TC’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün eşi. Lakabı: “Cumhuriyet Hanımefendisi” (D. 22 Eylül 1897, Fatih / İstanbul – Ö. 7 Şubat 1992, Ankara). Babası Süleyman Zühtü Bey, annesi Ayşe Saadet Hanım’dı. Aile Bulgaristan’ın Ziştov kasabasından “93 Harbi” diye bilinen 1877-1878 savaşından sonra İstanbul’a göç etti Mevhibe o yılların kargaşası içinde bir kız çocuğu olarak ancak ortaokula kadar okudu. 1916’da komşuları olan Hacı Reşit Bey ve Cevriye Hanım’ın oğlu Kurmay Albay İsmet Bey’le 19 yaşındayken evlendi. İsmet Bey o sıralar 32 yaşındaydı. İsmet Bey, anılarında anlatırken, Mevhibe Hanım’ı ancak kapının aralığından gördüğünü söyler.
İsmet
Bey evliliğinden 21 gün sonra Diyarbakır’a gitti. Oradan genç eşine sık sık
mektuplar yazdı. Bir ara İstanbul’a geldi ama tekrar savaşa gitti. 1918 yılında
Mondros Ateşkes antlaşmasından sonra İstanbul’a Harbiye Nezareti Müsteşarlığına
tayin edildi. Ancak bu aylarda evlilikleri bir düzene girdi İstanbul işgal
altındaydı.
1919’da
ilk çocukları İzzet doğdu. Oğlu üç aylıkken İsmet Paşa Anadolu’ya Mustafa
Kemal’in yanına gitti. Kurtuluş Savaşının başlaması ile Mevhibe Hanım da
İstanbul’dan ayrılarak Hacı Reşit Bey ailesi ile beraber zorlu bir yolculuktan
sonra Karadeniz üzerinden Malatya’ya geldi. İzzet iki yaşında burada öldü. Kısa
bir süre Konya’da kaldıktan sonra aile İzmir’e geçti.
1923’de
Mevhibe Hanım 2. Lozan konferansı çalışmalarını sürdüren İsmet Paşa ile
İsviçre’ye gitti.1924’de İzmir’de oğlu Ömer doğdu. Cumhuriyetin ilk başbakanı
olan İsmet Paşa 1925’de eşini Ankara’ya aldırdı ve sonradan Pembe Köşk diye
bilinen Çankaya’daki bir bağ evine yerleştiler.
1926’da
Erdal ve 1930’da Özden bu evde dünyaya geldiler. 1938'de İnönü Cumhurbaşkanı
seçilince aile Çankaya Köşküne taşındı. 1950 seçimlerinden sonra Mevhibe Hanım,
kısa bir süre Ayten Sokak'ta oturdukları iki katlı ev hariç, hayatının sonuna
kadar Pembe Köşk'te yaşadı
1938’e
kadar başbakan ve 1938-1950 arası Cumhurbaşkanı eşi olarak toplum önünde
sürekli “en önemli kadın” görevini üstlenen Mevhibe İnönü, daha sonraki
yıllarda da sade kişiliği, zerafeti ve iyi kalbiyle Türk Halkının gönlüne
yerleşti. Eşinin büyük desteği ile Türk Kadınının toplum içindeki gerçek yerini
bulması için önderlik etti. Latin harfleri ile yazı yazan ilk kadınlardan oldu.
Çarşafını çıkarttı, otomobil kullandı, ata bindi. Atatürk'ün emri ile 1927'de
Pembe Köşk'te cumhuriyetin ilk balosunu verdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında
hastabakıcılık kurslarına devam etti.
Türkiye
Yardım Sevenler Derneği ve Türk Kadınlar Birliği gibi sosyal amaçlı kuruluşlarda
kurucu olarak çalışan Mevhibe Hanım, gelenek ve inançlarına bağlılığını
sürdüren çağdaş bir “Cumhuriyet Hanımefendisi” olarak tanındı.
İsmet
İnönü muhalefet lideri olunca da gene eşinin yanında yurdu baştanbaşa onunla
dolaştı.
7
Şubat 1992'de Ankara’da vefat ettiğinde arkasında unutulmayacak bir isim, pek
çok anı, belge, mektup, titizlikle saklanmış özel eşyalarını bıraktı. Ankara
Cebeci Asri Mezarlığında toprağa verilmiştir.
Mevhibe
İnönü beş torun ve on torun çocuğuna sahipti. Özden Toker, Erdal İnönü, Ömer
İnönü, İzzet İnönü’nün annesiydi.
Hayatı
hakkında Gülsün Bilgehan’ın Mevhibe - Çankaya'nın Hanımefendisi adlı eseri 2019
yılında yayımlandı.
KAYNAKÇA:
Mevhibe İnönü başını nasıl açmıştı? (mustafaarmagan.com.tr,
6 Eylül 2010), Cumhuriyetin 91’inci yılında 91 sembol kadın (hürriyet.com.tr, 29.10.2014), Mevhibe
(bilgiyayinevi.com.tr, 18.01.2018), Mevhibe İnönü Kimdir? (sozcu.com.tr, 11 Ocak
2018), Mevhibe İnönü Kimdir? (bilgiyayinevi.com.tr,
18 Ocak 2018), Gülsün Bilgehan / Mevhibe - Çankaya'nın Hanımefendisi (2019), Mevhibe
İnönü (eksisozluk.com, 03.01.2020), Mevhibe
İnönü evde neden Mevlid okuttu (odatv.com, 03.01.2020), Mevhibe Hanım (hurriyet.com.tr,
03.01.2020), İsmet İnönü Kimdir (timeturk.com, 03.01.2020).
1897’de
Osmanlı İmparatorluğu’nda doğan küçük kızın beşiğine sanki o gün gökten
melekler inmiş ve her biri çeşitli dileklerde bulunmuşlardı. Bir tanesi
güzellik, zarafet, iyilik; diğeri sabır, cesaret ve zekâ, en sonuncusu ise
olağanüstü bir hayat sunmuştu. Babasını küçük yaşta kaybeden Mevhibe, annesi
ile büyükbabasının İstanbul’daki evinde, muhafazakâr bir ortamda büyümüştü.
1916’da, Süleymaniye semtinde, kendisini bir anahtar deliğinden görerek beğenen
Miralay (Albay) İsmet Bey’le evlendi ve eşinin Milli Mücadele’ye katılmasıyla
hayatı birdenbire değişti. Birçok vatansever gibi ailesiyle birlikte Anadolu’ya
geçti. Sakarya Savaşı sırasında ilk çocuğu İzzet’i Malatya’da kaybettiğini
aylarca cephedeki eşinden sakladı. Kurtuluş Savaşı’nı Malatya, Konya ve
İzmir’de yaşayan Mevhibe Hanım, 24 Temmuz 1923’te Lozan’da imzalanan Barış
Antlaşması imza töreninde yeni kurulacak Türkiye devletinin ilk örnek kadını
olarak yer aldığında, 26 yaşındaydı.
Mevhibe
Hanım, savaşla geçen dokuz yılın ardından, Cumhuriyet’in ilk başbakan eşi
olarak 1925 yılında Ankara’ya geldi ve Çankaya’da Pembe Köşk diye adlandırılan
eve yerleşti. İzmir’de doğan oğlu Ömer’den sonra, 1926’da Erdal ve 1930’da
Özden burada dünyaya geldiler. 1938’e kadar başbakan ve 1938-1950 arası
cumhurbaşkanı eşi olarak toplum önünde sürekli ‘en önemli kadın’ görevini
üstlenen Mevhibe İnönü, gösterişten uzak sade kişiliği, zarafeti ve iyi
kalbiyle Türk halkının gönlüne yerleşti. Türkiye Yardım Sevenler Derneği ve
Türk Kadınlar Birliği gibi sosyal amaçlı kuruluşlarda kurucu olarak çalışan
Mevhibe Hanım, gelenek, görenek ve inancına bağlılığını sürdüren çağdaş bir
Cumhuriyet hanımefendisi olarak tanındı. Başkentin sürücü ehliyetine sahip ilk
kadınlarından oldu, iyi bir biniciydi, kar kayağı yaptı, uçak bile kullandı!
Kaç-göç alışkanlığıyla yetişen dönemin kadınları için, toplumda eşi ile el ele
yer alan bir rol model, önder oldu. Hayatı boyunca siyaset ve devlet işlerine
karışmaktan özenle kaçınan Mevhibe Hanım, kendisine büyük bir aşkla bağlı olan
İsmet İnönü ile 57 yıllık mutlu bir evlilik yaşadı, sevgi dolu bir anne ve
sevimli bir büyükanne olarak 1992 yılında vefat ettiğinde arkasında
unutulmayacak bir isim, pek çok anı, belge, mektup ve titizlikle sakladığı özel
eşyalarını bıraktı. Bunların arasında yıllarca Türk kadınının şıklığını
yansıtmış giysileri önemli bir yer tutuyordu.
KAYNAK:
Cumhuriyetin 91’inci yılında 91 sembol kadın
(hürriyet.com.tr, 29.10.2014).
Mevhibe…
Bugünlerde çok izlenen TV dizilerinden Vatanım Sensin’deki İsmet İnönü sahneleriyle yeniden gündeme gelen bir
isim…
Dizide
İsmet İnönü canlandırılırken yer yer ailesiyle ilgili bilgilerin verildiği
sahneler de oluyor. Mustafa Kemal’in çağrısıyla cepheye giderken evden nasıl
ayrıldığını anlatması, hasta oğlu İzzet’ten bahsetmesi, köstekli saatinin
içindeki Mevhibe’nin fotoğrafına bakması vb. sahneler özellikle gençlerin
Mevhibe’yi merak etmesine neden oldu. Pek çok kişi internette “Mevhibe kimdir?”
araması yaptı.
“Mevhibe
kimdir?” diye merak edenler için torunu Gülsün Bilgehan’ın kaleme aldığı
“Mevhibe Çankaya’nın Hanımefendisi” kitabı en geniş ve detaylı kaynak olma
özelliğini taşıyor. Muhafazakâr bir Osmanlı ailesinde dünyaya gelişinden genç
kızlık yılarına, evliliğinden Kurtuluş Savaşı’nı, Lozan’ı, Cumhuriyet
devrimlerini yaşadığı yıllara, Pembe Köşk’te ve Çankaya’da yaşadıklarına kadar
bütün hayat hikâyesi birinci elden, aile albümünden özel fotoğraflarla
anlatılıyor. Anlatılan sadece Mevhibe İnönü’nün hayat hikâyesi değil, aynı zamanda
savaşlardan geçen, baştanbaşa değişen bir ülkede kadınların hikâyesi, 60 yıllık
bir aşkın hikâyesi ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun hikâyesi…
13
Nisan 1916’da evlenmişler, düğünden 21 gün sonra kocasını cepheye uğurlamış ve
günlerini cepheden mektup bekleyerek geçirmeye başlamıştı Mevhibe Hanım. Ama bu zorluklar sevgilerini hiç azaltmadı.
İsmet Bey yazdığı bir mektupta “Aklımda, hayalimde yalnız sen varsın Mevhibe.
Benim bütün âlemi mevcudiyetimi sen dolduruyorsun, benim meleğim. Uçsana.
Cenab-ı Hak benim için seni yarattı ve daima başımın ucunda bulunasın diye
yarattı. Ne için uçup İsmet’in başı üstüne konmuyorsun?” diyordu. Mevhibe Hanım
da “Bu mektubun yerine, ah ne olur, ben gitmiş olsaydım. Emin ol, götürmüş
olsaydınız, katiyyen, zerre kadar, kalbime korku, tereddüt gelmiyor. Bilakis,
koşa koşa uçarak gitmek, size kavuşmak istiyorum” diye yazıyordu.
Savaş
yılları bittiğinde Mevhibe İnönü, zaferin tescili sayılan Lozan Antlaşması için
İsmet İnönü’yle birlikte Lozan’daydı. Sonrasında da yeni bir Cumhuriyet’in
doğuşuna adım adım tanıklık etti, tanıklık etmekle kalmayıp verdiği destekle
bizzat içinde yer aldı. Muhafazakâr bir Osmanlı ailesinden gelmesine karşın
önce kendi yaşamında devrim yaparak,
Cumhuriyet devrimlerinin benimsenmesinde, kadınların sosyal hayata
katılmasında tüm Cumhuriyet kadınlarına örnek oldu. Ata biniyor, çeşitli sosyal
etkinliklere katılıyor, organizasyonlar yapıyordu. Ankara'da ehliyet alıp araba
kullanan ilk kadınlardan biriydi.
Büyük
mücadeleler içinde kadınların her zaman önemli yerleri vardır ama isimleri pek
bilinmez, öne çıkmaz. Mevhibe İnönü de o kadınlardan biri. Hayat hikâyesi
Osmanlı'nın son yıllarından Cumhuriyet'in doğuşuna, devrimlerden çok partili
döneme ve yakın tarihimize kadar pek çok gerçeği bire bir yaşanmış olaylarla
anlatıyor. Ortaya soluk soluğa okunan roman tadında bir Cumhuriyet tarihi
klasiği çıkıyor. Bu kitap aynı zamanda bugün İsmet İnönü’ye saldıranlara,
söylediklerini çarpıtarak karalamaya çalışanlara da bizzat birinci elden yanıt
vermiş oluyor.
Bu
kitap okunmalı. Cumhuriyet'in nasıl, hangi koşullarda doğduğunu anlamak için,
Cumhuriyet'te kadının yerinin nereden nereye geldiğini anlamak için, İnönü
ailesini ve Mevhibe İnönü'yü bizzat evinin içinden, yaşadıklarıyla tanımak için
okunmalı.
“Mevhibe Çankaya’nın Hanımefendisi” kitabını
indirimli ve avantajlı kargo seçeneğiyle almak için tıklayın.
KAYNAK:
Mevhibe (bilgiyayinevi.com.tr, 18.01.2018).