Necati Coşkun

Şair ve Yazar

Doğum
18 Ocak, 1951
Ölüm
09 Ağustos, 2019
Burç

Şair ve yazar (D. 18 Ocak 1951, Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Büyük Teflek köyü – Ö. 9 Ağustos 2019,  Payas / Hatay).  Yozgat Yerköy’de ikamet eden devlet memuru bir babanın beşinci çocuğudur. Üç yaşında iken annesini kaybeden şair, hayat mücadelesine çocuk yaşlarında atıldı.

1974 yılında Kayseri’de dokuma fabrikasında işçiliğe başladı. 1977 yılında İsdemir Fabrikalarında iş başı yaptı, 1992 yılında hacca gitti. 1998 yılında İsdemir’den emekli oldu.

Şairimiz 1964 yılından bugüne yazdığı şiirlerini kitap hâline getirdi ve yazmaya da devam etti.  “Yaşayan Bilir, Yaşamak Lazım, Gizli Duygularım, Ne Oldu Bize ve Sevgi Çınarından Damlalar” isimli şiir kitapları vardır. Yayımlanmaya hazır binlerce şiiri de hazır beklemektedir.

Şiir kitaplarının yanı sıra “Bir Ömür Çile” isimli bir romanı vardır. Şiirlerinin üç binin üzerinde olduğu bilinmektedir. Türk Dünyası Şairleri Avrasya Şairleri, 100. Yılında Atatürk ve Çanakkale, Soma Şiirleri, Şairlerden Bir Demet, Yeşeren Düşler Şairlerden Bir Demet Antolojilerinde, bazı gazete ve dergilerde şiirleri yayımlamıştır.

Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneğinin kurucu üyesi de olan Şair, evli ve beş çocuk babasıydı. Hatay ili Payas ilçesinde ikamet ediyor, memleketi olan Çiçekdağı ve Yozgat’a da gelip gidiyordu. 2019 yılı Ağustos ayında 68 yaşında Hatay ili Payas ilçesinde vefat eden şair, tansiyon ve kalp hastasıydı.

Şiirlerinde hece ölçüsünü başarıyla kullanan şair, halk şiiri tarzında eserler verdi.  Şiirlerinde günlük konuların yanı sıra aşk, sevgi, özlem, bayrak, vatan sevgisi ağırlıkta idi. Didaktik ağırlıkta şiirleri öne çıkıyordu. Şiir ve edebiyat sevdalısı bir insandı. Toplam  kitabı vardır.

Necati Coşkun, 9 Ağustos 2019, Cuma akşamı Hatay’ın Payas ilçesinde kalp krizi geçirerek vefat etti. 10 Ağustos 2019, Cumartesi günü Payas ilçesinde toprağa verilmiştir.

 

KİTAPLARI:

 

Şiir: Yaşayan Bilir, Yaşamak Lazım, Gizli Duygularım, Ne Oldu Bize (2015), Sevgi Çınarından Damlalar (2016), Sevgine Hasretim Anne (2018).

 

Roman: Bir Ömür Çile.

 

KAYNAK: Ahmet SARGIN / Yozgat Şairler ve Yazarlar Dernek Başkanı (25.08.2019).

NECATİ COŞKUN’DAN ŞİİR ÖRNEKLERİ

NECATİ COŞKUN’DAN ŞİİR ÖRNEKLERİ

 

 

KIRŞEHİR ÇİÇEKDAĞLI

 

Necati COŞKUN

 

 

“Kırşehir Çiçekdağ’lı olmakla gururluyum

Yozgat Yerköy nüfusumla da onurluyum

Hatay Payas ilçesinde yaşarım mutluyum

Üç ilde vardır izlerim, taktir yine sizlerin”

 

 

             

OĞUL

 

Necati COŞKUN

 

 

Yaşarsın, yaşarken annen ile baban

Kusurların örtülür söylenmez oğul

Onlar öldüğünde ne olur ki çaban

Bunlar şimdiden hiç bilinmez oğul.

 

Zamanıdır rüzgâr eser gelir yağmur tipi

Kış gelmeden biriktir, sakla çalı çirpi

Sözlerine kanıp da kadına verirsen ipi

Sürüm sürüm sürünürsün oğul.

 

Kem gözlerden uzak dur tavrını takın

Sağına soluna dön etrafına iyice bakın

Ne olacağım de ne oldum deme sakın

Kötülükten kaç, kötülere güvenme oğul.

 

Bilgin, becerin, kalemin olsun silahın

Mazlumdan yana ol ki almayasın ahın

Boşadır son pişmanlıktaki eyvahın

Ne ettim ne eyledim demeyesin oğul.

 

Mert olandan korkma namertten kaç

Düşmanın da olsa merdi başına eyle taç

Coşkun sular gibi çağlasan da neşe saç

Aç kal, açıkta kalma, söverler oğul.

 

01.11.2006

 

 

DELİKANLI OĞLUM

 

Necati COŞKUN

 

Delikanlım, bilgi her zaman, insanın ışığıdır

Dürüstlük şiarı, mertlik ise yakışığıdır

Gayesi, hedefi olanlar toplumun âşığıdır

Benliğini iyi koru geleceğe de ışık ol.

 

Daha gencim deme, zorlar olamaz kolay

Daima yapıcı olmaya bak, çıkartma olay

İnsanı ilim yüceltir, bakırı gösterense kalay

Hep doğrulardan yana ol, aman yıkıcı olma.

 

Bilgin ile becerin birleşince çıkar sesin

Namerde muhtaç olma, başını tutasın serin

Hoşgörülü ol ki gönüllerde olsun yerin

Tatlı dilli güler yüzlü ol, sakın kırıcı olma.

 

Gençliğinizde ihtiyarlık için çalışmazsanız

Ömür billâh üzülmek zorunda kalırsınız

Bu hayatı yoksa böyle mi gidecek sanırsınız

Sakın sonradan pişman olanlardan olma.

 

Hayatta zahmetsiz, emeksiz bir şey olmaz

Var olan çabuk biter, hazıra dağ dayanmaz

Coşkun’um işine gelen konuşur, laf anlamaz

Sakın sen de asalak geçinenler gibi olma.

 

11.03.2007

 

 

KIZIMA

 

Necati COŞKUN

 

 

Hep sabredendir, Hak aşkına yanan

Mutluluğu bulamaz dünyaya kanan

Huzur-ı mahşere gittiğin zaman

Ayşe anamızla beraber olasın kızım.

 

Gıpta ile baksınlar, tüm melekler sana

Kevser ırmağından içesin kana kana

Yüce Yaradan’ım sabredenlerden yana

Şükrün de duan da bol olsun kızım.

 

Yalan ile riya bulunmaz ise sözünde

İçin temiz olunca nurlu olur yüzünde

Bir de Eyyüp aleyhisselamın izinde

Olursan hedefine elbet varırsın kızım.

 

Tüm analar babalar, candan evlatlar

Kuşlar gibi yavrusuna açar kanatlar

Anlatır her hâlini, yüzündeki hatlar

Der ki sabırlı, metanetli olasın kızım.

 

Duydun söylediklerimi her şeyim ayan

Uluorta anlattım, sana eyledim beyan

Razı olsun Rabbim, O, her şeyi duyan

Dünyalar durdukça durasın kızım.

 

24.09.1999

 

 

EVLAT

 

Necati COŞKUN

 

 

Hayır da şer de Allah’tan gelir

Yeter ki istemesini bil, O verir

Yağan kar bile günü gelince erir

Gerçekler gördükçe uyanasın evlat!

 

Acıları kendi acın gibi bil, gülme

Suskunluğunla destek olma zulme

Her insandan dost olur da bilme

Mazluma kol kanat ger evlat!

 

Vaktin değerlidir, geçirme boşa

Ne gelirse bilgisizlikten gelir başa

Bu dünya için değmez fazla telaşa

Geride bir eser bırakmaya bak evlat!

 

İleride dövmemek için dizlerini

İyi anlamaya çalış, atasözlerini

Elin kazancına dikersen gözlerini

Haramla iç içe boşa yaşarsın evlat!

 

Sabretmesini bil, iradeni de koru

Unutma gerçek yol Allah’ın yolu

Allah’ın sayesinde başarırsın zoru

Başarılar azmini artırır bilesin evlat!

 

Düşmanın karşısında dik dur, eğilme

Her söze inanıp kararını çevirme

Sen ki yüce bir dinin mensubusun

Rabbim tüm kötülüklerden korusun!

 

12.01.2015

 

Necati COŞKUN

 

 

KIZIMA BİR NASİHATİM VAR

 

Gönülden gönüle giden bir yolun olsun

Yerine göre konuş, sözün yerini bulsun

Boş yere konuşursan derler kahrolsun

Susup dinlemek, bir erdemliktir kızım!

 

Dilini güzel kullan, sakın gıybet etme

Dünya malı uğruna hatır gönül yıkma

Gözünü koru, harama helâl diye bakma

Gülümsemen bile bir sadakadır kızım!

 

Yapacağın bir işi bir büyüğüne sor anlaş

Her iki dünyanı mamur etmeye uğraş

Tanısan da her insanı kendine etme yoldaş

Özünle sözün bir olsun unutma ha kızım!

 

Seni Allah’a yaklaştırır ettiğin her ibadet

Kula kulluk etmekle yakalanmaz saadet

Hâline şükreyle, kimseye etme şikâyet

Tebessümün bile bir sadakadır bil kızım!

 

Görenler desin Allah senden razı olsun

İbadetlerin duaların hayrın yerini bulsun

Hak dostları dualarıyla yanında bulunsun

Yüzünden tebessümün eksilmesin kızım!

 

Bu dünya için, insanları incitip de kırma

Boş konuşanların yanında takılıp kalma

Bol bol tövbe et, sakın ola nefsine uyma

Unutma nefsin esiri olur sürünürsün kızım!

 

01.03.1994

 

 

YETKİLİ MAKAMLARA SİTEMİM

 

Necati COŞKUN

 

 

Yıllarca kenara çekildim. Çıkmadı sesim

Yerimde rahat bırakmadı azgın nefsim

Kitaplarım yayınlanınca duyuldu ismim

Kendimi güzel insanlar arasında buldum

Bende zannettim ki tam bir şair oldum

 

Duyguları yazmak bambaşka bir hünermiş

Duydum ki kimileri halime acıyıp gülermiş

Mum bile yandıkça kendince sönermiş

Bende Yüce yaratanıma ellerimi açtım

Elli yıl sonra istenen hedefime ulaştım

 

Yazdıkça şevke gelip, bayağı hızlandım

Bazen kâğıt kaleme ben yazmaya nazlandım

Gün oldu duygularım değişti sızlandım

Saygıyı sevgiyi ilham kaynağım seçtim

Sevdikçe sevilip kendimden bile geçtim

 

Çok şükür binlerce şiir yazmayı becerdim

Ne kimseye kırıldım, nede gücendim

Tek başıma bir demlik çayı bile içerdim

Çay bitince başlardım kendime kızmaya

Zorlanırdım kaldığım yerden yazmaya

 

Elli yılı aşkın her konuda şiirler yazdım

Varlığı, yokluğu gördüm sanmayın azdım

Sahip çıkanım olmayınca kaderime kızdım

Dört bine yaklaştı kitaplaşmayı bekler şiirlerim

Devletin Şairlere önem verilmesini beklerim,

 

 

SENELER ACIMASIZ SENELER

 

Necati COŞKUN

 

 

Acımadan benden bir şeylerimi götürdü

Ben direndikçe önüme engelleri getirdi

Ümidimi kırdı, hayallerimi silip bitirdi

Her yenisi eskisini aratır oldu seneler

 

Çocukken oyun oynayanlara karışamadım

Bağrına basacak annem ile de tanışamadım

Çocukluğumu dahi çocukça yaşayamadım

Her yenisi bir iz bırakıp geldi geçti seneler

 

Çocukluktan vazgeçtim, gençliğim olmadı

Etrafımda kol kanat gerecek kimse kalmadı

On sekizim de anladım, henüz çilem dolmadı

Her yenisi yeni çilelerle geldi geçti seneler

 

Küçük yaşımda kendime gurbeti sıla seçtim

Menfaatçi yakın akrabalardan bile vazgeçtim

İki senedebir köyüm mezarlığında içimi döktüm

Her yenisi eskisini aratır oldu geçti seneler

 

Şunu öğretti, seversen sende seviliyorsun

Bazı dostunu akrabadan yakın görüyorsun

Onun bir telefon etmesiyle mutlu oluyorsun

Hayata tutunmaya bana öğretti giden seneler

 

Birde aynaya baktım ki! Hayli yaşlanmışım

O vakit gerçek dostun değerini iyi anlamışım

Ne derseniz deyin dünyanın tadını almamışım

Sabırla mücadeleyle geldi geçti tüm seneler.

 

08.08.2015

 

 

DOSTÇA BİR SÖZ ANLAMAK İSTEYENE

 

Necati COŞKUN

 

 

Dostun sevgisi, dostun yüreğinde gizlenir

Burcu, burcu kokan dost kokusu özlenir

İnsanın öldüğünde, dostluğu daim söylenir

Dost bulmak, olmak gibi zor. Onu bana sor

 

Gerçek dostlukları koruyabilecek, dost gerek

Fedakârlıktan korkmayıp, parçalanmalı yürek

Derler ya eskidenmiş onlar, yenilerini de görek

Yeniler ise cebine bakar. Ardından da kulp takar

 

Gerçek dost, dostlukların devamına imkân sağlar

Dostsa dostunun ayrılığına üzülür. hemide ağlar

Kimselere anlatamaz derdini. Kendisini dağlar

Burcu, burcu dostluk kokar. Hasreti Onuda yakar

 

Dost kelimesi dile kolay. Meşakkati ise zordur

Dostun acısı yakar. Bazen ateş, bazense kordur

Unutulmaması için, yaşarken araştır da sordur

Dostluk kokan dostları, arar oldu dostlarımız

 

Dostlardan hayli uzak, dost hasretiyle yaşadık

Bazılarını adam sandıkta, canı yürekten okşadık

Maddiyatı öne çıkarttılar, Onuda anında boşladık

Gerçek dostlukları arar oldu, yaşlı gözlerimiz

 

Bizler ki dostların sevgisini, kalplerimizde gizleriz

Arada sırada da olsa, arar sorar hallerini yoklarız

Açık sözlülüğü sever. Yalaka olanları da paklarız

Coşkunum dosta dostça davran. Dosta can kurban

 

 

AL BAYRAĞIM

 

Necati COŞKUN

 

 

Ey! Burçlarımın dalgalanan süsü

Şehidimin, tabutunun al örtüsü

Senin sayende gururla yaşarım

Uğruna ölüme bile, bile koşarım

 

Senki yüce Milletimi temsil edersin

Ayınla, yıldızınla renginle güzelsin

Güzelliğin bu âlemde dillere destan

Sana dil uzatanın, yeridir kabristan

 

Nazlı, nazlı duruşun çok yürekler yakar

Senin o halinle bile, düşmanlar korkar

Esas korkuları, allı beyazlı hoş rengin

Dünyada aramakla bulunmaz dengin

 

Düğünlerde bayramlarda, evleri süsler

Sana kim yan bakar, sana kim kin besler

Senin için seve, seve canımı veririm

Sakin duruşunla, korkumdan eririm

 

Rengin şehitlerimin akan al kanından

Hilalin İslam, yıldızın ise atamdan

Benim korunacak, yüce mirasımsın

Senki, ay yıldızlı benim bayrağımsın

 

Kurban olayım, hiç durmadan dalgalan

Şehitlerimin kanlarıdır, hep seninle olan

Şehitlerime gazilerime fatihamı okurum

Dünya durdukça, seni bağrımda korurum.

 

22.10.1986

 

ÖĞRENEMEDİM

 

Necati COŞKUN

 

 

Kenarda duyarsızca kalmayı

Birilerinin has adamı olmayı

Göstermelik hatırlar sormayı

Bu yaşa geldim öğrenemedim

 

İnsanlara suratımı asmayı

Onlara kem gözle bakmayı

Taparcasına taraf tutmayı

Bu yaşa geldim öğrenemedim

 

Bol keseden atıp ta tutmayı

Doğru sözlere yalan katmayı

Yol arkadaşlarımı da satmayı

Bu yaşa geldim öğrenemedim

 

Birilerinin sırtından geçinmeyi

Doğruları duyunca gücenmeyi

Kuzu postuna girip bürünmeyi

Bu yaşa geldim öğrenemedim

 

Çıkarımı gözeterek el açmayı

Bazı sevdiklerimden kaçmayı

Etrafa sahte gülücükler saçmayı

Bu yaşa geldim öğrenemedim

 

Hep istedim arkalarda durmak

Dostlarımın yanında bulunmak

Onların gönlünde taht kurmak

Bir türlü onu da öğrenemedim.

 

 

 

GÖNLÜM ÖYLE İSTİYOR

 

Necati COŞKUN

 

 

Yıllarca oradan oraya koştum durdum

Yaş kemale ermeden yolumu buldum

Gecelerin sessizliğinden korkardım

Sevgi sayesinde ondan da kurtuldum

 

Bilmem gönül ne ister neyi istemez

Tek bildiğim içinde nefret kin beslemez

Her kesi kendi gibi samimi görmek ister

Onda değişmez aynıdır görüşler, hisler

 

Yaşamayı zor öğrendim düşüp kalkarak

Kendime yol çizdim yıldızlara bakarak

Sevgi ateşini yüreğimin içinde yakarak

Yunus gibi yandım, yandım kavruldum

 

Allahtan başkasından korkmuyorum

Sevenlerim sayesinde dik duruyorum

Bazı, bazı da gözlerden kayboluyorum

Yalnız olmadığımı çok iyi biliyorum

 

Bilirim ki korkan bedenler titrer elbet

Sizde bilin, gönüller gerçek bir mabet

İnsanlarda arama, söyletende keramet

Hakkın ipine sarılınca buldum selamet

 

Bu hayatın tadını yaşamayan bilmez

Beden yaşlansa da, gönül sancısı dinmez

Vakit saat dolmadan insanlar ölmez

Ben ise hayatın çileleri ile yoğruldum

 

Kimileri vardır, çok yaşamaktır derdi

Bilmez ki Azrail ayırmaz kalleşi merdi

Ben ise, ölümden asla korkmuyorum

Tövbe istiğfar etmeden de yatmıyorum

 

04.08.1994

 

 

SEVELİM Kİ SEVİLELİM DERİM

 

Necati COŞKUN

 

 

Seherde hu desin dillerimiz

Semaya açılsın ellerimiz

Sevgiyle dolsun gönüllerimiz

Sevelim ki sevilelim dostlar

 

Gözyaşlarımızı dökelim

Rahmana boyun bükelim

Gönüllere sevgi ekelim

Sevelim ki sevilelim dostlar

 

Ne olur kalp kırmayalım

Oyunbozanlar olmayalım

Gözden uzak durmayalım

Sevelim ki sevilelim dostlar

 

Kim baki kalmış dünyada

Ermek istersen murada

Huzuru arıyorsan burada

Sevelim ki sevilelim dostlar

 

Hocalar selamızı vermeden

Cenaze arabası gelmeden

Kara toprağa da girmeden

Sevelim ki sevilelim dostlar

 

Denilmeden er kişi niyetine

Sahip ol nefsine tiniyetine

Gerek kalmadan şikâyetine

Sevelim ki sevilelim dostlar.

 

08.07.1995

 

 

AYRILIK VAKTİM GELDİ

 

Necati COŞKUN

 

 

Zamanla gönül pınarım akmaz olunca

Gözlerim bir şeyden korkmaz olunca

Dönüp dünya malına bakmaz olunca

Anladım ki artık ayrılık vaktim geldi

 

Düşündükçe çilerle geçen günlerimi

Dile getirdikçe hasret ve özlemlerimi

Anlatamaz olunca son gözlemlerimi

Anladım ki artık ayrılık vaktim geldi

 

Arar olunca ahde vefalı dostlukları

Bir kenara bıraktım tüm farklılıkları

Son kez yaklaştırmak için uzaklıkları

Anladım ki artık ayrılık vaktim geldi

 

Dizlerim bedenimi taşıyamaz olunca

Parmaklarım sırtımı kaşıyamaz olunca

Onca yazdıklarım, okunulmaz olunca

Anladım ki artık ayrılık vaktim geldi

 

Arada sırada saklasam da gözyaşımı

Unutamam eski vefalı olan arkadaşımı

Şimdilerde hoş karşılayın bu telaşımı

Anladım ki artık ayrılık vaktim geldi

 

 

ACILARA DİRENDİKÇE DİRENDİM

 

Necati COŞKUN

 

 

Bir türlü gönlüme gelmedi bahar

Temmuz ayında üzerime kar yağar

Ay bile ilk akşam olmadan doğar

Sevenlerim, garip halime üzülür

Gözlerimden ığıl, ığıl yaş süzülür

 

Halime şükrederek sessiz ağlarım

Dostlardan uzağım kara bağlarım

Efkâr basar anında coşup çağlarım

Sevenlerim garip halime üzülür

Gözlerimden ığıl, ığıl yaş süzülür

 

Hakkın takdiri neyse onu çekerim

Her garip gibi, kadere boyun bükerim

İçerimde ne varsa sizlere dökerim

Bilirim ki halime dostlarım üzülür

Onlarında gözlerinden yaşlar süzülür

 

Allahın inayeti ile bu yaşa geldim

Çocukluktan beri ağladım güldüm

Garibanlar için elimde olanı böldüm

Sefiller bile, bana bakıp üzüldüler

Karşımda boyun büküp süzüldüler

 

Geriye döndükçe, tam ileriye baktım

Hayatın cilvelerinden usandım bıktım

En sonunda gemiyle limanı da yaktım

Yaptıklarıma yine ben garip üzüldüm

Çaresizlikten köşeme çekilip süzüldüm.

 

27.03.1993

 

 

HEDEFİMİZ TURAN DEDİK

 

Necati COŞKUN

 

 

Bizler hedefimiz güçlü turan dedik

Yıllardır gönül kazanmaya çalıştık

Sevdiklerimizi de karşılıksız sevdik

Horlanıp dışlanmaya çoktan alıştık

 

Dinimiz İslam, yolumuz Kur’an dedik

Bu yolda sayısız şehitler, gaziler verdik

Sanmayın ki bu günlere kolay geldik

Sıkışınca sahip çıkanlara bile alıştık

 

Turan elini hayal ettik, düşde gördük

Acıları paylaştıkça, gülenlerle güldük

Öz yurdumuzda diyemem sefa sürdük

Duygu sömürüsü yapanlara da alıştık

 

Çoğu zaman tarihin derinliğine daldık

Mazlum soydaşlarımıza, selam saldık

İnancımız sayesinde ayakta kaldık

Boş kuru vaatleri dinlemeye de alıştık

 

Bizler bu gün eremesek de muradımıza

Kutlu bir dava bırakıyoruz torunlarımıza

Gölge düşürmemek için yarınlarımıza

Irkçı, kafatasçı sözlerine bile alıştık.

 

 

YARIN OLMAYABİLİR

 

Necati COŞKUN

 

 

Gel olan acılarımızı unutalım

Sevgimizle gönülleri avutalım

Artık gözyaşlarımızı kurutalım

Belki yarın çok geç olabilir

 

Dertlensem de sevgi doluyum

Bende Allahın gariban kuluyum

Duygusalım, gözleri suluyum

Belki yarın çok geç olabilir

 

Aldırma fani dünyanın malına

Biraz da gezelim salına, salına

Varsın sevgisizler üzerine alına

Belki yarın çok geç olabilir

 

Dertlerim benim öz gardaşım

Kaderim biricik can yoldaşım

Kalemim dert ortağım sırdaşım

Gel yarın belki çok geç olabilir.

 

 

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör