Ermeni kökenli Tük sosyal medya fenomeni. Medyada Ümit Torosyan adıyla da geçiyor. Malatya Hekimhanlı, İstanbul’da yaşıyor. Sosyal medyada tarihi fotoğraflar paylaşmasıyla ünlenen ve fenomenleşen Natali Avazyan’a, dünyanın birçok yerinden fotoğraflar atılıyor.
Sosyal
medyada 135 bin takipçisi var, paylaşım sayısı ise 193 bin. Her gün bir sürü
şehre, bölgeye ait fotoğraflarını paylaşıyor. 1900’lerden başlayıp günümüze
kadar gelen birçok fotoğrafı paylaşan Avazyan’ın, tarihi fotoğraf arşivi
büyükbabasına dayanıyor. Büyük babası 100 yaşındayken vefat etmiş. Bu sebeple
arşivin 100 yıllık bir geçmişi var. Büyükbabası ABD’ye gidip geldikten sonra,
ticaret yapıyor olması sebebiyle, Türkiye’nin her bölgesini il il gezmiş,
gezerken de fotoğraflamıştır.
Ailenin
tek koleksiyonu fotoğrafla sınırlı kalmamış aynı zamanda halı, kilim
koleksiyonları da varmış. Twitter’da fotoğraf paylaşmaya başlamasının en önemli
sebebi de tarihe olan düşkünlüğüymüş. Paylaştıkça ilgi görmesi, onu daha da
heveslendirmiş ve onu bir fenomene dönüştürmüş. Arşiv büyük, haliyle
paylaşımlarında hız kesmeyen Avazyan’a farklı şehirlerden de fotoğraflar
gelmeye başlamış, o fotoğrafları da paylaşıyormuş. 2019 yılında, Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ailesine ait olduğunu iddia ettiği bir fotoğraf
paylaşımı yapmasıyla gündeme oturdu.
Twitter
sayfasında yayınladığı yıllar öncesine ait arşiv fotoğraflarıyla tanınan Ermeni
vatandaş Arlet Natali Avazyan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ailesinin
şikâyeti üzerine gözaltına alındı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Muhalif
kimliğiyle de bilinen Avazyan, twitter sayfasında yayınladığı Çavuşoğlu
ailesini gösteren eski bir fotoğrafla birlikte, “1988 Mevlüt Çavuşoğlu Ailesi.
Bakan Çavuşoğlu’nun babasının lakabı H***** Kürt Osman. Erzurum Horasan’dan
sürgünle gitmişler” diye yazmıştı.
Avazyan’ın
yeğeni, sosyal medyada yayınladığı bir video ile şu açıklamada bulunmuştu:
“Halam
Natali Avazyan, bugün saat 5 sularında, Mevlüt Çavuşoğlu’nun ailesine hakaret
ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. 2 gün önce paylaştığı tweette halam, şunu
belirtmişti; bir haberden alıntıydı bu: Babasının “H***** Kürt Osman” olarak
anıldığını söylemişti ve bunu da bir haberden almıştı zaten. Bir alıntıydı bu.
Ardından, bundan dolayı Mevlüt Çavuşoğlu, haberi şikâyet etmek yerine halama
karşı bir suç duyurusunda bulunma ihtiyacı hissetti ve bugün halam, saat 5
sularında gözaltına alındı. İlk önce adliyeye götürüldü. Suç duyurusu, Alanya
Cumhuriyet Başsavcılığından yapılmış. Bundan dolayı oradan bir savcıyla
görüşülüp, oradan bir savcının ifadesini alması gerekiyordu; fakat savcı
bulunamadı oradan. Koskoca Alanya’dan savcı bulunamadı ve halam, hasta haliyle
orada 2,5 saatten fazla bekledi. Ardından, polisler tarafından karakola
götürüldü. Bugün olmayacağı söylendi. Bu geceyi karakolda geçireceği söylendi.
İlk önce adlî kontrolleri için hastaneye götürüldü, ardından tekrar karakola
getirildi ve şu an karakolda kalmaya devam ediyor. Ben, kendisini ziyarete
gittim. Durumunun iyi olduğunu söyledi bana.”
KAYNAK:
Eray Özer / Sanal kahraman Natali Avazyan (cumhuriyet.com.tr, 27 Nisan 2015), Arlet
Natali Avazyan gözaltına alındı (tv5.com.tr, 09.10.2019), Paylaşımları
Yüzünden Gözaltına Alındı: Arlet Natali Avazyan Kimdir? (dazete.com, 09.10.2019),
O,
bir sosyal medya fenomeni. O, paylaştığı tarihi fotoğraflarla içimizdeki
nostalji canavarını besleyen bir sanal kahraman. O, tarih tutkunu bir
araştırmacı. Twitter’daki takipçilerinin gerçek olup olmadığını, nasıl olup da
binlerce fotoğraflık bir arşivi olduğunu, kimliğini merak ettiği Natali Avazyan
kendisini anlattı.
“Büyükbabam Malatya Hekimhan’a ekspres trenle
getirtirmiş Cumhuriyet gazetesini. Bir evde okunması için, bir de Hekimhan
Ortaokulu’nda. Ayda 4.5 lira ödermiş. O dönemde görev yapan Vecihi Timuroğlu
‘Cumhuriyet gazetesini üç yıl okuyan kişi lise mezunu kadar bilgi sahibi olur’
dermiş. Vecihi Bey’i araştırın.” Twitter’ın son dönemdeki fenomenlerinden Natali
Avazyan’dan geliyor yukarıdaki mesaj. E-posta aracılığıyla yaptığımız
röportajın gazetede ne zaman yayımlanacağını Twitter üzerinden sorarken
yukarıdaki anekdotu aktarmayı ihmal etmiyor. Tam da ondan beklenecek türden bir
bilgilendirme. Sosyal medyadaki tarihi fotoğraf paylaşımlarıyla bir fenomene
dönüşen, kısa sürede 63 bin takipçiye ulaşan ve gerçek bir kişilik olup
olmadığı çok kişi tarafından merak edilen bir isim o. Ya da bir marka belki de.
Her gün bir, bazen iki ayrı şehre, bölgeye ait fotoğrafları 1900’lerden
başlayıp, tüm 20’nci yüzyıla yayılan fotoğraflarla anlatacak bir arşiv nasıl
oluşmuş olabilir ki? Üstelik çeşmesini, köprüsünü, insanını, en dar sokağını
bile gösterebilecek detaylarla, sayısı yüzleri bulan fotoğrafları paylaşmak
insanın nereden aklına gelir ki? Muhteşem miras Natali Avazyan, Malatya
Hekimhanlı. Kendisinin de ‘muhteşem’ diye tanımladığı arşivinin başlangıcı
büyükbabasına dayanıyor. Büyükbabası 20 yıl önce 100 yaşındayken vefat etmiş.
Bu nedenle arşivin yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi olduğunu tahmin ediyor.
Büyükbabası ABD’ye gidip geldikten sonra ticaret yaptığı için Türkiye’nin her
bölgesini il il gezmeye, gezerken de hem fotoğraf toplamaya hem de kendisi
çekmeye başlamış. Aileden gelen tek koleksiyon fotoğraf da değil. Aynı zamanda
halı-kilim koleksiyonları varmış. Twitter’da fotoğraf paylaşmaya tarih merakı
nedeniyle başlamış. Bir kenti araştırırken fotoğrafları hesabında göstermek
istemiş. Sonra bir bakmış ki fotoğraflar büyük ilgi topluyor. “İnsanların
yaşadığı bölgeyi, kenti tanımadığını fark ettim” diyor. “Yirmi yıl boyunca
İstanbul’da yaşayıp hayatında hiç Büyükada’ya gitmeyen insanlar olduğunu
gördüm.”
Evet,
arşiv büyük ama paylaştıkça iş başka bir noktaya gitmiş. Türkiye’den ve
dünyanın değişik ülkelerinden insanlar Natali Avazyan’a fotoğraf göndermeye
başlamış. Örneğin Antep doğumlu 75 yaşındaki doktor Alex Bezciyan şehre ait pek
çok belge ve fotoğraf yollamış. Avazyan da bu fotoğrafları hesabından
paylaşmış. Buna benzer şekilde kendisine ulaştırılan fotoğraflarla arşiv giderek
genişlemeye başlamış.
Şimdiye
dek Twitter üzerinden yayımladığı fotoğrafların sayısını hatırlamıyor. “Var
olanların yanında bana ulaştırılanları da paylaşmaya devam ediyorum” diyor. İlk
başlarda kendisi için paylaşımda bulunurken, bir süre sonra bu gönüllü bir işe
dönüşmüş. Artık gelen fotoğrafları illere ve bölgelere göre ayırıyor,
tarihlerini, dipnotlarını kaydediyor ve yayımlamaya başlıyor.
Bir
yandan paylaşırken bir yandan da kendi arşivini genişletmeyi sürdürüyor.
İstanbul’da yaşıyor ve eskicileri, Cihangir, Çukurcuma sokaklarını dolaşıyor,
eski fotoğraflar satan internet sitelerini takip edip buralardan alım yapıyor.
Gelelim
en çok merak edilen kritik soruya: Sahiden Natali Avazyan mı? Yoksa bu onun
twitter’daki takma ismi mi?
“Başka
Natali Avazyan mı var?” diye cevap veriyor, yanına bir gülümseyen yüz
ekleyerek...
Eğer
Natali Avazyan ise neden asla kimliğine dair bir paylaşımda bulunmuyor? Özel
hayatını sosyal medyada sergilemek istemediğini söylüyor Avazyan. Buna gerekçe
olarak da iş ve sosyal çevresini gösteriyor.
Kim
olduğunu ise kendi üslubuyla şöyle tarif ediyor: “Natali, tarih ve edebiyat
aşığı. Bir de Murathan Mungan. Natali, Milli Eğitim Bakanı olsaydı Sabahattin
Ali’nin kitaplarını ders kitabı olarak okuturdu. Sanırım Natali’yi anlatmış
oldum.”
GÜNDE
60 TWEET
Twitter’a
2012 Ocak’ında katılmış. Aradan geçen 3 yıl 4 ay içerisinde 72 bin 400 tweet
atmış. Yani twitter’da 40 aydır var ve ayda ortalama 1800, günde 60 tweet
atıyor. Bu inanılmaz bir trafik demek. 62 bin 800 takipçisi var. Paylaştığı
fotoğraf sayısı ise, sıkı durun, 26 bin 800!
TEZLERDE
ONA BAŞVURUYORLAR
Natali
Avazyan’ın şöhreti tarih konusunda çalışan öğrenciler arasında da yayılmış
durumda. Üniversite öğrencileri arasından tezi için ondan yardım isteyen çok.
Ayrıca dünyada da takip edildiğini söylüyor. “Türkiye’nin tanıtımına çok büyük
katkıda bulunduğumu düşünüyorum. Fotoğraflarla birlikte verdiğim kısa
bilgilerle bir nevi insanların hafızası haline geldim. Bu nedenle ilgi gösteren
tüm takipçilerime sizin aracılığınızla sonsuz teşekkür ediyor, sevgilerimi
yolluyorum.”
KAYNAK:
Eray Özer / Sanal kahraman Natali Avazyan (cumhuriyet.com.tr, 27 Nisan 2015),