Kalkınma Ekonomisi Uzmanı, İş Adamı, Gazeteci Yazar, XIX. Dönem İstanbul Milletvekili. 1940, İzmir doğumlu. Müsteşarlık yapmış Prof. Dr. Mehmet Ziyaeddin Maruflu'nun torunu. Tam adı Ziyaeddin Selçuk Maruflu. Kaynaklarda Z. Selçuk Maruflu olarak da geçer. Baba adı Ziya Ali Cevat, anne adı Raziye Neriman.
Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten sonra İngiltere London School
of Economics, University of York’ta İhtisas yaptı. İngilizce, Fransızca biliyor.
Sosyal Politika Ekonomisi, Milletlerarası İktisat, Kalkınma Ekonomisi uzmanlık
alanlarıdır.
Eğitimini
tamamladıktan sonra Devlet Planlama Teşkilatı Uzmanı ve Grup Başkanı, Türk Hava
Yolları Danışma Kurulu Başkanı, Özel Sektörde Genel Müdür ve İdare Meclisi
Azası, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Öğretim Görevlisi, İstanbul
Sanayi Odası Karma Gıda Komitesi Başkanvekili olarak görev yaptı.
Kadir
Has Üniversitesi kurucusu ve Mütevelli Heyet üyesi de olan Selçuk Maruflu Önce
Vatan gibi çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazdı, bazılarını anılarıyla
birlikte kitaplaştırdı.
Selçuk
Maruflu, 20.10.1991 genel seçimlerinde ANAP’tan
XIX. Dönem İstanbul Milletvekili seçilerek
TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı.
Evli,
2 çocuk babasıdır.
Kitapları:
Kürsüden
Söyleyemediklerim (Anıları, makaleleri, yazışmaları, fotoğrafları ve bazı
mektupları, 2005),
Bugün
Gibi Anılar, Fikirler ve Öneriler (2008)
Parlamento
Dışı Yıllar
Özel
Sektör Yılları
KAYNAK:
TBMM Albümü 3. Cilt 1983-2010 (2010), Selçuk Maruflu / Sayın Refik Baydur (7 Ekim 2016), Maruflu Kardeşler (24saatgazetesi.com, 15
Kasım 2016), Selçuk MARUFLU - Yazılar / Kitaplar - Önce Vatan Gazetesi
(oncevatan.com.tr, 23 Aralık 2019), Selçuk Maruflu kitapları (nadir Kitap, 04.08.2020), Türkiye Büyük
Millet Meclisi İntranet Sitesi (tbmm.gov.tr, 04.08.2020), Maruflu, Ziyaeddin
Selçuk 1940- (worldcat.org, 04.08.2020).
Değerli Arkadaşım, İstanbul Milletvekili Gurhan
Çelebican’ı 26 Aralık 2013 günü, ebediyete uğurladık… Sn. Çelebican İTÜ İnşaat
Fakültesi mezunu, İnşaat Yüksek Mühendisi olup, resmi ve özel sektörde geçen
çalışma hayatında çok başarılı olmuş bir yöneticiydi. ENKA’nın kurulup,
gelişmesinde büyük katkıları olduğunu biliyorum. Kendisi ile, İstanbul’dan
seçilerek geldiğimiz TBMM’de birlikte görev yaptık.
Benim en yakın olduğum parlamenter arkadaşlarımdan
birisiydi… TBMM/Plan Bütçe Komisyonunda 4 yıl geceli – gündüzlü ANAVATAN
Partisinin temsilcisi olarak, birlikte çalıştık. Sn. Çelebican çok çalışkan,
düzenli, vukuflu, metodik bir Milletvekiliydi. Plan Bütçe Komisyonunda ve TBMM
genel Kurulunda, milletine ve ülkesine büyük katkılarda bulundu. Ankara
Milletvekili lojmanlarında, evlerimiz yan yanaydı.
Meclis’te, Plan ve Bütçe Komisyonu en önemli
komisyonlardan birisidir. Bütün kanunlar oradan geçer ve çalışmalar gece yarısı
sabaha karşı biter. Böyle çalışmaların akabinde Sn. Çelebican’la, soluğu
Çankaya’da bulunan Beykoz işkembecisinde alır, iştahla karnımızı doyurur ve
ertesi sabah saat:10.00’da komisyonda hazır bulunurduk. Sözüne, özüne
güvenilir, çok yönlü bir parlamenterdi.
Turgut Özal’a ve Mesut Yılmaz’a çok bağlıydı. Maalesef
ikimizde, sıralama hatalar nedeniyle, çok sevdiğimiz Milletvekilliği görevine
devam edemedik. Parlamento dışında kaldığı yıllarda bile, dünya ve ülke
meseleleriyle yakından ilgilenmiş, fevkalade değerli görüşlerini paylaşmıştır.
Aktif Milletvekili olmadığı halde, seçildiği bölgeye ve memleketim dediği
Kastamonu’ya, devamlı gider, vatandaşlarla görüşür, onların sorunlarını çözmek
için çaba harcardı. Son birkaç yıldır rahatsızdı. Zor konuşuyordu ve bu duruma
çok üzülüyordu. Oğlu sevgili Hasan beni aradığında, “Lütfen Hasan, bana kötü
bir şey söyleme diye haykırdım”…
Türkiye enteresan bir ülke. Allah rahmet eylesin, şarkıcı
Adnan Şenses’te, Gurhan Bey’le aynı gün gözlerini yumdu. Bütün gazeteler ve
basın Rahmetli Şenses’in vefatını veriyor ama, ömrünü, hayatını vatanına ve
milletine adamış TBMM’de sabahlara kadar çırpınmış ve şurası mutlaktır ki, bu
ülkeye bir şarkıcıdan, daha fazla hizmet etmiş, bir Milletvekili, Sn. Gurhan
Çelebican’a ebedi istirahatgahına tevdi edilirken, basında yer verilmedi.
Sevgili Gurhan Çelebican’a, Allah’tan rahmet dilerken, ailesine, çocuklarına,
sevgili eşi duygu kardeşime başsağlığı diliyorum. Türk Milletinin ve TBMM’nin
başı sağolsun…
KAYNAK: Selçuk MARUFLU / İstanbul Milletvekili Gurhan
Çelebican (oncevatan.com.tr, 17 Şubat
2014).
TİSK
Mikrocerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi/TBMM 19. Dönem İstanbul Milletvekili
Türk
İşveren Sendikacılığının ve Sanayinin duayeni Sn. Refik Baydur’u, 18 Eylül 2016
günü, maalesef kaybettik. Refik Bey benim iyi ve değerli bir dostumdu. Ben
kendisini, DPT de görev yaparken, Beş Yıllık Kalkınma Planları çerçevesinde
kurulan Sosyal Siyaset ve Sosyal Güvenlik Özel İhtisas komisyonu toplantılarında,
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Temsilcisi olarak tanımış, Planın
oluşturulmasında büyük katkı ve yardımlarını görmüştüm. Fevkalade bilgili, iyi
yetişmiş, açık sözlü, Atatürk İlke ve İnkılaplarına yürekten bağlı, vatanını, milletini
çok sever bir müstesna insandı.
Bütün
ömrü boyunca, Türkiye’nin gelişip, kalkınması için, özel sektörün ve
işverenlerin rolü, görevleri konusunda çaba harcamıştı. İşveren
Sendikacılığının birinci vazifesi, temsil ettiği grubun çıkarlarını korumak
değil, öncelikle Türkiye için, çalışmak, vatanımızı her şeyin üzerinde, tutmaktır,
diyordu… Ben siyasetteyken, kendisini sık sık arar, konularla ilgili
olarak, değerli görüşlerini alırdım. Emindim ki, Refik bey için, önemli olan,
önce vatandı…
Kendisi
ile yolumuz ben siyaseti bıraktıktan sonra, TİSK bünyesinde görev alınca,
tekrar kesişti. Kiplas’ taki makamında kendileri ile buluşup, dünya ve Türkiye
meseleleri hakkında görüş teati ederdik. Rahmetli Özal ve Mesut Yılmaz,
kendisini Anavatan Partimizden, siyasete davet etmişti. Ancak, Refik Bey
ülkemize sanayici olarak hizmet yolunu seçmişti…
Refik
bey, özellikle Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk Sanayinin sorunları,
kendi yaşamı, tecrübeleri konularında yazmayı, bunları kitap halinde
yayınlayarak, dost ve kamuoyu ile paylaşmayı şiar edinmişti. Birçok kitabı
vardır. Bu kitaplarının hepsini, bizzat imzalayarak, bana verdi… Özellikle,
mütevazı yaşamından, hedef ve azminden çok etkilendiğimi söylemeliyim. Yasamı
sıkıntı ve fedakârlıklarla geçmişti. TİSK yöneticiliği sırasında Laik
Demokratik Cumhuriyete, Parlamenter Rejime, bilhassa Atatürk İlke ve
İnkılaplarına yönelen tehdit ve tehlikelere karşı sesini yükselten, hiçbir
şeyden çekinmeden karşı koyan bir insandı, örnek alınacak bir karakterdi… Hele bazılarını
gördükçe, Refik Baydur’un değeri, daha çok anlaşılıyor. Bazı nedenlerle TİSK
bünyesinden ayrılma kararı aldığımda, üzüntülerini belirterek, “bizlerin
arasında senin yerin daima baki kalacaktır, DPT’de, Özel Sektörde, TBMM’de
önemli görevlerde bulunmuş birisinin, TİSK’te bulunması, onurdur, demişti…
Refik
beyin, uzun yıllardır mücadele verdiği rahatsızlığı vardı. “Benim için
konuşmak, hitap etmek, fevkalade önemlidir. Allah beni bundan mahrum edecek bir
illet vermesin” diye dua ediyordu… Amaçları, hedefleri uğruna, son nefesine
kadar gayret sarf etti… Unutmadan, ifade edeyim, Kiplas Sanat Galerisinde ev
sahipliği yaptığı sergiler Refik beyin sanata verdiği önemin sanatçı ruhunun
göstergesiydi… Türk Sanayi işveren isçi camiası ömrünü vatanına adamış bu
müstesna insani çok arayacaklardır. Türk Milletinin tüm sevenlerinin değerli
eşi ve Ailesinin başı sağ olsun…
KAYNAK:
Selçuk Maruflu / Sayın Refik Baydur (7
Ekim 2016).