Bilgisayar mühendisi, gazeteci yazar, fotoğraf sanatçısı. 11 Haziran 1991, Ordu doğumlu. Kadir Has Üniversitesi - Bilgisayar Mühendisliği ve Berlin HTW Uluslararası İşletme eğitimlerini tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İşletme yüksek lisans eğitimini tamamladı.
Mühendis
olarak kurumsal kariyerine 2014 yılında Turkcell'de başladı. 2016 yılından
bugüne Vodafone Türkiye'de çalışmaya devam etmektedir.
Üniversite
yıllarında DMC (Doğan Music Company) sanatçılarına albüm kapakları çekerek
profesyonel fotoğrafçılığa başladı. Aynı yıllarda araba dergileri ve kadın
dergilerinde kapak çekimi ve röportajlar yaparak gazeteciliğe adım attı.
Funda
Arar, Ferhat Göçer, Mustafa Ceceli, Ziynet Sali, İzzet Çapa, Wilma Elles, Betül
Demir gibi isimlerle manşetlik röportajlar yaptı. 2017 yılında İrem Derici ile
yaptığı "Estetikten sonra kadınlık oranım %99.9" başlıklı röportajı
günlerce magazin basınının gündeminden inmedi.
Bu
başarının sonrasında Milliyet ekibinin teklifiyle 2019 yılından beri Yaşam
kategorisinde köşe yazarlığı, 2020 yılında ses getiren Instagram canlı
yayınları projesinde her gün Türkiye'nin ünlü isimleriyle röportajlar yapıyor.
Onedio uygulaması oyna kazan canlı bilgi yarışmasında özel yarışmalara
sunuculuk yapmaktadır.
Milliyet'te
yazıları:
http://milliyet.com.tr/yazarlar/emre-kara/
linkte yayınlanmaktadır.
Instagram adresi: https://instagram.com/emrekara_e
KAYNAK.
Bilgi teyidi (13.05.2020), Emre Kara / "Bir günü yıllar eder" (milliyet.com.tr,13.05.2020).
Karantina
bitene kadar sanırım Instagram'da canlı yayınlara devam edeceğim. Haftasonu
Burak Akkul ve Seda Akkul çifti canlı yayınıma konuk oldular. Biliyorsunuz
"Çok Gezenti" programlarıyla severek izlediğimiz ikili koronayla
mücadele etti. Aşk koronadan güçlü çıktı. Bu hastalığın üstesinden geldiler. Ne
mutlu ki, ikisi de çok sağlıklı görünüyordu.
Bir
günü yıllar eder
Konuşacak
çok şey olduğu için yayın öncekilerden uzun sürdü. Genel olarak gülsek de yer
yer gözyaşlarımız aktı. Bugünün acısı, yarının anısı kalsın ve bir daha
yaşanmasın dilerim. Kendilerine tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yayından
not aldıklarımı sizle paylaşmak isterim. Herkese iyi haftalar.
Instagram
canlı yayınlarımı @emrekara_e adresimden takip edebilirsiniz.
AVM'lerin
tekrar açılmasıyla ilgili ne düşünüyorsun?
Burak:
O iş biraz ortada. Kapalı ortam olduğu için kontrol daha kolay. Bence evden
çıkmak hata zaten ama millet de taş mı yesin :) Mağazalar, çalışanları, o
malları üretenler, 1 milyon kişi ekmek yer.
Virüsle
mücadele süresince nasıl hissettin, neler yaşadın?
Burak:
20 gün uyudum. Kabusla gerçek hayat karışıyor. Fiziksel acı da hissediyorsun,
bilincin de çalışıyor. Günah sevapları, geçmişte neler yaptım, gelecekte neler
yapacağımları her şeyi düşünüyorsun. 1 günü yıllar eder gibi.
Odaya
çıktıktan sonra el uyuşukluğula Seda'yı aradım. Çığlıklar atarak ağlaştık.
Toplam 30 gün hastanede kaldım. Seda yanımda refakatçi kaldı.
Bir
günü yıllar eder
Virüs
sana Londra'da mı bulaştı?
Burak:
Öksürük ve yüksek ateş Londra'da başladı. Öncesinde Sabiha Gökçen Havaalanı'nda
veya uçakta kaptığımı düşünüyorum.
Seda:
Gün sayısı / kuluçka süresine baktığımızda Londra'da bulaşması ihtimal görünmüyor.
Bende bir belirti yoktu, Burak'tan aldım. Net olarak bilemiyoruz tabi.
Burak:
Amacım benim Seda'nın yanına gidip Çok Gezenti'nin bir bölümü çekmekti. O zaman
bilmiyorduk koronanın bu denli ciddiyetini. Biz işimizi düşündük.
Seda:
İş ciddiye binince hızlıca İstanbul'a döndük. Uçakta çift maskemiz ve
eldivenimiz vardı. Tabi o sırada bu önlemi bende covid var diye düşünerek
almadık. Londra'da kontrole gittiğimizde riskiniz yok dendi. İyi ki maskeleri
takmışız, bilmeden başkalarını korumuş olduk.
İstanbul'a
geri dönünce hastaneye kontrole gittiniz mi?
Burak:
Özel hastaneye gittik. Benim sunuculuktan ötürü senede birkaç defa bademcik
iltihabım oluyor. Ben de doktorları biraz yanlış yönlendirdim. Daha koronaya
dair o zaman bir vakada gelmediği için test de yapılmıyordu özel hastanelerde.
Seda:
Ben yine de test istedim ama Burak'a bademcik iltihabı bana da enfeksiyon
dendiği için eve geri döndük.
Burak:
2 gün sonra 13 Mart sabaha karşı çok ateş ve öksürük vardı. Artık koronaya dair
haberler gelmeyi başladığı için bu kez doktor "siz kapmış olabilirsiniz,
Haseki'ye ya da Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi'ne gidin" dedi.
Bir
günü yıllar eder
Bu
kez test yaptılar mı?
Burak:
Kartal Eğitim Araştırma'ya gittik. Bu kez test hemen yapıldı. Seda'yı eve yolladılar.
Seda:
Burak'ın ateşini ölçtüler; 41.2 çıktı! O an koronadan öte 48 yaşında Burak ve
41.2 derece ateş korkusu vardı. Koronanın telaşına bile kapılamadım şok
geçirip.
Burak:
Zor bir süreç geçirdim. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Beni Türk doktorlarına
emanet edin." sözünün doğruluğunu bu covid19 süresince görmüş olduk.
Entübeden
dolayı bir ses problemi oldu mu? (izleyici sorusu)
Burak:
Oldu, 10 gün sürdü. Kaslarım da zayıftı. Şu an yavaş yavaş Seda'nın
yemekleriyle kendime geliyorum.
Burak
Akkul sigara kullanıyor mu? (izleyici sorusu)
Seda:
Burak hiçbir zaman sigara / tütün ürünleri kullanmadı. Küba'da bir kere puro
denedi.
Burak:
O da bir ritüel olduğu için. Hiç sigara içmedim hayatım boyunca.
Nasıl
besleniyorsunuz, yemekte ne vardı bugün?
Burak:
Kıymalı taze fasulye ve düdük makarna.
Seda:
Özen gösterdiğim konu bu aralar Burak'a kas kazandıracak, metabolizmasını
güçlendirecek ve dolaşımı sağlayacak lifli gıdalar vermek. Muhakkak günde bir
kere meyve, peynir-süt var. Eti bu dönemde çok tercih etmiyoruz. Et suyunu
yemeklere koyarak tercih ediyoruz. 4.5 kilo aldı Burak :)
Kaç
kilo verdiniz hastalık boyunca?
Burak:
17 kilo verdim. Kaslardan gitti.
Seda:
Ben 8 kilo verdim bu süreçte ki Burak'tan çok hafif atlattım. Ben 7 gün yatarak
tedavi gördüm hastanede ama stresten dolayı verdim. Doktorlar ne kadar
yumuşatmaya çalışsa da "durumu kritik" denildiği an her şey bitiyor.
Kritik kelimesinin stabile geçmesinin beni bu kadar mutlu edeceğini hiç
düşünemezdim.
Tekrar
seyahat eder misiniz? (Twitter'dan gelen soru)
Burak:
Marmaris'te program çekmemle, Brüksel'de program çekmemin riski aynı.
İstanbul'da daha bile fazla. Uçak ve havaalanı riskli. İzleyenlerin bir daha
seyahat etmezsin yorumu çok iyi niyetli, bizi korumak için yapılan yorumlar.
Teşekkür ederim.
Seda:
Koronada ilk günden bugüne tekrarlanmış vaka kaydedilmedi. Pozitiften negatife
geçtikten sonra tekrar pozitife geçmesi -testlerde hata olmadığı sürece-
kaydedilmedi. Bir gün elbet sonuna geleceğiz ama tekrar bulaşan kişiler ortaya
çıkmazsa biz aslında aşılanmış sayılıyoruz.
Burak:
Şu an Türkiye'de seyahat programı yapabilecek tek seyahat programcılarıyız. :)
Ne
olur siz yine de çıkmayın şimdilik...
Burak:
Hiç çıkmadım. Sokağı özlemiyorum şimdilik.
Seda:
Son iki ayda iki kere hastaneye gidip gelmek için ambulansa binmek dışında hiç
çıkmadım.
Kaç
ülkeye gittiniz bugüne kadar?
Burak:
90 ülkeye gittik.
Seda:
Daha çok yer var.
Siz
nasıl tanıştınız?
Burak:
Benim bir mizah kitabım vardı. Onun ikincisini yayınevine vermiştim 2010'da.
Beyazıt Öztürk, Okan Bayülgen gibi isimlerin programlarına metinleri yazıyorduk
bir ekip. Onların tanıdığı Ortaköy'de arkadaşlar var. Dolmalar, börekler öyle
bir arkadaş toplanma ortamı oldu. Seda'da gelmişti. Ben de orada yeni kitaptan
yazıları şiirleri Seda'nın gözüne baka baka okudum.
Seda:
Ben sigorta şirketinde yöneticiydim o zaman. Benim ekibimde çalışan biri
vasıtasıyla oradaydım. Biz orada Burak'la ilk kez tanışıyoruz ama kimse var mı
yok mu unuttuk zaten. O kitabı okuyor, ben sorular soruyorum. Sonra ilk kitabı
"Türkçe Aşk Laçkadır"ı istedim çünkü kitapçılarda tükenmiş. Ben
kızlara söylüyorum kitabı bulamıyorum diye. Burak'ta kitabı kızlara vermiş
Seda'ya götürün diye. Öyle olunca bir heyecan oldu tabi. Kitabı iki günde
okuduktan sonra mesaj attım "çocuk çok güzel, babasıyla ne zaman
tanışabilirim" diye. Kahve ısmarlamak istedim gelmedi.
Burak:
Ağırdan sattım :)
Seda:
Ekipteki arkadaşlar bana Burak'ın duygularını anlatınca ben de direkt gaza
gelip yazıyorum buluşalım diye ama buluşmuyor. Sonra ben Ortaköy'e geldiğimde
tesadüf aynı ortamdaydık ve yine unuttuk başka insanlar olduğunu. Ondan sonra
da zaten biz olduk.
Seda
hanım o kitaptan aklınıza gelen ilk cümle nedir?
Seda:
Türkçe Aşk Laçkadır, Burak'ın bir ilişkiden çıktıktan sonra yazdığı kitap. Ben
biraz gariptim galiba o kitapla aşık olacak kadar :) En çok "Saçların
duşun deliğini tıkar, görünce içim tıkanır" aklımda.
Bu
kadar zor günden sonra birbirinize tekrar aşık oldunuz mu?
Seda:
O gün Burak'ın hastanede uyuduğunu biliyordum ama beni arayacağını
beklemiyordum. Akşam 10'dan sonra telefon çaldı ve doktor Eren bey "Seda
hanım, Burak bey uyandı sizle konuşturacağım." dedi. Ben ağlamaya
başladım. Burak telefonu aldı o da ağlıyor. Konuşamıyoruz ve sürekli neredesin
diyor. Çünkü uyutulduğunu yeni öğreniyor ve kapıda bekliyorum sanıyor.
Burak:
Ben 20 günden fazla uyutulmuşum bilmiyorum.
Seda:
Benim negatife döndüğümü söyledim, yanına gelebilir miyim dedim. Doktor
"Burak bey de artık negatif, refakatçi olabilirsiniz." dedi. Kapıdan
girdiğimde ne diyeceğimi bilemedim. Çünkü 17 kilo vermiş, saçı sakalı karışmış
ve yüzü zayıflamış. Yüzüne bakarken inanamıyordum o ana. Ben normalde çok
ağlamam. Burak uyandığında "yaşlı yaşlı mı ağladın" dedi. "Sen
çok güçlü bir kadınsın. Seni çok seviyorum." oldu ilk cümleleri. Ben de
"Esas sen güçlüsün, hastalığı yendin ve iyi ki geri geldin." dedim.
Burak:
Covid insanı çok yalnız bırakıyor Emre. Gözümü açınca kimseyi göremeyince iyice
o yalnızlığı hissettim. Seda'nın içeri girdiği an yalnızlık bitti. İnsan orada
hayat arkadaşını anlıyor.
Seda:
Tekrar aşık olmadım
Burak:
Çünkü hep aşıktı :)
-
Evlilik tarihi Burak'ın bilmesi, Seda'nın bilmemesi keyifli anlara sebep oldu
:) -
Son
olarak, izleyenlerin adına haddim olmadan soruyorum "Bu güzel çiftten bir
çocuk istiyoruz, düşünmüyorlar mı?"
Seda:
Bu süreçten sonra anladım. Bizim insanımız aile görmeyi çok seviyor.
Burak:
Türkiye böyle.
Seda:
Bu rahatsızlıktan çok kısa bir süre önce ikiz bebek kaybettik. Bir gebelik
olduğunu 8. haftada kaybederken öğrendik. Bu yüzden bir süre böyle bir
niyetimiz olamayacak.
KAYNAK:
Emre Kara / "Bir günü yıllar eder" (milliyet.com.tr,13.05.2020).