Akademisyen, tıp profesörü, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkan Vekili". "Ulusal Yüksek Riskli Patojenler Referans Laboratuvarı Sorumlusu". "Ulusal Biyoterör Ajanları Tanı Laboratuvarı ve Biyogüvenlik Düzey 3 Laboratuvar Sorumlusu". "Biyogüvenlik Komisyonu Başkanı"
1967 yılında Akçadağ, Malatya’da
doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Denizli, Van, Samsun ve Ankara’da
tamamladı. 1993 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu.
Devlet Yükümlülük Hizmetini Yozgat ili Sorgun ilçesi Dişli köyünde tamamladı.
1996 yılında Ankara Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı’nda
Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünde araştırma görevlisi olarak
çalışmaya başladı. 1999 yılında aynı bölümde uzman oldu ve farklı
laboratuvarlar sorumlu olarak görev aldı. 2008 yılında Tıbbi Mikrobiyoloji
Doçenti unvanı aldı ve 2016 tarihinde T.C. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp
Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD’a Prof. Dr. olarak atandı.
Prof. Dr. Selçuk Kılıç, 2013
yılından itibaren Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler
Daire Başkan vekili görevini sürdürmektedir
Türkiye'de Ankara
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aykut Özkul ve Erciyes Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aykut
Özdarendeli'den sonra Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü
Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Dairesi Başkanı
Prof. Dr. Selçuk Kılıç'ın da koronavirüs için aşı geliştirme çalışmaları
kapsamında, virüsü hücre kültüründe izole etmeyi başardığı ortaya çıktı. DHA'ya
konuşan Prof. Dr. Kılıç, aşı için virüsün izolasyonunun hayati öneme sahip
olduğunu belirterek, "Bu elde ettiğimiz canlı virüsü, TÜBİTAK Aşı
Platformundaki paydaşlarımıza biz sağlamış olacağız" dedi.
Koronavirüs ile mücadele eden
Türkiye, bir taraftan da aşı geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. Bu amaçla
TÜBİTAK başkanlığında Aşı Geliştirme Platformu oluşturuldu. Platform altında
üniversiteler dahil bulunan 11 kurum ve kuruluş, farklı modeller uygulayarak
aşı geliştirmek için çalışacak. Uygulanacak farklı modellerde kullanılacak
canlı virüs ise Türk bilim adamları tarafından laboratuvar ortamında üretilmiş
oldu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Aykut Özkul ile Erciyes Üniversitesi Aşı Geliştirme Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Aykut Özdarendeli'den sonra Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel
Müdürlüğü Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Dairesi
Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kılıç'ın da virüsü izole etmeyi başardığı ortaya
çıktı.
ÖNCE TANI KİTİNİ GELİŞTİRDİ
DHA'ya konuşan Prof. Dr. Kılıç,
virüsün izolasyon süreci, kökeni ve gen haritasına ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Koronavirüsün teşhisinde kullanılan yerli tanı kitlerini de özel bir
firma ile geliştirip üreten Prof. Dr. Kılıç, koronavirüsün Türkiye'de
yaygınlaşmasından sonra aşı geliştirme çalışmalarına yoğunlaştıklarını söyledi.
Prof. Dr. Kılıç, aşı geliştirebilmek için önce virüsü izole etmek gerektiğine
dikkat çekerek, "Virüsler, canlı hücre dışında yaşayamayan mikro
canlılardır. Biz bunları gözle göremeyiz. Bunlar mutlaka bir konak hücreye,
insan, hayvan, bitki gibi onun içine girerek, içinde çoğalarak canlılıklarını
devam ettiriyorlar" dedi.
'39 VİRÜS OZOLATI ELİMİZDE'
Prof. Dr. Kılıç, 2 hafta önce,
virüs izolasyonu çalışmalarına başladıklarını vurgulayarak, "Bugün
itibarıyla 39 virüs izolatı elimizde bulunuyor. Elinizde canlı virüsün olması,
aşı çalışmaları, virüslere yönelik tedaviler, antivirallerin geliştirilmesi,
bazı dezenfaktanların etkinliğinin tanımlanması, vücut dışı tanı kitlerinin
geliştirilmesi için o virüsün ya tümü ya da bir kısmının olması gerekiyor
elimizde. Bu amaçla virüsün izolasyonu çok hayati öneme sahip. Hatta bizim için
en anahtar roldü. Bütün dünya bu şekilde çalışıyor. İlk önce virüs izole
ediliyor. Virüsün izole edilebilmesi için çeşitli hücreler kullanılıyor. Burada
vero hücreleri kullanıldı. Yeşil maymunların böbrek hücrelerinden çoğaltılıyor.
4-6 günlük süreçten sonra üremelerine bakılıyor, daha sonra tanımlamalarına
bakılıyor" diye konuştu.
'AŞI İÇİN CANLI VİRÜSE İHTİYAÇ
VARDI'
Prof. Dr. Kılıç, bundan sonraki
süreçle ilgili ise Türkiye'de TÜBİTAK başkanlığında Koronavirüs Aşı Geliştirme
Platformu bulunduğunu hatırlatarak "Bu platformun altında 11 kurum ve
kuruluş yer alıyor. Bunlar aşı çalışmalarında farklı modeller uygulayacaklar ve
bunun için de canlı virüse ihtiyaç vardı. Bu elde ettiğimiz canlı virüsü
TÜBİTAK Aşı Platformu'ndaki paydaşlarımıza biz sağlamış olacağız"
ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kılıç, tedavi
seçeneklerinde de virüsün izolasyonunun çok önemli olduğuna işaret ederek,
"Elde ettiğimiz virüsü alıyoruz in aktif hale getiriyoruz. Birtakım
güçlendiricilerle atlara veriyoruz. Atlarda bu yanıtın gelişmesini bekliyoruz.
Atlarda immün yanıt geliştikten sonra onu alıyoruz, saflaştırıyor ve insanlarda
kullanılabilir özelliklere getiriyoruz. Dolayısıyla virüs hayati öneme
sahip" dedi.
'VİRÜSÜN PARMAK İZİNİ ÇIKARDIK'
Prof. Dr. Kılıç, hem virüslerden
elde edilen hücrelerden hem de hastalardan alınan klinik örneklerden virüsün
genetik yapısının da çıkarıldığını kaydederek, "Biz virüsün tüm yapısını
sekansladık ve veriye girdik. Dünyada 4 bine yakın buna benzer veri var. Bu
veriler eşitli gruplara ayrılıyor. Bu virüslerde mutasyon geçirme olasılığı çok
yüksek. Bu mutasyon farklı sonuçlara neden olabiliyor. Klinik tablo daha
ağırlaşabilir. Tedaviye yanıt vermeyebilir. Bu nedenle mutasyonları takip
ediyoruz. Şu anda Asya ülkeleri ile Avrupa kıtasındaki seyirleri
karşılaştırabilmek için bu bakterinin parmak izi, gen analizi yapılıyor,
genetik kodu kodu çıkarılıyor. Biz ilk izolattan bunu yaptığımızda Kuveyt,
Belarus gibi Ortadoğu kökenlerine biraz daha yakın olduğunu gördük bizdeki
virüsün. Bu da doğal bir süreç; çünkü İran'da bir yayılma vardı. İran'dan sonra
Avrupa menşeli kaynaklı olmaya başladı ve Avrupa kökenlerini de görmeye
başlıyoruz. Bizdeki biraz daha 'L1' dediğimiz biraz daha yüksek bulaştırıcılık
özelliği taşıyormuş gibi gözüküyor. Ama bunun için daha fazla çalışmaya
ihtiyacımız var. Böylece virüsün parmak izini çıkarmış olduk" diye
konuştu.
'İL İL MEKANA BAĞLI DAĞILIMINI
ANALİZ EDECEĞİZ'
Prof. Dr. Kılıç, şu anda
çalışmaları sürdüklerini ve her geçen gün izolasyon sayısının arttığını ifade
ederek, "Bu rakam yükselecek. Rakam yükseldikten sonra biz bunların
genetik parmak izlerine bakacağız, farklılıklarını göreceğiz. Türkiye'nin
içinde farklı illerde, farklı yaş gruplarındaki kişilerde izole edilen
virüsleri görerek Türkiye'de virüsün mekana bağlı dağılımını, kökenini daha iyi
analiz etme şansı olacak. Büyük bir olasılıkla geldiği bölgeyi, nasıl
yayıldığını söyleyebileceğiz. Klinik tablo ağır seyrediyorsa ağır seyretmesine
neden olan faktörleri kısmi olarak açıklayacağız. Bu nedenle bu çalışmalar çok önemli"
dedi.
KAYNAK: Virüsü izole eden
profesör konuştu: Hayati öneme sahip! (hürriyet.com.tr, 10.04.2020), Daire
Başkanı - Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (hsgm.saglik.gov.tr, 10.04.2020), Prof.
Dr. Selçuk Kılıç Özgeçmiş. (linkedin.com, 10.04.2020), Koroanvirüs Bilim Kurulu
Üyesi Prof. Dr. Selçuk Kılıç kimdir (karar.com, 10.04.2020), Corona virüsü
izole eden Profesör Dr. Selçuk Kılıç konuştu (ahaber.com.tr, 10.04.2020).