAKKINDA: İlhan Selçuk / Mum... (Cumhuriyet, 27.1.1993), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), Hüseyin Atabaş / Doğru Sözün Sahibi (Özgürlüğün Geldiği Gün, 1999), Muzaffer İlhan Erdost / Niçin Uğur? Niçin “Umut”? (Edebiyat ve Eleştiri, Mart-Nisan 2003), M. Sadık Aslankara / Bir Kahraman Bir Yazar... Uğur Mumcu (Cumhuriyet Kitap, 20.1.2005), İhsan Işık / Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006).

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör