İlk Türk Kadın Savaş Fotoğrafçısı, savaş muhabiri (D. 1912, İstanbul – Ö. 12 Aralık 2012, İstanbul). İyi bir eğitim alarak yetişti. 15 yaşında Fransızlara ait telefon idaresinde santral memuresi olarak çalışmaya başladı. O günlerde ünlü gazeteci Hikmet Feridun Es ile tanışarak evlendi. Yurt dışı muhabiri olarak görev yapan Feridun Es, yurt dışı seyahatlerine Semiha Es ile birlikte gitmeye başladı. Semiha Es bu sayede bir süre sonra fotoğraf çekmeyi öğrendi. Eşinin yanında profesyonel olarak foto muhabirliği yaptı. Feridun Es’in gazetede yazdığı yazıları Semiha Es fotoğraflamaya başladı. Bu nedenle birlikte çok sayıda seyahat gerçekleştirdiler.
Feridun-Semiha
Es çifti, Hürriyet gazetesi tarafından savaşın görüntülenmesi amacıyla Kore’de
görevlendirildi. Savaşta yaşananları Hürriyet gazetesi aracılığıyla Türkiye’ye
aktardılar. Semiha Es, yaklaşık 50 yıl boyunca gezi ve savaş muhabiri olarak
çalıştı.
2011
yılında Türkiye Fotoğraf Sanatçısı Ödülleri kapsamında Onur Ödülü’ne layık
görüldü. 100 yaşında İstanbul’daki evinde vefat etti. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığında
eşi Hikmet Feridun Es'in yanına defnedildi.
Eşi,
ünlü gazeteci Hikmet Feridun Es’le evlenip ömrünün yarısını eşiyle beraber yurt
dışında, savaşlarda, cephelerde geçirmiş. Kore’de üç, Vietnam’da beş sene
savaşı fotoğraflamış. Hollywood setlerinde Amerikan yıldızlarını, Afrika’da
yerlileri çekmiş.
Semiha
Es verdiği bir röportajda savaş yıllarını şöyle anlatmıştı:
“Haftanın
beş gününü Kore’de cephelerde geçirirdik. Hafta sonlarında askeri uçakla
Tokyo’ya giderdik. Hafta boyunca, karargahlarda, kadın gazetecilere ayrılan
barakalarda yatardım. Tahta ranzalarda, soyunmaya bile fırsat bulamadan
kıvrılır, uyumaya çalışırdım. Cephede bir bölgeden ötekine giderken, bomba
yüklü kamyonlarda, sandıkların üzerinde otururduk. Çevremizde mermiler uçuşurken,
ölümden korktuğumu hiç hatırlamıyorum. Bazen Hikmet’le birlikte, karargahlarda
ya da elçiliklerde verilen davetlere çağrılırdık. Kadınlar süslenirler
püslenirler, takıp takıştırırlardı. Ben ise, gene o asker pantolonuyla davete
giderdim. Kocam da böyle kalabalık toplantıları hiç sevmediği için bizim
davette görünmemizle kaybolmamız bir olurdu.
Bir
gün, bir uçağın yakınlarımızda bir yere düştüğü haberini almıştık. Hemen
ciplere atlayıp uçağın bulunduğu yere gittik. Aslında uçak düşmemiş, mecburi
iniş yapmıştı. Uçağa koştum. Parmağımı deklanşöre basmak üzereyken Hikmet büyük
bir telaşla geldi, beni hızla geriye savurdu ve kendisi fotoğraf çekmeye
başladı. O anda kocamın, önemli bir görüntüyü yakalama şansını bana bırakmak
istemediğini düşündüm. Ama daha sonra Hikmet’in uçağın infilak edeceğini
düşünerek benim hayatımı kurtarmak istediğini öğrenince çok duygulandım.
Cephelerde, her zaman ölümle burun buruna yaşadık. Fakat bir keresinde, bir
Çinli asker, beni öldürmek için bayağı uğraştı. Ama sonra bize esir düştü.
Zavallıcık yaralanmıştı. Onun hastaneye gönderilmesini sağladım, yaralarıyla
ilgilendim.”
2011
yılında Türkiye Fotoğraf Sanatçısı Ödülleri kapsamında kendisine onur ödülü
verilmiş. İstanbul Kadın Müzesi’nin Kadın Kültür Mirası Etkinlikleri konsepti
çerçevesinde 2013 yılında Uluslararası Kadın Fotoğrafçılar Sempozyumu’nda
Semiha Es konuşulmuş. Aynı yıl ve 2014 yılında Semiha Es sergileri açılmış.
İstanbul
Kadın Müzesi, caz piyanisti ve besteci Ayşe Tütüncü’ye, “İkinci Göz Türkiye’den
Kadın Fotoğrafçılar” sergisinin açılış kokteylinde, İstanbul Kadın Müzesi
sürekli sergisinin fotoğraf kategorisindeki dört fotoğrafçı anısına, bu dört
yaşam öyküsünün esinlendirdiği bir parça çalmasını önermiş. Ayşe Tütüncü bu
kompozisyonunu ilk kez 29 Kasım 2013’te Sismanoglo Megaro’da çalmış.
Müziğin
temasını ilk profesyonel Müslüman kadın fotoğrafçı Naciye Hanım (1881-1970),
Türkiye’nin ilk profesyonel Ermeni kadın fotoğrafçısı Maryam Şahinyan
(1911-1996), Türkiye basınının ilk kadın gezi ve savaş fotoğrafçısı Semiha Es
(1912-2012) ve Türkiye basınının ilk profesyonel kadın foto muhabiri ve aynı
zamanda ilk profesyonel Rum kadın fotoğrafçı Eleni Küreman(1921-2001)
oluşturuyormuş.
Onca
savaştan sonra bir insanın psikolojisi hiç mi etkilenmez, diye düşündünüz
eminim. Elbette Semiha Es de gördüklerinden oldukça etkilenmiş. Hatta verdiği
bir röportajda o zamanları şöyle anlatmış;
“Savaşta
yaşadıklarım ve gördüklerim, özelikle insani açıdan çok derinden etkiledi beni.
Siyasilerin çıkar çatışmaları arasındaki o savaşta, sivillerin düştüğü durumu
ve zulmü görmek çok zor ve acı bir tecrübeydi benim için.”
KAYNAKÇA:
Semiha Es son yolculuğuna uğurlandı (hurriyet.com.tr, 15 Ara 2012), Fotoğrafçı
Semiha Es'in bilinmeyen yüzü, hakim bakışı (agos.com.tr, 9 Aralık 2013), Cumhuriyetin
91’inci yılında 91 sembol kadın
(hürriyet.com.tr, 29.10.2014), İlk Savaş Fotoğrafçımız Semiha Es (arsizsanat.com,
4 Ocak 2018), Semiha Es (istanbulkadinmuzesi.org, 14 Kasım
2018), Bilim İnsanı - Semiha ES - Üsküdar Üniversitesi (uskudar.edu.tr, 14 Kasım
2018), Semiha Es (eksisozluk.com, 05.01.2020).