Gazeteci-yazar, yönetici, Ülke Tv Genel Yayın Yönetmen. 1968 yılında Çankırı’da doğdu. 1985 yılında girdiği Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesini 1995 yılında bitirdi. 1986 yılında Zaman gazetesinde gazeteciliğe başladı. Hak-İş’e bağlı Hizmet İş ve Öz İplik İş Sendikalarında Basın Müşavirliği yaptı. Ankara merkezli çeşitli gazetelerde editör, haber müdürü, yazı işleri müdürü olarak görev yaptı.
1999
yılında Ayyıldız gazetesinin kuruluşunda bulundu. Aynı yılın Eylül ayında Yeni
Şafak gazetesinde gece şefi olarak işe başladı. 2000 yılından itibaren Kanal 7
Televizyonu’nda da çalışmaya başladı. 3 yıl süreyle hem Yeni Şafak’ta hem Kanal
7’de çalıştı. 2003 yılında Kanal 7’de haber müdürü olarak görev aldı. 2008 yılında Ülke tv kurucu Genel Yayın
Yönetmeni oldu.
2009-2015
yılları arasında Haber7.com’da 2015-2016 yılları arasında Star gazetesinde günlük
yazılar yazdı. Halen Ülke Tv Genel Yayın Yönetmenliğine devam ediyor. Evli ve 3
çocuk babasıdır.
Kitapları:
Gelecek
Vadeden Kıta Afrika - Bilge Adamlar Kurulu Raporu (Hatice Eke ile, 2015), Dost
Ateşi Altında Yaşamak (2018).
KAYNAK:
Hasan Öztürk ve Mehmet Acet'in yeni adresi! (yeniakit.com.tr, 13.03.2016), Yeni
Şafak gazetesine iki yeni yazar (medyatava.com, 15 Mart 2016), Hasan Öztürk
Biyografisi (haberler.com, 10.02.2020), Hasan Öztürk Biyografisi (gazeteoku.com,
10.02.2020), Hasan Öztürk (yenisafak.com.tr, 10.02.2020).
Son
beş yılımız belki de yüz yıla bedel. O kadar kısa bir sürede o kadar çok şey
yaşadık ki... “Bunu da atlatabilir miyiz” diye sorduğumuz her soru sonrası o
soruyu sorduran “badire”den daha büyüğüyle sınandık.
Düşmanın
doğası düşmanlık yapmaktır bildik.
Bir
de “Dost ateşi” altında kaldık. Dost sandıklarımızın ihanetine şahitlik ettik.
“Dost
ateşi altında yaşadığımız günler”i ancak ayaklarımız bu topraklara sımsıkı
basarsa, tarihsel kodlarımıza yeniden dönersek aşabileceğimizi bildik.
Hepsini
kaydettik. Hepsini not ettik. Günü gelince durduğumuz yerin neresi olduğunu en
yüksek sesten dillendirdik. Günü geldiğinde meydan okuduk. Ölümü göze aldık.
Milli ve yerli olanların yanında yerimizi aldık! Safımızı tercih ederken bir an
olsun tereddüt yaşamadık.
İş
bu kitabın özeti budur… Yaşadığımız günlere tanıklığımızdır. Derdimizin kayıt
altına alınmasıdır. Derdimizi söylemektir.
İstiklal
Madalyası sahibi dedem Hasan onbaşının bize öğrettiği dua şudur. “Allah (cc)
devlete, millete zeval vermesin!”