Mehmet Arslan (Edebiyat Profesörü)

Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü, Araştırmacı Yazar, Akademisyen

Doğum
Ölüm
12 Aralık, 2019
Eğitim
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Akademisyen, Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü, Araştırmacı Yazar (D. 1953, Mecitözü / Çorum _ Ö. 12 Aralık 2019, Amasya). Çorum’un Mecitözü ilçesine bağlı 20 hanelik küçük bir köyde doğdu. Henüz bir yaşında iken Amasya’ya taşındılar. 11 yaşında ilkokulu bitirdikten sonra ailesi maddi imkânsızlıklar yüzünden onu okula göndermedi. Annesi okuma yazma bilmezdi; babası da askerlikte öğrenmişti. Evlerinde takvim yapraklarından başka okunacak bir şey yoktu. Okuma ve bilgi edinme susuzluğunu gidermek için Amasya İl Halk Kütüphanesi’ne üye oldu ve orada önce hemen bütün çocuk kitaplarını, sonra da daha üst seviyede roman, hikâye, tiyatro vb. ne bulduysa okudu.

İlkokuldan sonra pazarlarda sebze, maçlarda su sattı, bir bakkalda çıraklık yaptı, gazeteden kesekâğıdı yapıp satarak ailesine katkıda bulundu. Kısaca iki buçuk yıl kadar büyük zorluklarla hayat mektebinde okudu. Bu arada yine boş zamanlarında kütüphaneden geniş ölçüde faydalanıp yüzlerce kitapla tanışma fırsatı buldu.

Rahmetli dedesinin dinî bilgisi iyi idi. İlkokul sıralarında ondan Kur’ân-ı Kerîm okumayı ve ilmihali öğrendi. 13 yaşımın ortalarında dedesi onu Kur’ân Kursuna gönderdi. Burada bir buçuk sene kadar din ilimleri tahsil etti ve iyi seviyede Arapça öğrendi. Burada öğrendiği Arapça bilgisi ona ömrü boyunca yetti, hatta doçentlik sınavını da Arapçadan geçti.

15 yaşına geldiğinde yine dedesi tarafından yeni açılan Amasya İmam Hatip Okuluna gönderildi. Diğer öğrencilerin 11-12 yaşlarında başladığı kursa o 15 yaşında başlamıştı. Buradaki öğrenimi sırasında da sürekli kitap okumaya devam etti. Batı ve doğu klasiklerinin hemen çoğunu bitirdi; ayrıca tarih, felsefe, sosyoloji sahasında temin edebildiği birçok kitabı da okudu.

Yedi yıllık olan bu okulu 1974 yılında yani 21 yaşında iken başarılı öğrencilere tanınan bir hakla sınava girerek altı yılda bitirdi. Aynı yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Puanı çok yüksek olduğu halde edebiyatı çok sevdiği için burayı tercih etti. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle çalışmak zorunda olduğundan okula fazla devam edemedi. Amasya’da birkaç yıl bir taksi yazıhanesinde kâtiplik yaptı, kahve çalıştırdı, pazarcılık yaptı ve diğer bazı işlerde de çalıştı. Fakat okumayı hiç bırakmadı, okula ve derslere fazla devam edemediği halde okudukları sayesinde sadece sınavlara girerek dört yılda yani zamanında, 1978 yılında buradan mezun oldu.

Adana ve Amasya’daki muhtelif liselerde 8 yıl edebiyat öğretmenliği yaptı. Sonra kaderin sevki ve bir vesile ile Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans eğitimine başladı ve 1986 yılında burada asistan oldu. Kaybettiği zamanı telafi etmek için olağanüstü bir gayretle çalışarak akademik merdivenleri hızla tırmandı ve 1999 yılının sonunda -yani asistan olduktan 13 yıl kadar sonra- profesör oldu. Bir dönem (üç yıl kadar) Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğü yaptı. 15 yıl aynı bölümde bölüm başkanı olarak görev yaptıktan sonra, emekli oldu ve çalışmalarını 2019 yılında Amasya Üniversitesinde sürdürdü. Osmanlı edebiyat, tarih ve kültürü konularında birçok makalesi, bildirileri ve 36 kitabı bulunmaktadır.

 

Vefatı:

 

Prof. Dr. Mehmet Arslan, 12 Aralık 2019 günü Amasya’da geçirdiği kalp kriz sonrası vefat etti. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde cenaze merasimi düzenlendi.

Cenaze törenine Sivas Valisi Salih Ayhan, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ünal Kılıç, Prof. Dr. Ali Taşkın, Genel Sekreter Prof. Dr. Hakan Yekbaş, Genel Sekreter Yardımcıları, dekanlar, müdürler, Cumhuriyet Üniversitesinden, Amasya Üniversitesinden ve çeşitli üniversitelerden akademisyenler, idari personel, merhumun ailesi ve öğrencileri katıldı. Konuşmaların ardından İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ömer Aslan’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ve yaptığı duanın sonrasında merasim sona erdi.

Merasimin ardından Üniversite Camisi’nde Cuma Namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Prof. Dr. Mehmet Arslan’ın cenazesi Yukarı Tekke Mezarlığında toprağa verildi.

 

Başlıca Eserleri:

 

Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri: 1 - Manzum Surnameler (2008), Eğitim Bilimine Giriş (2009), Sivaslı Gulami Divanı (2009), Ziver Paşa Divan ve Münşeat (2009), Kerbela Mersiyeleri (Mehtap Erdoğan ile, 2009), Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri (2014), Eski Türk Edebiyatı / 1 ve 2. Dönem (1. Sınıf Ders Notları, 2017), Menâkıb-I Çehar Yâr-I Güzîn (Menâkibü'l Hulefâ - Riyâzu'l Hulefâi'r Râşidîn) & Ehl-i Beyt, Aşere-i Mübeşşere, Sahâbenin ve İslâm Ümmetinin Faziletleri - Şemseddin Sivasî (Hazırlayan, 2017), Manzum Miracname ve Miracciyeler (2019).

 

KAYNAKÇA: Prof. Dr. Mehmet Arslan ile Röportaj (20 Şubat 2016, Yedikıta Dergisi 90. sayısından (Şubat 2016), Prof. Dr. Mehmet Arslan Hocamız Sonsuzluğa Uğurlandı (cumhuriyet.edu.tr, 12.12.2019), Prof. Dr. Mehmet Arslan kitapları (idefix.com, nadirkitap.com, dr.com.tr, kitapyurdu.com, 14.12.2019).

Prof. Dr. MEHMET ARSLAN HOCAMIZ SONSUZLUĞA UĞURLANDI

12 Aralık’ta Amasya’da geçirdiği kalp kriz sonrası vefat eden Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi’nden yakın zamanda emekli olan ve Amasya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinde göreve başlayan Prof. Dr. Mehmet Arslan hocamız için Edebiyat Fakültesi önünde cenaze merasimi düzenlendi.

Cenaze törenine Valimiz Salih Ayhan, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ünal Kılıç, Prof. Dr. Ali Taşkın, Genel Sekreter Prof. Dr. Hakan Yekbaş, Genel Sekreter Yardımcıları, dekanlar, müdürler, Üniversitemizden, Amasya Üniversitesi’nden ve çeşitli üniversitelerden akademisyenler, idari personel, merhumun ailesi ve öğrencileri katıldı.

33 yıl Üniversitemize hizmet eden, binlerce öğrenci yetiştirip 43 kitaba imza atan Prof. Dr. Mehmet Arslan hocamızın cenaze merasiminde ailesi, sevenleri, arkadaşları ve öğrencilerinin ayakta durmakta zorlandıkları gözlendi.

Merasim, hocamızın meslektaşları ve öğrencilerinin kendisi için hazırladığı “Armağan” isimli kitap için kendisinin kaleme aldığı özgeçmişinin okunmasıyla başladı.

Özgeçmişinde yer alan, “Birçok lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi yetiştirdim. 16 yıllık bölüm başkanlığım sırasında prensipler çerçevesinde bazı kuralları yerleştirmeye çalıştım. Yüksek Lisans, Doktora ve Araştırma Görevlisi alımı sınavlarında branşlara olan saygımdan ve o branştaki arkadaşlarıma olan güvenimden dolayı kendi bilim dalım olan Eski Türk Edebiyatı bilim dalının dışında hiçbir bilim dalının sınavlarına girmedim ve müdahalede bulunmadım. Bu duruma bölümdeki bütün arkadaşlar şahittir. Bölümde bulunduğum yıllar içerisinde mesai arkadaşlarımın çok fazla sevgi, saygı, yardım ve teşviklerini gördüm. Her ortamda olabilecek bazı küçük anlaşmazlıklar olsa da bütün mesai arkadaşlarıma, en samimi, en kalbi minnet ve sevgilerimi iletiyorum. 33 yıl hizmet ettiğim ve emekli olduğum üniversitemizden ayrılmanın hüznüyle, hocalığım sırasında bir şekilde diyaloğum olan bütün öğrencilerime, hocalara ve yöneticilere sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Elbette bu hayat mecrasında yaşanan her türlü sıkıntıda varlıklarıyla bana güç ve destek veren insanlarda olmuştur. Bunların başında, hayatımın her safhasında beni destekleyen, bir problem yaşadığımda, sıkıntılı zamanlarımda yanımda bulunan, maddi ve manevi hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan ve şükür sebebim eşim ve çocuklarım gelmektedir. Bu değerli insanlara da hassaten teşekkür ve minnetlerimi sunuyorum. Allah’a emanet olun, hoşça kalın.” sözleri merasime katılanları hıçkırıklara boğdu.

Daha sonra Üniversitemiz adına konuşma yapan Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Akkaya, 1974 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden bu yana beraber olduklarını anlatırken, Mehmet Arslan’ın hayatını dolu dolu yaşadığını ve Türk kültürüne, edebiyatına ve tarihine büyük katkılarının olduğunu ifade etti.

Edebiyat Fakültesi Dekanı ve merhum hocamızın öğrencisi Prof. Dr. Mehtap Erdoğan Taş, çalışmalarını yaparken Prof. Dr. Mehmet Arslan’a çok soru sorduğunu ama hocamızın sabırla karşıladığını söyledi.

Merhumun oğlu Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Arslan, “O hep edebiyatçıydı, edebiyatçı yaşadı ve öldü. Evlatlarının hiç değilse birinin edebiyatçı olmasını isterdi ama olmadı. O’nun çok sayıda edebiyatçı evladı var.” dedi.

Hocamızın İş Sağlığı ve Güvenliği Biriminde görevli kızı Nihan Arslan da, “Babam benim hayatımı o kadar dolduruyordu ki ben şimdi o eksikliği yetim kelimesiyle tarif edemiyorum. 66 yıllık hayatında en güzel yaptığı şey insan biriktirmek olmuş. Düşünmediğimiz aklımızdan geçmediği yerlerden bile telefonlar aldık. Hepinizden Allah razı olsun.” şeklinde konuştu.

Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız merhumun ölümünü duyduğundan beri Necip Fazıl’ın şiirinin aklına geldiğini belirterek, “ ‘Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!/ Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.’ Aslında bütün yollar kabre çıkıyor bunu görebilsek bir. Ayette buyrulduğu gibi her şeyin bir eceli vardır ve o vakit geldiği zaman ne bir saniye geri bırakılır ne bir saniye ileri alınır. Hocamla yaklaşık 30 yıldır tanışıyoruz. Öğrenciliğimde tanımıştım. Daha sonra Sosyal Bilimler Enstitü Müdürlüğü sırasında bana da görev vermişti. 3 yıl kadar birlikte çalıştık. Hiçbir zaman incinmedim, hiçbir zaman incitmedi. Rektörlüğümüz sırasında zorla Edebiyat Fakültesi Dekanlığını bir süreliğine diye kabul etmişti. 1,5 yılda görev yaptı. Şükürler olsun elbette ölüme sevinilmez ama dün bu haberi duyduğumda arkadaşlarımıza şunu söyledik: “Allah bize de böyle bir ölüm nasip etsin”. 40 civarında eser ve çok sayıda yetiştirmiş olduğu ilim adamı ve onun yetiştirmiş olduğu öğrencisi şu anda Edebiyat Fakültesi’nin Dekanı. Bu hocamız gibi birçok öğrenci yetiştirdi. Rabbim mekânını cennet etsin. Yine üstadın şiiriyle, ‘Bir gün akşam olur biz de gideriz, dudaklarda kalır şarkımız bizim.’ Allah gani gani rahmet eylesin.” diye kaydetti.

Valimiz Salih Ayhan, Prof. Dr. Mehmet Arslan’ın gönüllerde yer edinmiş önemli bir bilim insanı olduğunu belirterek “Bir ilim adamı, bilim adamı çok müstesna bir şahsiyetin son yolculuğu için bir aradayız. Hem eser bırakmış hem gönüllerde iz bırakmış müstesna bir şahsiyetten dolayı. Kendisi ile 2015 yılında bir Avrupa yolculuğumuz oldu. Hakikaten nezaketi ile zarafeti ile çok değerli bir şahsiyet. Orada tanıştım kendisini. Çok sakin, muhtelif, vakarlı, hakikaten nezih asaletli bir insandı.” cümlelerine yer verdi.

Öğrencilerinden Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3’üncü sınıf öğrencileri Volkan Kaya, daima öğrencilerini daima onları düşündüğünü ve öğrencilerinin sorunlarıyla ilgilendiğini belirtti.

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Merve Duran ise, hep kitap okuyun dediğini söylerken, “Geç kalmayın hep derdi. Biz ona geç kalmadık ama o erken gitti.” dedi.

Konuşmaların ardından İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ömer Aslan’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ve yaptığı duanın sonrasında merasim sona erdi.

Merasimin ardından Üniversitemiz Camisi’nde Cuma Namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından merhum hocamız Prof. Dr. Mehmet Arslan Yukarı Tekke Mezarlığı’nda toprağa verildi.

KAYNAK: Prof. Dr. Mehmet Arslan Hocamız Sonsuzluğa Uğurlandı (cumhuriyet.edu.tr, 12.12.2019).

Yazar: HABER

Prof. Dr. MEHMET ARSLAN İLE RÖPORTAJ

Çamlıca Basım Yayın’ın da bir külliyatını yayınladığı Prof. Dr. Mehmet Arslan çalışkanlığı ve azmi ile bize mazide kalmış ilim adamlarımızı hatırlatıyor. Hatta onu, bir yazı makinesi olan Ahmed Midhat Efendi’ye benzetiyoruz.

“Sözlüğe bilmediğin kelime için bir defa, bildiğin kelime için en ez iki defa bakmalısın”

ve “sözlüğe yiğitlik olmaz” cümleleri onun vazgeçilmez prensipleri arasında…

 

- Sayın hocam,  kısaca kendinizden ve ailenizden bahseder misiniz?

 

- Yeni neslin bizi daha iyi anlaması ve hangi şartlar dâhilinde buralara geldiğimizin biraz da olsun anlaşılması adına izninizle kendimden ve tahsil hayatımdan biraz detaylı bahsetmek istiyorum. Belki de bu bilgiler bir ilim adamının hangi zor şartlar altında bir yerlere gelebildiğini göstermesi açısından gençlere örnek olacaktır.

 

1953 yılında Çorum’un Mecitözü ilçesine bağlı 20 hanelik küçük bir köyde doğdum. Henüz bir yaşında iken Amasya’ya taşındık. 11 yaşında ilkokulu bitirdikten sonra ailem maddi imkânsızlıklar yüzünden beni okula göndermedi. Annem okuma yazma bilmezdi; babam da askerlikte öğrenmişti. Evimizde takvim yapraklarından başka okunacak bir şey yoktu. Okuma ve bilgi edinme susuzluğumu gidermek için Amasya İl Halk Kütüphanesi’ne üye oldum ve orada önce hemen bütün çocuk kitaplarını, sonra da daha üst seviyede roman, hikâye, tiyatro vb. ne buldumsa okudum. İlkokuldan sonra pazarlarda sebze sattım, maçlarda su sattım, bir bakkalda çıraklık yaptım, gazeteden kesekâğıdı yapıp satarak aileme katkıda bulundum. Kısaca iki buçuk yıl kadar büyük zorluklarla hayat mektebinde okudum. Bu arada yine boş zamanlarımda kütüphaneden geniş ölçüde faydalanıp yüzlerce kitapla tanışma fırsatı buldum.

Rahmetli dedemin dinî bilgisi iyi idi. İlkokul sıralarında ondan Kur’ân-ı Kerîm okumayı ve ilmihalimi öğrendim. 13 yaşımın ortalarında dedem beni Kur’ân Kursu’na gönderdi. Burada bir buçuk sene kadar din ilimleri tahsil ettim ve iyi seviyede Arapça öğrendim. Burada öğrendiğim Arapça bilgisi bana ömrüm boyunca yetti, hatta doçentlik sınavını da Arapçadan geçtim.

15 yaşıma geldiğimde yine dedem tarafından yeni açılan Amasya İmam Hatip Okulu’na gönderildim. Diğer öğrencilerin 11-12 yaşlarında başladığı okula ben 15 yaşında başlamıştım. Buradaki öğrenimim sırasında da sürekli kitap okumaya devam ettim. Batı ve doğu klasiklerinin hemen çoğunu bitirdim; ayrıca tarih, felsefe, sosyoloji sahasında temin edebildiğim birçok kitabı da okudum. Yedi yıllık olan bu okulu 1974 yılında yani 21 yaşında iken başarılı öğrencilere tanınan bir hakla sınava girerek altı yılda bitirdim. Aynı yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım. Puanım çok yüksek olduğu halde edebiyatı çok sevdiğim için burayı tercih ettim. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle çalışmak zorunda olduğumdan okula fazla devam edemedim. Amasya’da birkaç yıl bir taksi yazıhanesinde kâtiplik yaptım, kahve çalıştırdım, pazarcılık yaptım ve diğer bazı işlerde de çalıştım. Fakat okumayı hiç bırakmadım, okula ve derslere fazla devam edemediğim halde okuduklarım sayesinde sadece sınavlara girerek dört yılda yani zamanında 1978 yılında buradan mezun oldum.

 

 

 

 

Adana ve Amasya’da muhtelif liselerde 8 yıl edebiyat öğretmenliği yaptım. Sonra kaderin sevkiyle bir vesile ile halen bulunduğum Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimine başladım ve 1986 yılında burada asistan oldum. Kaybettiğim zamanı telafi etmek için olağanüstü bir gayretle çalışarak akademik merdivenleri hızla tırmandım ve 1999 yılının sonunda yani asistan olduktan 13 yıl kadar sonra profesör oldum. Bir dönem (üç yıl kadar) Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğü yaptım. 15 yıl aynı bölümde bölüm başkanı olarak görev yaptıktan sonra, çalışmalarını 2019 yılında Amasya Üniversitesinde sürdürdü.

Osmanlı edebiyat, tarih ve kültürü konularında birçok makalem, bildirim ve 36 kitabım bulunmaktadır.

 

Kaynak: Prof. Dr. Mehmet Arslan ile Röportaj (20 Şubat 2016, Yedikıta Dergisi 90. sayısından (Şubat 2016)

 

Yazar: Röportaj

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör