Gazeteci,
aktivist (D. 1947 – Ö. 24 Haziran 2018, Ankara). 2005-2015 yılları arasında
CHP’nin Genel Başkanlık İletişim Koordinatörlüğü’nü yapan Baki Özilhan, 1968'de
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini yarım bırakmak zorunda kaldı. 1980’de
TRT’de görev aldı. A.A. Radyo Tv. (ARG ) Genel Müdürlüğünü üstlendi. 2000 - 2005.
TRT'de "Televizyon Gazetesi" ve "Susma Konuş" diye iki
program hazırlayıp sundu. UBA'da aralıksız 14 yıl Genel Müdürlük ve Genel Yayın
Yönetmenliği yaptı. Basın Konseyi kurucusu, Yüksek Kurul ve Onur Kurulu üyesi,
Sarı Basın Kartları Komisyonu üyesi ve TGC’nin Ankara Temsilcisi oldu. 2000’de
yeniden döndüğü TRT’de beş yıl program yaptı.
Özilhan
TRT ve özel medya kuruluşlarında görev yapmış tecrübeli bir gazeteci ve program
yapımcısıydı. Ulusal Basın Ajansı Yöneticiliği, SBS Radyoları Türkiye
Haberleri Sorumluluğu, CHP Genel Başkanı İletişim Koordinatörlüğü gibi
sayısız görevde bulunan Özilhan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onur ödülü
sahibiydi. Özilhan, 20 Ocak 2018'de "Sansürsüz Sohbet" adlı programla
Ulusal Kanal'da ekranlara geri dönmüştü.
Baki Özilhan, 24 Haziran 2918 günü Ankara’da kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Cenazesi 25 Ağustos 2018 Cumartesi günü saat 16.00’da, Çankaya Oran Mahallesi 631. Caddedeki Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevinde yapılan törenden sonra Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilecek.
CHP'de
2005-2015 yılları arasında Genel Başkanlık İletişim Koordinatörlüğü yapan
Özilhan, görevi bıraktığında gazetecilik yaşamını şöyle anlatmıştı:
“Başbakan
olabilecek oya ulaşması da ihtimal dahilinde olan CHP Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na,
sandıklar açılmadan ‘Hoşçakalın’ dediğimi nasıl olsa duyacaksınız. Neden, niçin
diye meraklanmamanız ve yapılması muhtemel yakıştırmalarla kamuoyunun karşısına
çıkmamanız için, son sözümü baştan söyleyeyim. Atılmadım, başarı dileklerimle, uzun
bir tatil için hoşçakalın dedim. Peki, söze neden atılmadım diye başladım?
Nedeni şu; Ben atılma konusunda şerbetliyim, kıdemliyim. Zaman zaman atılırım.
Tanıyanlar ‘yine mi atıldın’ diye merakta kalmasın istedim. Şimdi, ‘nerelerden
ve niçin atıldın’ diye de merak edenler olmuştur. Özetle; 1968'de İstanbul Ü.
Hukuk Fakültesinden, 1971 muhtırası verilince işçilikten atıldım. 1980’de
TRT’deydim. Darbe oldu. "Anarşi ve Terör" adlı programım
ekranlardaydı. Önce Mamak’a davet ettiler, arkasından da Sıkıyönetim Komutanı
emriyle TRT'den attılar. 1402'lik oldum. Geçmişte, "Gazeteci
dövdürdü" v.s diye haberini yaptığım ve Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi
olarak hakkında olumsuz rapor yazdığım bir milletvekili, günün birinde basından
sorumlu devlet bakanlığına getirildi. Ben de A.A. Radyo Tv. (ARG ) Genel
Müdürüydüm. İlk işi beni Genel Müdürlükten attırmak oldu. Ne yazık ki, o dönem
A.A. Rd.Tv A.Ş.'de Yönetim Kurulu üyesi olan basınla ilgili kuruluşların
başkanlarından, yani 5 gazeteciden 4'ü de bakan talimatına uydu, atılmamı
onayladı. İlk imzayı o atar diye karalanan bir meslek kuruluşumuzun başkanı ise
"Niye atıyorsunuz, çok başarılı bir Genel Müdür" dedi ve imza atmadı.
Yıl 2000 - 2005. TRT'de "Televizyon Gazetesi" ve "Susma Konuş"
diye iki program hazırlayıp, sunuyordum. Önce "Susma Konuş”u, sonra da tam
400 hafta, aralıksız her cumartesi-pazar sabahı yaptığım çok ödüllü, Sayın
Demirel'den Arınç'tan, Çiçek'ten, Baykal'a, Diyanet İşleri Başkanı'ndan
STK'lara kadar her kurum ve kuruluşun başkanının konuk olduğu canlı yayın
Televizyon Gazetesi programımı yasakladılar. Her halde, ‘pes yani, bir kere de
atılma’ dediniz. Demeyin, 40-50 yıllık meslek hayatımda çok güzel şeylerde
oldu. Erzincan Lisesi'nde öğrenciyken Erzincan Radyosu'nda program yapmak,
Anama bile istek türkü çalmaktan güzel ne olabilir ki? 1971 öncesi yıllarda
İşçi-Köylü Gazetesi gibi bir gazetede çalışmak hem onur, hem de çok büyük bir
güzellikti. TRT’den atılınca, Prof. Dr. A.T. Kışlalı'nın katkısıyla Yankı'da,
daha sonra “Karaoğlan” Ecevit'in davetiyle Arayış Dergisi'nde çalışmakta
güzeldi. Bu arada, Arayış'ta olmanın avantajıyla BBC, Radio Stockholm ve
Avustralya'nın SBS radyolarına Türkiye haberleri hazırlayıp sunmak hem güzel,
hem de şanstı. Sıkıyönetim Komutanlığı’nın 52 sayı tahammül ettiği Arayış
yasaklanınca, Mülkiyelilerin A. Işıklı Hocasının katkısıyla Nokta Dergisi'nde
ve THA'da iş bulmam bir başka güzellikti. Sonra, kendisinden çok, ama çok şey
öğrendiğim Nimet Arzık ve Turan Güneş Hoca'nın tanıştırdığı CHP Milletvekili
Nizamettin Çoban’ın ajans satın alması ve benim UBA'da aralıksız 14 yıl Genel
Müdürlük ve Genel Yayın Yönetmenliği yapmam gerçekten güzeldi. UBA’dan yazdığım
bir haberle ilgili olarak haber kaynağımı açıklamadığım için, gözaltına
alındım, Mamak'ta 30 gün yattım. Sıkıyönetim Komutanının o dönem gözaltı
yetkisi 30 gündü. 30 gün sonra askeri savcının önüne çıkardılar? Bunlar da
güzeldi. Öte yandan, Best Fm’e sabah programları hazırlayıp sundum. Basın
Konseyi kurucusu, Yüksek Kurul ve Onur Kurulu üyesi, Sarı Basın Kartları Komisyonu
üyesi ve TGC’nin Ankara Temsilcisi oldum. 2000’de yeniden döndüğüm TRT’de beş
yıl program yaptım, sundum. Bunların hepsi çok güzeldi. Başka ne güzellik arar
ki bir gazeteci? Ya 2005 sonrası diyeceksiniz?. Yine güzellikler devam etti.
TRT'de programlarım yasaklandıktan sonra CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal
telefonla aradı. 'Gel, Genel Başkan İletişim Koordinatörü ol' dedi. Oldum.
Sonra, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan oldu. ‘Aynen devam’ dedi. Devam
ettim. Bugün oy kullandık, akşam da sandıklar açılacak . Sandıklar açıldıktan
sonra hoşçakalın demek spekülasyonlara, yakıştırmalara neden olur. O nedenle
sandıklar açılmadan uzun bir tatil hayaliyle hoşçakalın demenin tam zamanıdır.
Tekrar hoşçakalın. Hepinize selamlar sevgiler? Baki Özilhan. Gazeteci?."
KAYNAKÇA: CHP’den sürpriz ayrılık! CHP’nin emektar basın emekçisi Genel Başkan İletişim Koordinatörü Baki Özilhan görevinden ayrıldı (cumhuriyet.com.tr, 7 Haziran 2015), Gazeteci Baki Özilhan'dan acı haber - Gazeteci Baki Özilhan geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti (cumhuriyet.com.tr, 24 Ağustos 2018), Baki Özilhan kimdir? (hürriyet.com.tr, 24.08.2018).