Hikâyeci (D. 31 Temmuz 1936, Kilis - Ö. 16
Eylül 1996, K.Maraş). Kilis Cumhuriyet İlkokulu (1951), Adana Yapı Enstitüsü
(1957), Erzurum Tekniker Okulu (1959) mezunu. K.Maraş Millî Eğitim Müdürlüğünde
büro şefi (1959-62), Ünye’nin Kocaman köyünde yedek subay öğretmen (1962-64),
K.Maraş (1964-81) ve Sivas Bayındırlık Müdürlüklerinde inşaat teknikeri olarak
çalıştıktan sonra 1986’da kendi isteğiyle emekliye ayrıldı, ticaretle uğraştı.
1961’de Hatice Bulut (Özkemöç) ile evlendi. Nermin Amasyalı (1962), M. Pervin
Özdeşemeci (1963) ve M. Akif Bulut (1967) adlarında üç çocuğu vardır. Türkiye
Yazarlar Birliği üyesiydi.
İlk ürünü olan “Kilis’im” adlı şiiri,
1954’te Genç Kilis gazetesinde çıkmıştı. 1970’te hikâyeye yönelerek
ürünlerini Hareket (ilk hikâyesi: Odacı Mehmet Efendi, 1970), Hisar,
Türk Edebiyatı, Töre, Millî Kültür, Millî Eğitim ve Kültür, Doğuş Edebiyat,
Küçük Dergi’de yayımladı. Konularını, Anadolu insanının gelenek ve
sorunlarından alan hikâyeleriyle tanındı. Sarı Arabalar adlı kitabında
yer alan Oynaş adlı hikâye, TV’ye uyarlandı (1977-81). 1981 yılında,
Kayseri Sanatçılar Derneği tarafından yılın hikâyecisi seçildi.
“Şevket Bulut, eski lâkin huzurlu, temiz, pâk,
gıllıgışı olmayan hayatımızın, o tahta kepenkli arastaların, semerci ve
nalbantların, yaşlı kadınların, değirmencilerin, kaçakçı ve köylülerin, küçük
devlet memurlarının, kıpırtısız bir yaz öğlesini yaşayan eski mahallelerin
riyasız, yalan-dolansız, doğrudan ifadeli ve klâsik hikâyesini Pınarbaşı’nın
duru ve serin suyu gibi anlatıp geçti. Yolum ne zaman bir yaylaya düşse, ne
zaman bir pınar görsem ve yanmda tek ü tenha bir çiğdem, kendisini
hatırlayacağım.” (Mustafa Kutlu)
“Şevket Bulut’un öykülerinde ‘A-nadolu
gerçeği’ olarak, zaman zaman abartılı bir biçimde de olsa görülür; inanç,
kültür, gelenek, görenek, töre, efsane, menkıbe, mesel, halk söylenceleleri;
Türkler, Kürtler, Alevîler, Sünnîler, ağalar, azaplar, ırgatlar, kaçakçılar,
eşkiyalar, gerçek ve sahte şeyhler, hocalar, kadınlar, erkekler, çocuklar...
hepsi de en yalın hallerinde nasıl yaşıyorlarsa öylece öykü ve öykü
kahramanları olarak yazınsallaşıyorlar. En klasik kullanılışı ile ‘yalın ve
gerçekçi üslûp’ onun öykülerini en iyi bir biçimde tanımlayacaktır sanırım.” (Ömer Lekesiz)
“Ömer Seyfettin çizgisinin günümüzde en
başarılı isimlerinden biri olan Şevket Bulut, iyi bir gözlemci, iyi bir folklor
bilimcisi, dikkatli bir sosyolog ve psikolog gibi Anadolu insanını
araştırmıştır. Onun hikâyelerinin teması kısaca; Anadolu’dur. Hikâyelerinde;
atasözü, deyim, halk söyleyişi, halk hikâyeleri, vecizeler, efsaneler, halk
inanışları geniş bir yer tutar. Hikâyeleri âdeta bir folklor galerisi gibidir.”
(Ahmet Türk)
ESERLERİ (Hikâye):
Al Karısı (1971), Sarı Arabalar
(1974), Dilek Çınarı (1975), Kefensiz Ölüler (1984), Sınırdaki
Tarla (1996), Yıkık Minare (1996).
HAKKINDA: İnci Enginün/ Dilek Çınarı ve Kırk
Kanat (Hisar, S: 153), Halil Kaleli / Halk Hikâyesi, Millî Hikâyeciliğimiz ve
Şevket Bulut (Hareket dergisi, sayı: 106, 1974), Hasan Şahmaranoğlu / Şevket
Bulut’un Hikâyeleri Üzerine (Hisar, sayı: 140, 1975), Eshabil Karademir / Oynaş
Yazarı Şevket Bulut’la Bir Konuşma (Hisar, say: 163, 1977), Musa Doğan/
Hikâyeciliğimiz ve Şevket Bulut (Divan dergisi, sayı: 4, 1979), Ümit Fehmi
Sorgunlu/ Hikâyeci Şevket Bulut ile Konuşma (Küçük Dergi, S: 12, 1980), Behçet
Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul /
Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), Ömer Lekesiz / Yeni Türk
Edebiyatında Öykü - 4 (2001), TBE Ansiklopedisi (2001), Arif Eren / Şevket
Bulut ve “Sınırdaki Tarla” Hikâyesi - Oğuz Alp Aköz / Şevket Bulut’un Ardından
(Alkış dergisi, K.Maraş, Eylül 2002).