Zoolog, Hadis ve Fıkıh Bilgini (D.1341, Semennûd / Mısır- Ö. 27 Ekim 1405, Kahire). Tam adı Ebü’l-Beka Kemâlüddîn Muhammed b. Mûsâ b. İsâ el-Kahirî eş-Şâfiî’dir. Demirî Kemaleddin Muhammed olarak tanınmıştır. Nil nehri deltasındaki Semennud kasabası yakınlarında bulunan Demîre adlı iki köyden kuzeyde olanında doğdu.
Demîrî önceleri geçimini terzilikle
sağlıyordu. Daha sonra
kendisini bilime verip uzun
süre Bahâeddin es-Sübkî’nin yanında bulundu ve ondan yararlandı. Cemâleddin Abdürrahim b. Hasan
el-İsnevî’den fıkıh
(İslâm hukuku), Burhâneddin İbrahim b. Şerefeddin
el-Kirâtî’den edebiyat, Bahâeddin Abdullah b. Abdurrahman ibn Akîl’den Arapça
ve daha başka alanlarda eğitim aldı.
Hocaları arasında İzzeddin Muhammed
b. Ahmed en-Nüveyrî. Sirâceddin İbnü’l-Mülakkın ve Sirâceddin Ömer b. Ras-lân
el-Bulkînî gibi tanınmış bilginler de vardır.
Demirî; tefsir (Kur’an yorumu), hadis
(Hz. Peygamberin sözleri), fıkıh usulü (nazari hukuk), dil ve edebiyat dallarında
uzman oldu, fetva ve tedris icâzeti (öğretim yeterliliği, diploması) aldı. Kahirede Ezher ve Zahir camileriyle Kubbetü’l-Baybarsiyye (II. Baybars Hankahı) ve Bâbünnasr içindeki İbnü’l-Bakarî Medresesl’nde ders verdi. 1379’dan 1399’a kadar yirmi yıl kaldığı Mekke’de hem ders okuttu hem de fetva verdi.
Demirî’nin, Batılılardan 400 yıl önce
zooloji konusunda yazdığı ilk ansiklopedi niteliğindeki “Hayatü’l-Hayevan” (Hayvanların Hayatı) adlı eseri kendi konusunda güçlü güçsüz, bütün konuları içermektedir.
Eserin yazarı, dinî konularda büyük bir İslâm
bilgini olup, özellikle fıkıhta üstün
bir yere sahiptir. Demirî bu eserini,
bir teklif üzerine kaleme almayıp, derslerinde geçen hayvanlarla ilgili her
konuyu, özellikle de etlerinin yenilip yenilmeyeceğini ve bu konudaki din hükümlerini, kimi büyük kişilerle hayvanlar
arasında geçen maceraları ve anlatılan acı tatlı kıssaların kendisini
böyle bir eser yazmaya yönlendirdiğini, bunun için istiharede bulunup, alfabetik sıraya göre eseri yazmaya karar
verdiğini bizzat kendisi
anlatmaktadır. Ayrıca, eseri beş yüz
altmış bölüm olarak düzenleyip, Arapça divanlardan yüz doksan dokuz şiir alarak zenginleştirdiğini,
müsveddelerini hicri 773’te tamamladığını
da bildirmektedir.
Demirî
Kemaleddinîn bu eseri, Mehmet b. Süleyman tarafından 1400’de Türkçe'ye
çevrildi. Başka bir çevirisi ise Abdurrahman es-Sivasî tarafından yapılmış ve
Demirî, zühd (dünya
nimetlerine sırt çevirmek) ve
takvası (Allah korkusuyla günahtan kaçınmak) dolayısıyla Kahire’de mensubu olduğu Dârü saîdi’s-süedâ (Salâhiyye Hankâhı) dervişleri arasında
büyük bir ün kazandı. Çağdaşı Markizî, “el-Ukūd fî târîhi’l-’uhûd” adlı eserinde yıllarca onunla birlikte bulunduğunu ve vaazlarına katıldığını belirtmektedir. Gösterdiği rivayet edilen kimi kerametler ve hakkındaki “Muğayyebat”la (Beş
Bilinmeyen: Kıyamet günü, yağmurun ne zaman yağacağı, rahimler, yarın ne
kazanacağını bilememek) ilgili
haberler nedeniyle
ünlendi. Demirî, Kahire’de öldü ve Dâr-ü Saidi’s-Süedâ yakınındaki
Mekâirü’s- Sûfîyye’de
toprağa verildi.
ESERLERİ:
Hayâtü’l-hayevân
(Demîrî’ye Doğu’da
ve Batı’da büyük ün kazandıran
ve bir hayvanlar ansiklopedisi
niteliğinde olan eserin “kübrâ” (büyük), vustâ (orta) ve “suğrâ” (küçük) olmak
üzere üç ayrı biçimi vardır. Birçok kez basılmıştır. On ka-dar kısaltılmış nüshası bulunan
eser Türkçe. Farsça, Latince, Fransızca ve
İngilizceye yapılan tam ya da kısmi
çevirilerinin yanında birçok araştırmaya da konu olmuştur.), Muhtasarü’l-Ġayşi’l-müseccem fî Şerhi
Lâmiyyetİ’l-’Acem (Halîl b.
Aybek es-Safedî’nin eserine yapılmış şerhlerin
kısaltılmışıdır.), en-Necmü’I-vehhâc (Bahâeddin es-Sübkî, İsnevî ve başkalarının Minhâcü’t-Tâlibîn’e yaptıkları şerhlerin özetleri), Rumûzü’l-Künûzllezî Bereze
İbrûzûhû Ahsen Bürûz (Fıkıh ve kelâm konularında 30.000 beyitlik didaktik şiirdir), Manzûme fi’s-Tihbâbi’l-Vuzû (Oğlu tarafından şerhedilmiştir), Şerhu’l-Mu’allākâti’s-Seb’ (Keşfü-z-zunün), el-Cevherü’l-ferîd fî ‘ilmi’l-tevhîd, ed-Dibâce (Şerhu
Sünen-i İbn Mâce: Beş
cilt kadar olduğu kaydedilen eser
tamamlanamamıştır). Ğâyetü’l- Arab fî Kelâm-i Kükemâi’l-Arab (Bilgin bu eserine bir de şerh yazmıştır), et-Tezkire.
KAYNAKÇA: Dr. Adnan Adıvar / Osmanlı Türklerinde
İlim (yay. haz. Aykut Kazancıgil - Sevim Tekeli; s. 30, 1982),, “Demirî” (Türkiye Diyanet Vakfı
İslâm Ansiklopedisi, c. 9, s. 297, 1994), Kemâleddîn Demîrî [1341-1405] Hayâtü’l
Hayevân [Havas ve Esrarı] (2001), İhsan Işık / Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi,
C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013) - Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2017).