Diş hekimi, sinema oyuncusu. 1 Ocak 1948, Ankara doğumlu. Diş Hekimliği Fakültesi mezunu. Sinemaya 1971 yılında adım attı. Yaklaşık 8 filmde oynadı. 1970’li yıllarda Cüneyt Arkın, Yıldız Kenter gibi usta isimlerle birlikte rol alma fırsatı bulan o dönemdeki Yeşilçam’ın yakışıklı jönü Sertan Acar, yaklaşık 8 filmde oynadıktan sonra hayali olan hekimliği yapabilmek için kariyerinin en parlak döneminde sinemayı bıraktı. En son filmi Cüneyt Arkın ile Battal Gazi filmi oldu. Ondan sonra kesinlikle karar verdi, 22-23 yaşında sinemayı bıraktı ve hekim olmayı tercih etti.
Uzun
süre diş hekimliği yaptıktan sonra, 2009 yılında Kocaeli’nin Kandıra ilçesine
bağlı Kerpe’ye taşınan Acar, burada kendisini doğaya bıraktı. Acar, kurduğu
otelde insanları misafir etmenin yanı sıra, burada çeşitli hayvanların bakımını
yapıyor.
Sertan
Acar, Kandıra’ya 38 sene önce tesadüf olarak geldi. Burası benim cenneti oldu, şimdi
çok daha mutlu.
Rol Aldığı
Filmler:
Hayat
Mı Bu (Sertan, Sinema Filmi 1972)
Gelinlik
Kızlar (Ali, Sinema Filmi 1972)
Fatma
Bacı (Yusuf, Sinema Filmi 1972)
Battal
Gazi'nin İntikamı (Ali, Sinema Filmi 1972)
Sinderella
Kül Kedisi (Prens, Sinema Filmi 1971)
Hayat
Sevince Güzel (Ali, Sinema Filmi 1971)
Ayşecik
Bahar Çiçeği (Ali, Sinema Filmi 1971)
KAYNAK:
Sertan Acar (imdb.com, 9 Kasım 2020), Sertan Acar (sinematurk.com, 9 Kasım 2020),
Sertan Acar (beyazperde.com, 9 Kasım 2020), Yeşilçam'ın yakışıklısı Sertan Acar
şimdi ne yapıyor? (hürriyet.com.tr, 9 Kasım 2020).
Diş
hekimliği için sinemayı bırakan Yeşilçam'ın yakışıklı jönü Sertan Acar, şimdi
Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde hayvanlar ve doğayla iç içe yaşıyor.
1970’li
yıllarda Cüneyt Arkın, Yıldız Kenter gibi usta isimlerle birlikte rol alma
fırsatı bulan Yeşilçam’ın yakışıklı jönü Sertan Acar, yaklaşık 8 filmde
oynadıktan sonra hayali olan hekimliği yapabilmek için kariyerinin en parlak
döneminde sinemayı bıraktı.
Daha
sonra Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı Kerpe’ye taşınan Acar, burada
kendisini doğaya bıraktı. Acar, kurduğu otelde insanları misafir etmenin yanı
sıra, burada çeşitli hayvanların bakımını yapıyor.
Havanın
güzel olduğu zamanlarda ise teknesiyle denize açılan Acar, hobi olarak
balıkçılıkla ilgileniyor. Sertan Acar ve eşi Meral Acar, şöminenin karşısında
kahvelerini yudumlayıp sohbet ederek, hayvanlarla ve doğayla iç içe yaşıyor.
“Sinemayı
bıraktım ve hekim olmayı tercih ettim”
“Sinemayı
bıraktım ve hekim olmayı tercih ettim”
Türk
sinemasına nasıl başladığını anlatan Sertan Acar, “İlk filmim Ayşecik. Ediz Hun
gibi Yeşilçam’dakilerin çoğu rahmetli oldu Sadi Alışık gibi. İzzet Günay ile
oynadık, Cüneyt Arkınla baba ve oğlu oynadık. Ama çoğu vefat etti.
Yeşilçam
farklı bir olay. Yeşilçam’dan olmaktan da gurur duyuyorum. O zaman diş
hekimliğinde okuyordum. 1973-1974 senesinde baktım okulda zorluk çekiyorum,
mezun olamayacağım düşündüm, sinemayı bırakmaya karar verdim. Yıldız Kenter
gibi bir dehayla da anne ve oğul olarak Fatma Bacı filminde oynama şerefini
buldum.
En
son filmim de Cüneyt Arkın ile Battal Gazi filmi oldu. Ondan sonra kesinlikle
karar verdim, 22-23 yaşında sinemayı bıraktım ve hekim olmayı tercih ettim.
Sinemaya 1971 yılında adım attım.
Zeynep
Değirmencioğlu o zaman ağabeyimin flörtüydü. Dolayısıyla vapurla Kadıköy’e
geçerken Karaköy’de vapurla iskele arasına düştü. O zaman üniversite
öğrencisiydim, ben de onu çıkarttım. Daha sonra aileyle tanıştık. Bir film
yapıyorlarmış. Bana bir teklifte bulundular öyle başladım.
Yaklaşık
8 filmde oynadım. Hekim olmak için sinemayı bıraktım. Yoksa hekim
olamayacaktım. Daha sonra buraya 38 sene önce tesadüf olarak geldim. Burası
benim cennetim oldu, çok mutluyum. Burada balık tutuyorum, hayvanlarım var, bir
otelimiz, bir de deniz kenarında bir kafemiz var. Burası benim için bir
eğlence, ailemle güzel günler geçiriyoruz. Doğal bir ortamda yaşıyoruz,
kendimiz ekip biçiyoruz. Arıcılık yapıyorum, keçilerim, kazlarım, ördeklerim
var. Havanın durumuna göre günüm geçiyor. Hava güzelse denize çıkıp balık
tutuyorum, hava yağışlıysa bahçede ya da otel içerisinde kalıyorum” dedi.
“Hepsi birer kahramandı”
Pek
fazla imkan olmadığı için eski Türk filmlerinin çok büyük zorluklarla
çekildiğini belirten Acar, “eskiden taş devri, şartlar çok kötüydü, her şey
kısıtlıydı. Dolayısıyla şu andaki imkanlara sahip arkadaşlar daha rahatlar.
Dijital olduğu için bir saniyeyi defalarca çevirebiliyor. Eskiden her şey
kısıtlıydı. Negatif film çok az geliyordu. Bu imkanlarla filmleri bitirmek
durumundaydık.
Eski
Türk filmlerde uçak geçmesi, saatin geçilmesiyle alay ediliyor ya, başka bir
şans yoktu. O zamanki yapımcılar ve oyuncular çok zor şartlarla çalışıyorlardı.
Hepsi birer kahramandı. Zorluklar altında çok güzel filmler yaptılar” diye
konuştu.
“Kuleden aşağı atlıyorlardı, zor ikna ettim”
Battal
Gazi filmlerinin çekimleri yapıldığı esnada başından geçen ilginç bir olayı
anlatan Acar, “Unutamadığım bir anım Battal Gazi filmleri çekimi sırasında
oldu. Rumeli Hisarları’nda filmin çekimi yapılıyordu. Öğlen tatili oldu. Herkes
kenara çekildi. Bu arada rejisör benim kuleye çıkıp Osmanlı bayrağını çekmemi
söyledi.
Üzerimde
de şövalye kıyafeti 2 tane kılıç var. Bizanslarla savaştığımız için kılıçlar
kan içinde. Ben nefes nefese kuleyi çıktım. Tam kuleye çıkınca 2 tane kadın
Japon turist beni gördüler. Kuleden aşağı atlıyorlardı. Film diyorum, sinema
diyorum. Aşağı atlıyorlardı, zor ikna ettim” şeklinde konuştu.
İnsanların,
kendisini gördüklerinde zaman hala ilgi gösterdiklerini söyleyen Acar, “Daha
önce ilgileri karşısında sıkılıyordum. Daha sonra koy verdim kendimi. İnsanlar
fotoğraf çektirmek istiyorlar, eski anıları yad etmek istiyorlar. Ben de onları
kırmıyorum. Onlarla sohbet ediyorum. Onların da hoşlarına gidiyor” ifadelerini
kullandı.
KAYNAKYeşilçam'ın
yakışıklısı Sertan Acar şimdi ne yapıyor? (hürriyet.com.tr, 9 Kasım 2020).