Devrim Aktürk

Sevda türkülerimin yankılandığı ülkem

Seksen bir ilim ve kentim

Güzeller güzeli vatanımın

Vatanıma çiçekleri serpen gülistanım.

Mezopotamya’mın kalbi, uygarlığımın başkenti

Kadim kentim benim

Şehri Diyarbekir’im

Meryem Ana Kilise’m

Ve tarihi Ulu Cami’m...

Ağrı Dağı’mın etekleri,

Erzurum’um Palandöken’i

Dağında cemrenin düşmesini izlediğim

Yanında kıtlama çayımı içtiğim.

Ey benim Kars’ım

Allahuekber Dağları’ndaki şehitlerim

Kediler şehri Van’ım,

Van Gölü’nün güzel maviliğinde süzüldüğüm...

Düşmana korku salan Urfa’m,

İbrahim’i kurtaran Balıklı Göl’üm

Paşalar ve padişahlar kenti İstanbul’um

Tarihi Galata Kule’m ve Süleymaniye Cami’m.

Selam sana Peri Bacalı Nevşehir’im

Ey gözyaşına boğulan Batman’ım, Tarumar olan

Hasankeyf ’im

Sular altında kalacak mağaralarım.

Benim farklılıkları güzelleştiren kültürüm

Elazığ’ımın Mar Arhon Manastırı

Ve Trabzon’umun Sümela Manastırı.

Merhaba size benim farklı ama beraber yaşayan

halklarım,

Taş şehrim olan Mardin’im

Kürd’üm, Türk’üm, Ermeni’m, Süryani’m;

Müslüman’ım, Hıristiyan’ım, Yahudi’m

Hep bir arada yaşayan,

Hep aynı nefesi solan

Benim tarihi kentim olan şehrim.

Ve Adıyaman’ımın Nemrut Dağı, İzmir’imin Efes’i.

Sevdiğim,

Seni tıpkı seksen bir ilim gibi

Ve o illerimin güzellikleri misali seviyorum.

Benim cennet kokan seksen bir ilim,

Sizi tıpkı sevdalım gibi seviyor,

Tıpkı onun gibi öpüyorum.

Kitap gibisin sevdiğim

Kokun yaprakları

Ömrün sayfaları

Sesin ise huzuru andırmaktadır.

Bir baştan başka bir başa

Her bir sayfanda farklı konulara

Notlarında yeni maceralara

Ve güzel hikâyelere sürüklüyorsun.

Kitap gibisin sevdiğim

Yazar seni yazmak

Matbaa basmak

Okur ise almak için yaratıldı.

Kitap kurtları seni merak eder

Sonunu canla başla okumak ister

Her bir sayfanda ya gözyaşı akıttırırsın

Ya da küçük bir tebessüm oluşturursun.

Kitap gibisin sevdiğim

Seni merak edenler uykusuz kalırlar

Kimisi son parasını senin için harcar

Tek gayeleri sensin

Canla başla mücadele ederler

Raflarında sana kavuşabilmek için.

Seni merak eder hasretliler

Kavuşanlar ise dualar etmektedirler

Sağcısıyla solcusuyla

Kürdüyle Türküyle

Hepsi seni severler

Her biri senin için mücadele ederler

Belki de düşünceler değildir bizi biz yapan

Sensindir kim bilir, bizi binlerce yıldır yaşatan.

Kitap gibisin sevdiğim

Yere düşünce temizlenir

Zarar gördüğünde üzersin

Çünkü sevenlerin için çok kıymetlisin

Filhakika dizelerine bile zarar gelsin istemezler.

Sen ki Solcu Nazım’ın Piraye’si

Sağcı Necip Fazıl’ın Çile’si

Sen ki Kürt Şeref Han’ın Şerefname’si

Türk Hüseyin Nihal’in Yolların Sonu’sun

Her biri seni yazdı, çizdi ve biçti

Hepsi de senin için mücadele etti.

Kitap gibisin sevdiğim

Ben ayracımdır sen ise yapraklar

Okur seni eline alınca başlar kıskançlığım

Çünkü senden mahrum düşmek istemem

Özlerim seni her anımda

Ve sayfalarına kavuşunca saadetime ulaşırım.

Sesinde şuurumu kaybettiğim

Benim için bir kitap gibisin

Seninle başlar ve seninle biter hikâyem

Öylesin benim için

Sen kitap yapraklarım,

Ben de kitabına kavuşmayı bekleyen ayracın...