Tahir Taner

Araştırmacı Yazar, Hukuk Profesörü, Akademisyen

Doğum
Ölüm
12 Eylül, 1962
Eğitim
İstanbul Mekteb-i Hukuk

Hukukçu, Akademisyen, Ord. Prof., Yazar (D. 1883, Eskişehir – Ö. 12 Eylül 1962, İstanbul). İlk ve orta öğrenimini Eskişehir'de lise öğrenimini Galatasaray Sultanisi'nde tamamlayıp 1905'te İstanbul Mekteb-i Hukuk'undan, 1912'de Paris Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1913'de yurda dönüşünde Adliye nezareti müfettiş muavinliğine getirildi.

Aynı yıl Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tayin oldu. 1918'de ek görev olarak İstanbul Hukuk Mektebi Ceza Hukuku müderrisliğine atandı. Büyük Zafer'den sonra İstanbul'daki görevlerinden ayrılarak Ankara'ya gitti ve 1922'de TBMM Hükümeti Adliye Vekaleti müsteşar Vekilliğine tayin oldu.

Lozan Sulh Konferansı delegasyonunda görev yaptıktan sonra 1923'de Mülkiye müderrisliğine geri döndü. 1927 yılında Hukuk Mektebi Reisliğine (Dekan) getirilen Prof. Taner, 1933'de İstanbul Üniversitesi kurulunca Hukuk Fakültesi Dekanlığına ve Ceza Hukuku Kürsüsü ordinaryüs profesörlüğüne tayin edildi.

1955 yılında yaş haddinden emekli olan Ord. Prof. Tahir Taner, 12 Eylül 1962'de İstanbul'da vefat etti.

 

ESERLERİ:

 

Hukuk-ı Ceza (1928), Ceza Hukuku ve Türk Ceza Kanununun Şerhi (1937), Tanzimat Devrinde Ceza Hukuku (1940), Ceza Muhakemeleri Usulü Ders Notları (1942), Ceza Hukuku; Umumi Kısım (1949), Türk Ceza Kanununun 9.7.1953 tarihli ve 6123 sayılı Kanun'la Değiştirilen Hükümleri (1954), Tahir Taner|e Armağan (İ.Ü. Hukuk Fakültesi Profesörleri, 1956)

 

TANER TAHİR İÇİN NE DEDİLER?

 

Gazeteci yazar Taha Akyol, bir yazısında Prof. Tahir Taner’in hukuk tarihimizdeki önemeli yerine ve öze özellikle ilkeli duruşuna dikkat çekerken şu değerlendirmeyi yapmıştır:

 

Tarihin Hükmünden Korkmak

 

27 Mayıs günleri... Menderes Kars ve Ardahan’ı Ruslara satmış! Gençleri öldürtüp cesetlerini kıyma makinelerine göndermiş! Harbiye öğrencilerini toptan öldürteceklermiş!...

Müthiş bir totaliter propaganda yürüyor...

Hukuk profesörleri de DP’lileri cezalandırmak için geçmişe yürüyen ceza kanunu çıkarılabilir, tabii hâkim ilkesine aykırı ihtilal mahkemesi kurulabilir diye fetva veriyor!

Prof. Tahir Taner bunu imzalamayı reddediyor ve diyor ki:

“Ben tarihin hükmünden korkarım!”

Merhum Taner imzalayarak alkışlar alabilirdi. Ama “tarihin hükmünden korkmak” gibi asil bir şuura sahipti, reddetti. Adını tarihe onurla yazdırdı.

Böyle Prof. Ali Fuat Başgil gibi, o zamanki Yargıtay Başkanı Recai Seçkin ve Yargıtay üyesi Vedat Ardahan gibi onurlu davranan hukukçular da olmuştu.

Aşağıda merhum Tahir Taner’in iki fotoğrafı var; Lozan’da İsmet Paşa’nın hukuk danışmanı ve sonra İstanbul Hukuk Fakültesi dekanı.

 

İlle de hukuk

 

Lozan’da kapitülasyonlar tartışmasının özü hukuk ve yargı konularıydı. Genç Tahir Bey engin bilgisiyle Osmanlı’daki hukuki modernleşmeyi anlattı. Din ve ırk ayrımı yapmayan “eşit vatandaşlık” ilkesini ve uluslararası hukukun “egemenliklerin eşitliği” ilkesini anlatarak kapitülasyonların kaldırılmasında çok büyük rol oynadı.

Sonra, İstanbul Hukuk Fakültesi’nde profesör ve dekan olarak binlerce hukukçu yetiştirdi. Ülkemize hizmetleri için kendisine şükran borcumuz vardır.

Fakat manen en büyük hizmeti bir hukukçu olarak ortaya koyduğu onurlu duruş olsa gerek.

KAYNAK: Taha Akyol  /  İlle de Hukuk (hürriyet.com.tr, 17 Haziran 2016), Tahir Taner (oktayaras.com, 25.07.2019).

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör