18.
Yüzyıl mutasavvıf ve şairlerinden (D. 1784, Diyarbekir - Ö. 1847, Bolu). Şeyh
Mustafa Safi, Diyarbakır müftüsü Salih Efendi'nin oğludur. Babasından şerh-i
akaide kadar okuduktan sonra İstanbul’a gitti. Orada tahsiline devanı etti.
Akşehirli Ömer Efendi'nin derslerine devam eyleyerek icazet aldı. Bu arada
Çerkeşli Şeyh Mustafa adlı zatın daveti üzerine Çerkeş'e giderek bu şeyhe
intisab ve üç senede tekmil-i sülük etti. Bir müddet sonra Diyarbekir' döndü.
Bu esnada şeyhi vefat eylediğinden halifesi Geredeli Halil tarafından kendisine
hilâfet verildi. Hicaz'a da giderek dönüşünde bu defa Bolu'da yerleşti.
Semerkand Medresesinde ders vermeğe ve medresenin bitişiğindeki camide de
müntesibi bulunduğu Şabaniye tarikatını yaymaya ve bu tarikatın ayinini icraya
koyuldu.
Şeyh
Mustafa Safi, Bolu’daki Aktaş dergâhına gömülüdür. Matbu eserleri yoktur. Bazı
tezkire ve mecmualarda şiirlerine rastlanmaktadır. Bir şiirinden bir bölümü
örnek veriyoruz.
İbnülemin
Mahmud Kemal İnal şeyh Mustafa Safî hakkında şöyle diyor.
"Sultan Mahmud, vilâyetlerdeki meşayihle
beraber Mustafa Safi Efendiyi de sur-ı hümayuna davet etti. Huzura girdiğinde
diğer şeyhler gibi merasime riayet etmeyerek 'Selâmün aleyküm' deyüb bir tarafa
oturdu. Bu hareketinden Padişah, pek ziyade mahzuz olup hakkında hürmet
gösterdi. Ve yüz bin kuruş verdi. Şeyh Safi, bu parayı İstanbul fakirlerine
dağıttı."
KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı
Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 302), İhsan Işık / Diyarbakır
Ansiklopedisi (2013), İhsan Işık / Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim
Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Halin
perişandır gönül
Ah
nedeyim gönül seni
Derdin
nümayândır gönül
Ah
nedeyim gönül seni
Gönül
seni gönül seni
Kanda
bulam canân seni
Kanda
bulam canan seni
Firkatde
kaldım ruz ü şeb
Çektin
kati cevr-ü taab
Aşk
oldu zarına sebeb
Ah
nedeyim gönül seni
Gönül
seni gönül seni
Kanda
bulam canân seni
Sûz-ü
küdaz oldu işin
Sevdaya
oğradı başın
Yıkdı
cihanı suzişin
Ah
nedeyim gönül seni
Gönül
seni gönül seni
Kanda
bulam canân seni
Firkat
oduna yana gör
Hun-i
ciğerle kana gör
Vuslat
demini ana gör
Ah
nedeyim gönül seni
Gönül
seni gönül seni
Kanda
bulam canân seni
Ez
can ü dil girdin yola
Ah
eylesen daim nola
Sattın
cihanı bir pula
Ah
nedeyim gönül seni
Gönül
seni gönül seni
Kanda
bulam canân seni
KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / DFSA (2.
bas. 1996, c. 1, s. 302).