Seyyan Hanım

Tango Şarkıcısı, Müzisyen

Doğum
Ölüm
16 Mayıs, 1989
Eğitim
Özel eğitim
Diğer İsimler
Seyyan Oskay

İlk Türkçe Tango Şarkıcısı (D. 1913, İstanbul – Ö. 16 Mayıs 1989, İstanbul). Kaynaklarda adı Seyyan Oskay olarak da geçer. 1913 senesinde kalabalık bir ailenin tek kız evladı olarak dünyaya gözlerini açtı. Babası Mustafa Kemal’in özel kuryeliğini yaptı ve görevi esnasında bıçaklanarak öldürüldü. Kızının erkek çocukları ile aynı şartlarda büyümesini istedi ve bu sebeple ona “eşit” anlamını taşıyan Seyyan adını verdi.

Babasının vefatı Seyyan Hanım’ı para, ün ve şöhret hırsından uzaklaştırmış daha maneviyat yüklü değerleri benimsemesine neden olmuştu. O zarif sesinin güzelliği erken yaşlarda keşfedildi ve dönemli ünlü sanatçısı Talariko Bey’den dersler almaya başladı.

Eğitimi sonrası Fransızca ve İtalyanca şarkılar söyledi. 16 yaşında, Kaptanzade Ali Rıza Bey’in Türk Operası düşüncesi ile bestelediği parçaları seslendirerek can verdi. “Mazi Kalbimde Yaradır” isimli şarkıyı seslendirerek, ilk Türkçe tango şarkısını seslendirmiş oldu. İstanbul sokaklarında şarkılarının yankılandığı bir döneme imza attı. Her şeye rağmen şöhretin rüzgârına kapılmayan sanatçının tek gayesi ailesinin içinde bulunduğu zor durumu düzeltmekti ve bu sebeple sahne almaya devam ediyordu.

Tesadüfen karşılaştığı teğmen Sait Oksay ile dünya evine girdi ve Sarıkamış’a taşındı. Evliliği sanat hayatından kopmasına engel olmadı. O yılların ulaşım imkânlarına pes etmedi ve İstanbul – Sarıkamış arası yolculuklar yaptı ve müzik hayatına devam etti.

1940’lı senelerin ortalarına doğru müzik hayatından uzaklaştı. Son sahnesini 66 yaşındayken AKM’de organize edilen Fehmi Ege Anma Gecesi’nde sahne alarak yaptı. Seyirciler tarafından büyük ilgi ve özlemle karşılanan sanatçı daha sonraki günlerinde normal yaşantısına devam etti.

Değerli sanatçımız Seyyan Hanım,  16 Mayıs 1989 tarihinde İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.

Hakkında Prof. Dr. Toktamış Ateş’in yazdığı Seyyan Hanım ve Diğerleri adlı bir eser yayımlanmıştır.

 

Tangolar Albümü:

 

Hayat (Gülerken Ağlatır)

Bir Martı Gibi

Aşk Kerpeteni

Mehtaplı Bir Gece

Çalıkuşu

Gönlüm Sensiz Olmaz (Fokstrot)

Aşk Mevsimi (Fantazi)

İnci

Hasret

Çapkın

Yıldızların Altında (Fantazi)

Sen Kuzu Gibi (Fokstrot)

Siyah Gözlere

Suna

Mazi

Özleyiş

Deli Gönül

Ne Tatlı Bir An

Gelmez Oldu Hiç Sesin (Rumba)

Hicran

 

Popüler Şarkıları

 

Hasret

Yıldızların Altında

Hasret Türküsü

Çalıkuşu

Daktilo

Deli Gönül

Siyah Gözlere

Mehtaplı Bir Gece

Aşk Kerpeteni

Hayat (Gülerken Ağlatır)

 

KAYNAKÇA: Efsane hanımların şarkılarını söylüyor (milliyet.com.tr, 13 Nisan 2004), Prof. Dr. Toktamış Ateş / Seyyan Hanım ve Diğerleri. Atatürk tango sever miydi? - Engin Ardıç (sabah.com.tr, 13 Ağustos 2008), Seyyan Hanım, Hasret  (youtube.com, 20 Ekim 2010), Mâzi kalbimde bir yaradır, Seyyan Hanım (youtube.com, 9 Mayıs 2011), Seyyan Oskay - Seyyan Oskay Kimdir? (msxlabs.org, 16 Mayıs 2011), Mazi kalbimde bir yaradır (posta.com.tr, 13 Temmuz 2013), Seyyan Hanım (OSKAY) (ayseustunol.blogspot.com,17 Ekim 2013), Cumhuriyetin 91’inci yılında 91 sembol kadın  (hürriyet.com.tr, 29.10.2014), Seyyan Hanım Kimdir?  (tarihnedio.com, 5 Şubat 2018), 8 Madde İle Mazi Kalbimde Yaradır ve İlk Türkçe Tango Solisti (kulturveyasam.com, 3 Mart 2019), Seyyan Hanım söylüyor - Doğan HIZLAN (hurriyet.com.tr, 24 Mart 2019), Taş plaktan uzunçalara: 'Seyyan Hanım Tangolar' (acikradyo.com.tr, 4 Nisan 2019), İlk Türkçe Tango Şarkıcısı Seyyan Hanım Kimdir? (yesilcamailesi.com, 11.01.2020), Tangolar Albümü - Seyyan Hanım (muzikdinle.com.tr, 11.01.2020), Seyyan Hanım Şarkıları Dinle, Seyyan Hanım Klipleri (izlesene.com, 11.01.2020).

ATATÜRK TANGO SEVER MİYDİ?

 Çankaya Köşkü'nde, ama eski köşkte bulunan 271 adet taş plak diske kaydedilmişti, hatırlayacaksınız... "Digitally remastered" diyeyim de Amerikan oğlanları da anlasınlar.

Şimdi artık bunlar cumhurbaşkanlığının Internet sitesinden de dinlenebileceklermiş.

Bunlar, çok duyduğunuz bir deyimle, "Atatürk'ün sevdiği şarkılar" ...

Bunu duyunca, en "gabi" Türk vatandaşının bile aklına hemen Safiye Ayla gelir. (Azıcık hergele olanların akıllarına bir de "paravan" gelir.) Sonra da Münir Nurettin Selçuk tabii... Bir de Müzeyyen Senar.

Bunların arasında Necip Celal'in "Yıllar" tangosu da varmış, Seyyan Hanım söylüyor. Ayrıca elbette Rumeli türküleri, hüzzam ve karciğar makamında şarkılar, kantolar, Hafız Burhan'dan gazeller, vesaire.

Bunlar, Atatürk'ün yalnızca köşkte değil, "beyaz treninde" de gramofonda çaldırıp dinlediği şarkılar. (Beyaz treni onun ölümünden sonra İnönü devralmıştı ama o viyolonsel severdi... Ben de severim... İnönü'yle ortak bir yanımız olması ne güzel!... Troçki'nin de bir zırhlı treni vardı ama orada Enternasyonal Marşı'nı mı yoksa Klezmer müziği mi dinlediğini tarihçiler yazmamışlar. Yoksa Isaac Deutscher yazdı da ben mi atladım?)

Atatürk'ün sevdiği şarkılar diski, piyasada da bulunuyor. "Müzik marketlerde" diyeyim de sopalık züppeler de anlasınlar.

Bu disk çıktığı zaman (eskidik ya, hep "plak" diyesim geliyor) ortaya bazı sorular atmıştım...

Doyurucu bir yanıt alamadım.

Şimmmdi yeniden soruyorummmm (bu da televizyoncu ağzı oldu):

Osmanlı kültüründen nefret eden (ya da öyle olduğu varsayılan ya da öyle gösterilmek istenen), radyoda Türk Musikisi çalınmasını bile yasaklayan Yüce Önder (bunu biliyor muydunuz sevgili Kemalistler?), niçin "özel hayatında" ille de o müziği dinliyordu?

Benzetmek gibi olmasın, Stalin de halka yasak olan Batı filmlerini Kremlin'deki özel sinemasında oynatıp seyrederdi... Özellikle de vur kırlı Amerikan kovboy filmlerine meraklıydı!

Acaba Atatürk, otuzlu yılların gözde şarkıcılarını niçin dinlemezdi?

Carlos Gardel sever miydi örneğin?

Hadi Edith Piaf gencecik bir kız olarak piyasayı fethettiği sıralar hastalığı ilerlemişti, "muttali olamamıştı" diyelim ama, o dönemin gözde Fransız şarkıcıları Frehel'in, Damia'nın plakları Çankaya arşivinden niçin çıkmamıştır?

Maurice Chevalier niçin yoktur, Mistinguett niçin yoktur, Josephine Baker niçin yoktur?

Canım, diyeceksiniz, otuzlu yıllarda ülkemizde yoğun bir Alman ve İtalyan hayranlığı vardı! Türk Ceza Kanunu'nu faşist İtalyan yasasından bire bir tercüme edecek kadar...

Eee, Zarah Leander'in, Willy Fritsch'in, Lillian Harvey'in plakları niçin ulaşamamıştır Çankaya'ya? Niçin "Parla mi d'amore Mariu" şarkısı yoktur, o güzelim şarkı?

Ne kadar isterdim Atatürk'ün "terekesinden" bir Pola Negri çıksın, "Tango Notturno" ...

Bir Mieczyslaw Fogg çıksın, "To Ostatnia Niedziela" tangosunu Atatürk de benim gibi çok sevmiş olsun...

O yıllarda dünyayı kasıp kavuran "Gloomy Sunday" niçin gelmemiştir köşke, ister Billie Holiday'den, ister Piyotr Leşçenko'dan, ister Paul Robeson'dan olsun... "Jazz" sevsin de Artie Shaw'dan dinlesin demedik. Duke Ellington beklemedik.

Ama çıkanlar bellidir: Pencere açıldı Bilal oğlan, piştov patladı... Varın bakın kanlı da Bilal gene kimi hakladı... Mayadağ'dan kalkan kazlar, al topuklu beyaz kızlar... Vardar ovası, Vardar ovası, kazanamadım sıla parası...

Bunlar benim de çok çok sevdiğim türkülerdir. "Haminne" tarafım Manastırlı'dır.

Fakat kim açıklayacaksa açıklasın bu ikilemi, görelim.

İsterseniz ilk cümleyi ben yazayım, siz arkasını getirin: Emir ve komuta zinciriyle Batılılık bu kadar söker.

KAYNAK: Atatürk tango sever miydi? - Engin Ardıç (sabah.com.tr, 13 Ağustos 2008),

 

 

Yazar: ENGİN ARDIÇ

BEN DE GÖNÜL ÇEKTİM ESKİDEN - SEYYAN HANIM

Necip Celal besteledi, Necdet Rüştü sözlerini yazdı ve 19 yaşında gencecik bir kadın, içine kalbini katarak söyledi: “Mazi kalbimde bir yaradır / Bahtım saçlarımdan karadır / Beni zaman zaman ağlatan / İşte bu hazin hatıradır.” Türkçedeki ilk özgün tango şarkısı, 1932 ürünü ‘Mazi Kalbimde Bir Yaradır’ bugün hâlâ her dinleyeni efkârdan efkâra sürüklüyorsa, genç Türkiye Cumhuriyeti’ne ses veren o genç kadının, Seyyan Hanım’ın eşsiz yorumu sayesinde.

1913’te İstanbul’da doğdu Seyyan Hanım. Sesinin güzelliği onu orta eğitimden sonra devam ettiği konservatuvarda hemen öne çıkardı. Bir duyan bir daha unutamıyordu. Vefatından hemen önce, Murat Belge’yle yaptığı röportajda “Sesim alaturkaya gitmiyordu, tangoya müsaitti” demişti. Seyyan Hanım (daha sonra Seyyan Oskay) Cumhuriyet’le beraber kadın sanatçılara açılan sahnelerin öncülerindendi. O, yeni döneme ruhunu üfleyenlerdendi...

KAYNAK: Cumhuriyetin 91’inci yılında 91 sembol kadın  (hürriyet.com.tr, 29.10.2014).

Yazar: HABER

SEYYAN HANIM SÖYLÜYOR

Çağrışım zenginliği taşıyan bazı besteler, bazı sesler vardır, onları dinlerken birkaç kuşağın müzik zevki, yaşamından kesitler, bireysel serüveni üzerine düşüncelere dalarsınız.

Seyyan Hanım’ın söylediği Tangolar (1) benim için geniş bir perspektifin anılarını canlandırdı.

Seyyan Hanım’ın CD’si daha önce çıkmıştı. Ancak bu uzunçalar (LP), orijinal taş plaklardan yeniden kaydedildi.

Önemli çalışmayı hazırlayan ve arşiv malzemesi ile genişleten: Cemal Ünlü (A: 2, 3, 4, 6 plakları: Ohannes Untur).

LP çalan pikapların yükselişini yalnız müzik mağazalarında değil, kitapçılarda da görebilirsiniz. Eski günler gibi, amplifikatörü de üzerinde olan komple aletler de satılıyor.

CD vitrininin yanındaki LP’ler daha çok ilgi çekiyor ve satılıyor.

Bu kaydı dinlerken CD ile arasındaki farkı da kulaklarım ayırt edebiliyor.

 

Seyyan Hanım söylüyor

LP kabında hayatı şöyle yazılmış:

“Seyyan Hanım (Oskay) 1913-1989

Sahibinin Sesi 7 No’lu kataloğunda Seyyan Hanım’ın özgeçmişi şöyle verilmiştir:

 

‘Değerli muğanniyelerimizden Bayan Seyyan 1913 senesinde İstanbul’da doğmuştur (Ailesi doğum yerinin Selanik olduğunu söylemektedir). Pek küçük çağında sesinin fevkalade güzelliği ve musikiye olan merakı dolayısıyla orta tahsilini bitirdikten sonra İstanbul Konservatuvarı’na giderek Mösyö Talariko’dan ders almaya başlamıştır, az zamanda büyük bir kabiliyet gösteren Bayan Seyyan, Türk Ocağı konserlerine iştirak etmiş ve büyük muvaffakiyetler kazanmıştır. (...) Sesinde billuri bir ahenk çağlar, dileyenleri zevkin yüksek ufuklarına çıkarır’.”

 

Hayatının önemli olaylarını not etmeliyiz:

Konservatuvar yıllarında Fransızca ve İtalyanca şarkılar okudu.

İlk konserini Kadıköy Opera Sineması’nda 16 yaşında verdi.

1932’de ilk sözlü Türk tangosu Mazi’yi plağa okudu.

Teğmen Sait Oskay’la evlenip Sarıkamış’a gitti. Yılda bir-iki kez İstanbul’a gelip Necip Aşkın Orkestrası eşliğinde stüdyoya giriyordu.

Odeon firması için de plak yaptı.

Plaklarının sayısı 50’yi bulur.

Uzun süre piyasadan çekildi.

Yıllar sonra 1978 yılında Darıca’da deniz kenarında, kendisini tanıyan bir radyo yapımcısı tarafından yeniden keşfedilen Seyyan Hanım, ısrarlara dayanamayıp birkaç radyo programına katıldı. 1989 yılı 16 Mayıs’ında, İstanbul Maltepe’deki evinde vefat etti.

İlk kayıtlar çıktığında kimler ne yazmıştı?

 

- “Seyyan Hanım’ın taş plaklara okuduğu tangoları kasede ve CD’ye dönüştürenlerin çabalarına gönülden selam!.. Bu sayede çocukluk yıllarımda denize savurduğum bir kaydırak taşı, tuzlu sudan çıkıp seke seke geriye döndü. Seyyan Hanım tangolarını okurken ben avuçlarımın içinde derinleşen geçmişi okudum.” İlhan Selçuk

-  “Türkçe tangoya can vermişti, yaşam vermişti ve bestecilerini de ölümsüz kılmıştı. Seyyan Oskay, çokseslilikle yaşadı ve 16 Mayıs 1989 günü Maltepe’deki evinde, çocuklarının arasında sessizce öldü. Yıllarca Seyhan Hanım’ın nerede olduğunu merakla aradım. Öğrencilik yıllarımda bazen Beyazıt Sahaflar Çarşısı’nda plaklarını buldum, cebimdeki bütün harçlığımı vererek birkaç plağını aldım. Büyük özenle yıllarca sakladım.”

 

NEDİM ERAĞAN

 

 “Bir akşam Bülent Tanör telefon etti. Seyyan Hanım’ın CD’sinin çıktığını duyunca hemen almışlar. ‘Saatlerden beri Öğet ile Seyyan Hanım’ı dinliyoruz. Kulaklarını çınlattık’ dedi.”      Toktamış Ateş

 

 

LP’DE hangi tangolar yer alıyor:

 

A YÜZÜ

 

Bir Martı Gibi / Mustafa Şükrü (Alpar)

Çapkın / Mustafa Şükrü (Alpar)

Siyah Gözlere / Mustafa Şükrü (Alpar)

Mazi / Necip Celal (Andel)

Özleyiş / Necip Celal (Andel)

Mehtaplı Bir Gece / Fehmi Ege / Düet: Seyyan - A. Çadırcı

Deli Gönül / Fehmi Ege

 

B YÜZÜ

 

Hasret / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)

Aşk Kerpeteni / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)

Suna / Necip Celal (Andel)

Aşk Mevsimi / Halit Recep Bey (Arman)

Ne Tatlı Bir An / Cümbüş Mehmet

Yıldızların Altında / Kaptanzade Ali Rıza Bey

Gönlüm Sensiz Olmaz / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)

 

SİZ dinleyin, nefis bir konser tadı alacaksınız.

 

(1)  Kalan Müzik

 

KAYNAK: Seyyan Hanım söylüyor - Doğan HIZLAN (hurriyet.com.tr, 24 Mart 2019).

 

Yazar: DOĞAN HIZLAN

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör