Matematik bilgini (D. 850 ?, Mısır -
Ö. 930 ?, Mısır). Tam adı Şuca b. Eslem b. Muhammed Hasib el-Mısrî olup,
künyesi Ebû Kâmil’dir. Doğum ve ölüm tarihleri kesin değildir. Ancak kimi
kaynaklarda 850-950 yılları arasındaki yıllarda yaşadığı ifade edilmektedir. Al Hasib (hesap eden) ya da el-Mısrî adlarıyla da bilinir. Hayatı
hakkında çok ayrıntılı bilgiler
bulunmasa da, aslen Mısırlı olduğu biliniyor.
Matematik ve özellikle de cebir dalındaki
başarılarıyla dikkat çekmiş olan Ebû Kamil Şuca, Üünlü matematikçi Harizmî ile
aynı devirde yaşadı. Harizmî’nin eserlerinden çok yararlanıyor, ikinci dereceden cebir denklemlerini
Harizmî’nin metodu ile çözüyordu. Ancak bununla yetinmeyen Ebû Kâmil, bu çözüm
metodlarına kimi farklı izahlar getirdi. Lineer (birinci dereceden), kuadratik
(ikinci dereceden) ve daha üst derecedeki denklemler, belirsiz denklemler ve
tam sayı problemlerine ait çözüm yolları ortaya koydu. Cebir tarihinde ilk kez
olarak ikinci derecenin üstünde denklemlerin çözümünü tam bir hassasiyetle
çözmeyi sağladığı için, ona Harizmî’den sonra ikinci cebir teorisyeni gözüyle
bakıldı. Cebirdeki bu otoritesini, İslâmiyet’te fıkıh bilgisinin en önemli
konularından birisi olan ferâiz (miras taksimi) hesaplarının çözümünde de kullandı.
Cebir’in temellerini oluşturan
Harizmî ile Haracî arasında bağ kurarak, matematik biliminin gelişmesinde büyük rol oynadığı,
Fibonacci'nin kitaplarının oluşturulmasında da önemli bir işlevi olduğu;
Batı’ya matematik bilimini tanıtan
bilgin olduğu bilinir.
En ünlü eseri olan “Kitab-ül-Cebr vel-Mukabele”de Harizmî’nin
cebirini geliştirmek amacını gütmüştür. Eserin önsözünde Harizmî’ye olan
şükranlarını dile getirmiş, birinci bölümünde Harizmî’nin cebirini özetleyip eklerle
açıklamıştır. Burada katsayıları irrasyonel (köklü) sayı olan karışık ikinci
derecede denklemlerin çözümlerini göstermiştir. Böylece, Yunanlıların
irrasyonel sayılarla ilgili yanlış bilgilerini çürütmüştür.
Eserin ikinci bölümünde, kendinden
önce gelen Yunan ve İslâm matematikçilerinin çözmekte güçlük çektikleri, hatta
çözemedikleri geometrik problemlerin, kendi buluşu olan, cebirsel çözüm
metoduyla kolaylıkla çözülebileceğini ortaya koymuştur. Bu bölümde çözdüğü
problemler, bir daire içinde çizilmiş eşkenar beşgen, ongen ve onbeşgenin
kenarının uzunluğunun nümerik olarak tayinini içermektedir. Bu kenarları cebirsel
denklemlerle hesaplayarak, cebirsel denklemleri Öklit geometrisine
uygulamıştır.
Eserin üçüncü bölümüne, ikinci
dereceden belirsiz eşitlikler ve bu tür eşitlik sistemleriyle başlamaktadır.
Kendisi bu eşitliklerin kimilerinin yeni, bir bölümünün de daha önce incelenmiş
olduğunu söylemektedir. Bu ikinci tip eşitlikler Ebû Kâmil’in, Diophantos ile
Aritmeticca’nın etkisi altında kalmadığını göstermektedir. Bu denklemlerden
sonra, birinci dereceden denklem sistemlerini de içeren eğlendirici
(dinlendirici) matematik problemleri üzerinde durmaktadır. Eserinin sonunda
muayyen bir sayıdan başlayan sayıların karelerinin toplamını veren ifadeler
üzerinde bilgi verilmektedir.
Kitab-ut Taraif-fi’l-Hisab adlı eserinde üç, dört ve beş bilinmeyenli denklemlerin çözüm
metodlarını, örnekleriyle açıkladı. Cebir problemlerinin çözümünde nesneler
yerine harfler sembol olarak kullandı
Kendisini, El-Kerhi ile Ömer Hayyam izlediler.
Batı dünyasında ise Leonardo Fibonacci, Ebû Kâmil’in metodunu benimsedi.
Florian Cajori, matematik tarihi ile ilgili eserinde, miladi XIII. yüzyılın
ortalarında Ebû Kâmil’in eserlerinin Batı bilim dünyasında ve İslâm coğrayyasında
matematik bilimleri dalında tek başvuru kaynağı olarak kabul edildiğini ifade
etmektedir. Matematik biliminde İslâm dünyasında Harizmî’den sonra en önemli
çalışmalarını Abû Kâmil Şucâ yapmıştır. Cebir konusunda yazdığı “Kitâb
el Cebr ve’l Mukâbele” adlı kitabın Arapça basımı İstanbul’da Beyazıt
Kütüphanesi’nde 19046 numara ile kayıtlıdır. Bu metnin ayrıca Latince ile İbraniceye
yapılan çevirilerinin yazmaları bulunmaktadır. Kitabın Arapça metin iki yüz
sayfadır.
Ebû Kâmil’in söz konusu kitabına başka
bilim adamları tarafından şerhler (açıklama) de yapılmıştır. Bunların en
bilinenleri, Ali İbn Ahmed el-Imrâni ve el-Iştahri el-Hasib’in şerhleridir. Bu
şerhler kaynaklarda söz konusu edilmekte, ancak bugün elimizde metinleri
bulunmamaktadır.
BAŞLICA ESERLERİ:
Kitabu Kemal-il-Cebri ve Temamihi ve-Ziyadetihi fi Usulihi, Kitab-ut
Taraif-fi’l-Hisab (Eserin bir nüshası Hollanda’nın Leiden şehrindeki
kütüphanede bulunmaktadır), Kitab-üş-Şamil
fil-Cebr vel Mukabele, Kitab-ül-Vesaya
bil Cüzuri, Kitab-ul-Cem’ vet-Tefrik,
Kitab-ül-Hataeyn, Kitab-ül-Kifaye, Kitab-ül-Mesaha vel Hendese, Kitabü’t-Tayr,
Kitabul-Miftah-il-Felah, Risale fil-Muhammes vel-Mu’aşşar.
HAKKINDA: Prof. Dr. Melek Dosay Gökdoğan / Abû Kâmil Şucâ (AÜ DTCF Dergisi, cilt: 32, Sayı: 1-2,
s.127-130.) - “Abu Kâmil Şuca’nın Cebiri” (AÜ DTCF Dergisi, cilt: 34, s. 57-68,
1990), Rehber Ansiklopedisi (18 cilt, 1984), Ebu
Kamil, Kitab al-Jabr wal Muqabala (Yay. Fuat Sezgin, Frankfurt 1986), “Ebû Kâmil”
(TDV İslam Ansiklopedisi, s. 10, 1994).