Asker (D. 1886, Emre köyü / Bandırma / Balıkesir -
Ö. 1948, Amman). Rüştiyeyi ve Küçük Zabit Mektebini bitirdi. Balkan
Savaşları’na katılarak yaralandı. Birinci Dünya Savaşı’nda Sencer Eşref Bey’in
yönetimindeki Teşkilat-ı Mahsusa’da çalıştı. Dr.Hanakhe Reşit Bey’in
(Diyarbekir Valisi) ve Aşharuva Rauf (Orbay) Bey’in emrinde Irak ve İran’da
görev yaptı. Yunanlıların İzmir ve çevresini işgali üzerine Bursa ve Balıkesir
yöresindeki Kafkas göçmenleri arasından topladığı gönüllülerle önce Ayvalık,
sonra da Akhisar ve Salihli yörelerinde Yunanlılara karşı savaştı. Örgütçü
yeteneğiyle diğer bazı Kuva-yı Milliye çetelerini de tasfiye edip kendi
güçlerine katarak Yunanlılara karşı sağlam bir cephe oluşturdu. Yunan
ilerlemesinin “Milen Hattı” üzerinde durdurulmasında en büyük rolü aldı.
Emrindeki atlı güçlere 14. Kolordu Komutanı İzzet Yusuf Paşa tarafından
“Kuva-yı Seyyare” adı verilmişti. 1920 yılı boyunca birlikleri, zaman zaman
Yunan cephesine çekilerek Marmara yöresi ve İç Anadolu’daki karşı ihtilal
hareketlerinin bastırılmasında vurucu güç olarak kullanıldı. Bu suretle
TBMM’nin toplanarak ülkenin kaderini eline almasında önemli bir rol oynadı.
Düzce, Adapazarı, Çorum, Yozgat gibi ayaklanma bölgelerinden toplayarak
güçlerine kattığı yeni gönüllülerle daha da güçlenerek TBMM hükümetinin
güvendiği bir Kuva-yı Milliye komutanı haline geldi.
Kendisine resmen “Millî Kahraman”
unvanı verilerek TBMM’de ayakta karşılandı. Ancak daha sonra hatalar yaptı,
TBMM hükümetiyle anlaşmazlığa düştü. Lozan Anlaşması’ndan sonra da 150’liklerin
listesine dahil edildi. Bunun üzerine önce Mısır’a sonra da Ürdün’e giden Ethem
Bey buradaki Kafkas göçmenleri arasında sessizce yaşadı. Kardeşlerinin aksine,
150’liklerin affından sonra da Türkiye’ye dönmedi. 1948 yılında Amman’da öldü
ve bir Çerkes mezarlığına gömüldü. Anıları Çerkes Ethem / Anılarım
(1999) adlı bir kitapta toplandı.