İbrahim Gülşenî'nin halifelerinden (D.
?, Diyarbekir – Ö. 961/1533,
Diyarbekir). Diyarbekir'de yaşadı, Gülşenî tarikatına intisab etti. Neseb
olarak seyyid olduğu söylenir, Sarı Sâdık
adıyla meşhurdur. Aslen varlıklı ve tüccar bir aileye mensup olan Sâdık Ali
Efendi, İbrahim Gülşenî Diyarbekir'e geldiğinde ona intisap etti. Aynı şekilde
babası da tüm mal varlığını Gülşeniyye Tekkesine bağışladı. Şeyh Ali, İbrahim
Gülşenî'ye olan sevgi ve sadakati sebebiyle "Sâdık Ali" diye
anılmıştır. Sâdık Ali, 961/1533 tarihinde Diyarbekir’de vefat etti ve Urfa
Kapı'da bulunan Gülşenî Tekkesi yanına defnedildi.
Türbe isminin kendisine nispet edildiği
Sarı Saltuk, Anadolu ve bilhassa Rumeli'de İslâm'ın yayılmasında önemli
görevler almış ünlü bir Müslüman Türk dervişidir. Hacı Bektâş-ı Velî'nin
hâlifesi olan Sarı Saltuk, henüz Müslüman Türk ordularının ulaşamadığı bir
dönemde, Hacı Bektâş-ı Velî'nin emri ile Rumeli topraklarına, İslâm'ın sesini
duyurmak üzere gitmiş ve Rumeli'de başarılı faaliyetlerde bulunmuştur. Sarı Saltuk'un
çeşitli şehirlerdeki Müslümanlar üzerindeki tesirinin göstergesi değişik
yerlerde bulunan türbe ve makamlarıdır. 13. yüzyılda yaşadığı bilinen Sarı
Saltuk ölümünün üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Anadolu, Rumeli ve Balkan
Türklerinin gönlünde ve hafızasında yaşamakta, Diyarbekir, Tunceli, İznik ve
İstanbul'dan Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek'e kadar
uzanan bölgelerde kendisine edilen nispet türbe ve makamları bulunmaktadır.
Ayrıca Sarı Saltuk ile özdeşleşen "Kellesi koltuğunda savaşmış olmak"
ve "Kesik Baş Türbeleri" halk inançlarında geniş yer tutmaktadır.
Bu türbede sekizgen gövdeyi çepeçevre
kuşatan ayetlerden oluşan bir satır yazı görülür. Türbenin içinde Sarı Saltuk'un
kimliğini aydınlatacak bir kitabe bulunmamaktadır. Burada Şeyh
Sâdık Ali Efendi'nin medfûn olduğu bilinmekle birlikte, 13. yüzyılda yaşamış
meşhur Sarı Saltuk'un burada medfûn olması mevcut Salnâmelere ve
bilgilere göre mümkün görülmemektedir. Sarı Saltuk'a ait kırk yerde mezar ve
makam bulunduğu rivayetleri nazara alınarak bunun da bir makam olabileceği
ileri sürülmektedir. Buna karşın 1316/1898, 1317/1899 ve 1318/1900 tarihli Diyarbekir
Salnameleri'nde Diyarbekir'da Gülşenî zaviyesinde, eizze-i kirâmdan
"Sarı Saltah-ı Gülşenî" Hazretlerinin medfûn olduğu belirtilmektedir.
Bu bilgi ışığında Sarı Saltuk ve Sarı Saltah'ın ayrı kişiler olduğu ve burada
medfûn Sarı Saltah'ın evliya olarak kabul edilmesi nedeniyle Osmanlı'dan bugüne
kadar değer verildiği söylenebilir. Türbe'de Sarı Sâdık diye bilinen İbrahim
Gülşenî hazretlerinin halifesi Şeyh Sâdık'ın medfûn olduğu bilgisi ise yazılı
kaynaklara da uygundur.
Türbe, Urfa Kapı'nın iç tarafında
Turistik Cadde ile Melik Ahmet Paşa Caddesinin kesiştiği köşe noktada Saltuk
Camii'nin yanında bulunmaktadır. Diyarbekir'ın fethinden de önce inşa edildiği
ileri sürülen türbede, sanduka şeklinde bir mezar ve bir kenara konulmuş sarık
şeklinde iki mezar taşı bulunmaktadır. Bu türbede medfûn kişinin kimliği
hakkında elimizde kesin bir delil bulunmamaktadır. Fakat Sarı Sâdık
lakabı ile meşhûr Gülşeniyye Tarikatı'na mensup Şeyh Sâdık Ali Efendi'nin (Ö.
961/1553) medfûn olduğu tahmin edilmektedir. Siyah taştan kümbet şeklinde
yapılmış olan türbenin kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak
bilinmemektedir. Türbenin bitişiğinde mescid de bulunmaktadır. Halk kendisini
"İslâm cengâveri / Diyarbekir'ın fethinde başı kesik şekilde savaşmış
biri" olarak anmaktadır. Türbe dışında, caminin batı cephesindeki hazirede
Gülşenî tarikatına mensup Hâfız Hacı Salih Efendi (Ö. 1280/1864) ve Seyyid Şeyh
Muhammed Efendi'nin (1284/1867) medfûn olduğu iki kabir daha bulunmaktadır.
Türbeyi mimarî yönden inceleyen Metin
Sözen şu bilgileri vermektedir: "Mimarî özelliği ve süslemesiyle, Diyarbekir
türbeleri arasında önemli bir yeri olan bu yapının, yazıtlarına rağmen kesin
yapım tarihi bilinmemektedir. Geç devirde yapılan kötü onarımlar, türbenin
genel görünümünü biraz değiştirmiş olmasına rağmen, yapı tümüyle özelliklerini
yansıtmaktadır. Tamamen kesme taşlardan yapılmıştır. Sekizgen bir gövde kısmı,
yüksek bir kasnağı, kiremitle örtülü pramidal bir külahı bulunmaktadır. Dıştan
pramidal bir örtü sistemine karşılık, içerde kubbe kullanılmıştır. Dış görünüşe
hareket kazandıran öğelerin başında, siyah-beyaz taş sıralı kapı ve pencere
kemerleri gelmektedir".
Türbe, Diyarbekir Kültür ve Tabiat Varlıklarım Koruma Bölge Kurulu tarafından
"Sarı Saltuk Türbe ve Tekkesi" adı ve 19.01.1980 tarih A/2082 sayılı
kurul kararı ile tescillenmiş ve korumaya alınmıştır. Ayrıca türbe, Vakıflar
Genel Müdürlüğü veri tabanında 21.00.01/107 envanter numarası ile "Türkiye
Kültür Mirasları" arasında kayıtlıdır.