Şair ve ressam, fotoğraf sanatçısı. 5 Mayıs 1963 tarihinde Adapazarı'nda dünyaya geldi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitiren Belgin Özkoç, yaklaşık yirmi üç yıl Adliye'de memur olarak çalıştı.
Memuriyeti
süresince ve devam eden yıllarda resim, fotoğraf ve şiir dallarında eğitim alan
sanatçı, sanat dallarının birbirini beslediğine inandığı ve çok sevdiği için
resim, şiir, fotoğraf ve öykü dallarında üretti.
2009
yılında DASK DOGAY Fotoğraf Yarışmasında Soyut Soyutlama Dalı'nda Türkiye
İkincisi oldu
2011
yılında "Biraz Düş Biraz Gerçek" adlı ilk Fotoğraf ve Resim
Sergisi'ni,
2014
yılında "Kapri" adlı ikinci Fotoğraf Sergisi'ni açtı.
Türkiye'de
ve yurt dışında pek çok karma sergiye katılan sanatçımız, Ekim 2016'da,
gelenekselleştirmeyi planladığı "Bodrum'da Güz Masalı " adlı üç
kişilik karma sergiyi açarak, bu projesinin temellerini attı.
Bir
Sanat Sevdalısı olan Belgin Özkoç, şiirlerinin bir bölümünü 2019 yılında "Gel
Kıyalım Şiirlere” adıyla kitaplaştırdı. Sanat çalışmalarına halen Bodrum ve
Sapanca'da devam etmektedir.
KAYNAK:
Belgin Özkoç / Gel Kıyalım Şiirlere (2019).
ADI YOK BU
ŞİİRİN
Belgin ÖZKOÇ
kıyamamaktır
sevmek...
sözcükleri
bir bir elemek
ve
en güzellerini söyleyebilmek sevdiğine
masum
bir ceylandır yüreği
teslim
olmuş ellerine...
tılsımlı
bir rüyada
kelebek
kanadı narinliğinde
kıramazsın
kırsa bile...
kıramazsm
kırsa bile...
sevmek
öylesine,
hesapsız,
kitapsız,
yarınsız,
yasaksız,
sevmek,
delicesine...
yanındayken
özlemek,
özlemek,
gittiğinde...
sevdiği
şeyleri bilmek
ve
sırf o seviyor diye sevmek...
Dünya'yı
serebilmek,
tek
bir gülümsemesine...
kokusunu
biriktirmek,
duyabilmek
için gittiğinde...
sevmek
öylesine,
sevebilmek
öylesine
Belgin
Özkoç’un 51 fotoğraftan oluşan “Kapri” adlı sergisi, CHP eski genel
başkanlarından Murat Karayalçın ve çok sayıda kişinin katılımıyla açıldı.
SANATA YAKINLIK
Belgin Özkoç,
“Sakarya’da gerek bürokratik kesim, gerekse halk sanata karşı çok duyarlı. Ama
sanatçılar halk ile ve halk da sanatla kaynaşamıyor. Kaynaşmalıyız ve
tanışmayız. O zaman inanıyorum her şey çok güzel olacak” dedi
BODRUM GÜZ MASALI RESİM VE
FOTOĞRAF KARMA SERGİSİ
Bodrum Güz Masalı resim ve fotoğraf karma sergisi Torba Üst
Mandalya evlerinde Tuncay Keleş'in malikanesinde verilen bir kokteyl ile güze
merhaba dedi.
3 kişi tarafından sergilenen eserler misafirler tarafından büyük beğeni ile
karşılandı diyen Belgin Özkoç; "Karma sergimizde, Pelin Yakıcı Atilla,
Engin Kuzey Öztınaz ve Ev Sahini Tuncay Keleş Üst Mandalya Evlerinde
"Bodrum güz masalı" isimli sergimizi sanatseverlerin beğenisine
sunduk. Amacımız senede iki kere bu serginin tekrarını yapmayı
gerçekleştirmektir. Diğer sergimizin ismi ise yaz sezonu başlarken "Bodrum
yaz masalı" olacaktır" dedi.
Sanat İnsanlara Sağlık,
Neşe Katabilen Vazgeçilmeyen Bir Yolculuktur...
Her seferinde başka sanatçılarla beraber gelenekselleştirilecek
bu sergilere fark ta katmayı da dile getiren Belgin ve Pelin hanım;
"Değişik sürprizler yaparak, sanatta değişik bakış açıları ile çok
çalışıp çokta üretmek istiyoruz. aynı zamanda sanata da özendirmek için bu tür
sergileri açmaya devam edeceğiz. Sanat her zaman insanlara sağlık, neşe
katabilen vazgeçilmeyen bir yolculuktur. Gelişmemiz içinde çok üretmenin olumlu
olacağını da düşünüyoruz" dediler.
Yeteneği Olan Resim Yapsın...
Belgin Özkoç eserlerinde; insan figürleri ağırlıklı yağlı boya ve suluboya da çalışmalarını sergilemiş. Aynı zamanda fotoğraf sanatçısı da olduğunu belirtiyor. Her tarz çalışmayı seviyor pasteli ezerek yaptığı çalışmaları da bulunmakta ve bu sergide 40 eseri mevcut.Pelin Yakıcı Atilla ise 23 eser ile bu sergiye lale tabloları ile katıldığını belirterek, "Yağlıboya, akrilik ve karakalem çalışmalarım bulunmaktadır. Renklilerin tedavi edici olduğunu düşünüyorum ve herkesin yeteneği varda resim yapsın" dedi.
Küçük sanatçı Engin Kuzey Öztınaz sergiye katılamadığından teyzesi olduğunu belirteren Belgin Özkoç; " yeğenim diğer çocuklara örnek olsun hem de sanata erken başlasın diyerek ; eserlerini bu gün burada sergiledik. Kendisi resmi çok fazla seviyor ve zamanı gelince onun iyi bir ressam olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Serginin açılış konuşmasını yılların sanatçısı Tuncay Yurtsever yaparken, sanat
destek olan evsahibi Tuncay Keleş ise bu sergi ile bir başlangıç yaptığını dile
getirdi. Ay sonuna kadar açık kalacak sergi sanatseverler tarafından Torba'da
ziyaret edilebilir
SANATÇI OLMAK
Fotoğraf ve resim
sanatçısı olan Belgin Özkoç, sanat dallarının hepsinin birbirine benzediğini
belirterek, “Örneğin şiir yazan biri daha fazla ruh zenginliğine sahip olur ve
resimlerinde daha derin duyguları yansıtabilir. Resim yapan bir insan fotoğraf
çekerken içindeki tabloyu fotoğrafına yansıtabilir. Fotoğraf yapan kişi de,
kendi çektiği fotoğrafların resimlerini yapma avantajına sahip olur.
İlgilendiğiniz her şey, karakterinize, oradan da doğrudan doğruya
oluşturduğunuz sanat eserlerine yansır” dedi.
Çeşitli ödüller
Kişisel olarak iki resim,
iki de fotoğraf sergisi açtığını söyleyen Belgin Özkoç, çok sayıda karma
sergisi bulunduğunu kaydetti. 2008 yılında fotoğraf eğitimi aldığını ve aktif
olarak 2009 yılından itibaren fotoğraf çekmeye başladığını belirten Özkoç,
“Edremit DASK DOGAY (Doğada Fotoğraf Avcılığı Yarışması) da Soyut Soyutlama
dalında ikinci oldum. Ve iki fotoğrafım da sergileme aldı. Yine aynı yıl
Karasu’da katıldığım yarışmanın da SAGÜSAD Özel Ödülü’nü aldım ve yine aynı yarışmada
bir fotoğraf sergileme aldım” dedi.
Harika bir virüs
“Uzun süredir resim
yapıyordum” diyen Özkoç, “Başkalarının fotoğraflarından çalışma dışında
resmetmek eser hırsızlığına giriyor. O yüzden kendi çektiğim fotoğrafları
resimlerini yapmak amacıyla fotoğraf eğitimi aldım. Ancak fotoğrafa bir kez
başladınız mı bırakamıyorsunuz. Tıpkı bir virüs gibi insanın kanına canına
yerleşiyor. Ancak bu harika bir virüs. Fotoğraf çekmek ilk önce insanın
farkındalığını arttırıyor. Bir sürü yaşamın içinden süzüp çıkardığınız
karelerle başka insanların yaşamlarına dokunuyorsunuz. Kendi gördüğünüz bir
yaşam parçasını yüreğiniz, zihniniz ve gözlerinizle harmanlayıp, elinizin bir
dokunuşu ile tıpkı bir tablo gibi yansıtıyorsunuz. Bu anlatılamaz derecede
harika bir duygu” şeklinde konuştu.
Yeni sürprizler
“AKM’de açmış olduğum
kişisel fotoğraf sergimin ilgi görmesi beni çok mutlu etti” diyen Özkoç,
“Bundan sonraki ilk hedefim ‘Yağmur Kokusu’ adını vereceğim şiir kitabı için
çalışmalara yoğunluk vermek olacaktır. Sonrasında bir yağlı boya, bir de sulu
boya sergisi için çalışmalar ve şu an konusu benim ve sadece yakınlarım
tarafından bilinen sizlere sürpriz olacak bir fotoğraf sergisi için
çalışmalarım devam ediyor. Yeni hedefim ve amacım çalışmak, üretmek ve
paylaşmak olacak” dedi.
Şiir tadında
yaşamak
Bir sanatçı için tek bir
tarza bağlı kalmanın yanlış olduğunu düşündüğünü söyleyen Belgin Özkoç,
sözlerine şöyle devam etti; “Hep aynı tarzda çalışmak sanatçıyı sınırlar ve
gelişmesini engeller. Picasso’ya bakın. Kaç farklı tarz denemiştir? Picasso
‘Tarz bir sanatçının en büyük düşmanıdır!’ demiştir. Ben de bu şekilde
düşünüyorum. O yüzden Belgin Özkoç var olduğu sürece hep yeni, renkli ve farklı
şeyler üretecek ve paylaşacak. Hayatımı da şiir tadında yaşadığım için şiirlerim
biriktikçe de kitap çıkarmaya devam edeceğim. Ve onlar da farklı farklı tarzda
olacaklar. Daha ileride öykü ve roman denemelerim de olacak. Karşıma çıkan
farklı sanat tarzlarını deneyebilirim. Öğrenmeyi, çalışmayı ve üretmeyi çok
seviyorum. O yüzden çoğu zaman sabahlara kadar çalıştığım oluyor.”
Cesaret gerektirir
“Tek başına yetenek hiç
bir şey değildir” diyen Özkoç, “Çalışmak ve üretmek yetenekle birleştirilirse
her şeydir. O yüzden sanatta yeteneği olan insanlara çok çalışıp, çok
üretmelerini öneriyorum. Sanatçı ruhunu tüm çıplaklığı ile insanların önüne
koyar. Bu cesaret gerektirir. O yüzden sanatçı olmak zordur. Hayatınız boyunca
eleştirilere maruz kalırsınız. İşte bir sanatçı bunu baştan kabul etmelidir.
Çünkü eleştiri sanatçı tarafından doğru değerlendirildiğinde sanatçıyı ileriye
taşıyacak en büyük itici güçlerden biridir. O yüzden yeni başlayanlara,
eleştirilere kızmamalarını öneriyorum. Dinleyebildikleri kadar çok insan öyküsü
dinlemelerini, yaşamını sevmelerini, içten olmalarını öneriyorum. Bir sanatçı
ne kadar çok severse, ürettikleri o derece derin ve etkileyici olur” dedi.
Sancılı bir süreç
Özkoç, “Sanatçı olmak zor
ve sancılı bir süreçtir. Bir fotoğrafçı herkesin uyuduğu ya da yemek yediği o
tatlı saatlerde, en iyi ışık zamanı olduğu için dışarıda çekim yapmak
zorundadır. Bazen bir fotoğrafçı kayada gördüğü bir çiçeği çekebilmek uğruna
canını tehlikeye atar. Dışarıdan göründüğü kadar kolay değildir iyi bir
fotoğrafçı olmak. Bir ressam bazen tek bir tablosuna yıllarını verir. Şair gece
yarıları siz tatlı uykunuzdayken kulağa fısıldanan o sözcükleri unutmadan
kağıda geçirebilmek için uykularını feda eder. Sanatçı olmak sabrı, hoşgörüyü,
çalışmayı ve en sonunda bilgeliği getirir. Ama o noktaya gelebilmek için
yıllarını verirsin’’ diye konuştu.