Hekim, psikanalist, psikoterapist. 1961, Elazığ doğumlu. Tevfik Fikret Lisesi (1976), Ankara Fen Lisesi (1979), Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi (1985)
mezunu. 1984’te Glostrup Hospital, Copenhagen/Denmark-Exchange Student (Değişim
Öğrencisi) oldu.1991’de Crownsville Psychiatric Hospital Centre,
Baltimore/USA-Visiting Doctor (Konuk Doktor) olarak çalıştı.1990-1996: Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Psikiyatri Uzmanı olarak görev yaptı.
2013
ve 2014 yıllarında Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Yazarlığı bölümünde Lacancı
Psikanaliz üzerine kuramsal dersler verdi.
2015
ve 2016 yıllarında kişisel psikanalizini gerçekleştirme sürecinden geçerek,
psikanaliz yöntemiyle nevrozları tedavi etmeye başladı.
2016
yılında, Association Lacanienne International tarafından desteklenen ve ODTÜ
psikoloji bölümünde gerçekleştirilen Lacancı Psikanaliz eğitim çalışmalarına
eğitmen olarak katıldı.
Halen Ankara’da bulunan muayenehanesinde
psikiyatrist-psikoterapist olarak çalışmaktadır. Çeşitli
yerlerde Lacancı psikanaliz üzerine kuramsal seminerler vermeye devam etmektedir.
ESERLERİ:
Araştırma-İnceleme:
Öznenin Diyalektiği (Hegel, Sartre ve
Lacan), Antidepresan Tuzağı, Lacancı Psikanaliz ve Karakter Çözümleme.
Bölüm
Yazarı Olduğu Kitaplar: Tıp Bu Değil-1, Tıp Bu
Değil-2 (‘Bir Gerçeklik-Özne İlişkisi Biçimi Olarak Psikiyatrik
Hastalıklar’ ve ‘Tavuklar Neden Depresyondalar? adlı bölümler).
KAYNAK:
Dr. Mutluhan İzmir (mutluhanizmir.com, 08.01.2018), Dr. Mutluhan
İzmir kitapları (idefix.com.tr, 08.01.2018).
MASUM
ANTİDEPRESAN YOKTUR!
Dr. Mutluhan
İzmir
Antidepresan
ilaçlar ağır depresyon vakalarında hayli işe yarıyor. Ancak son yıllarda adeta
şeker niyetine verilir oldu hastalara. Çevrenize dikkatlice baktığınızda bu
ilaçları hayatı boyunca hiç kullanmamış kişilerin pek az olduğunu göreceksiniz.
Peki çerez niyetine tüketilen bu ilaçlar sanıldığı gibi mutluluk vaat ediyor
mu? Bilinçsiz kullanımı ne gibi zararlara yol açıyor? Antidepresanların uzun
bilimsel çalışmalar neticesinde değil tamamen tesadüf eseri bulunduğunu
söyleyen Psikiyatrist Doktor Mutluhan İzmir, Hayy Kitap'tan çıkan 'Antidepresan
Tuzağı' adlı kitabında bu ilaçlarla ilgili bilinmeyen noktalara ve
'psikiyatrinin karanlık yüzü'ne ışık tutuyor. Zira geçen yıl neredeyse 50
milyon kutuya yakın ilaç kullanılmış ülkemizde. Yani çalışır nüfusu göz önüne
aldığınızda her kişiye bir kutu psikiyatri ilacı düşüyor.
Antidepresanlar
mutluluk hapı adıyla ve mucize ilaçlar olarak tanıtılıyor, Mutluhan İzmir'e
göre. Sanki her sıkıntı ve mutsuzluk durumunda rahatlıkla ve uzun süre
düşünmeden kullanabileceğimiz masum ilaçlarmış gibi sunulmasına da oldukça
karşı. "Bu imaj çok yanlış, mucize ve çok masum da değiller. İlaç bir
hastalık durumunda kullanılan tedavi edici bir maddedir. Antidepresanlar da bir
ilaç ve yalnızca hastalık durumunda kullanılmaları gerekir. Ancak mucize ilaç,
mutluluk hapı, masum ilaçlar olarak tanıtılınca sanki hastalık dışında, ufak
tefek sıkıntı durumunda da rahatlıkla kullanabileceğimiz maddeler gibi
algılanıyorlar ve bu nedenle hastalık durumu dışında da kullanımları teşvik
edilmiş oluyor." diyen İzmir'e göre son yıllarda bu ilaçların
kullanımındaki patlamada bu imajın büyük rolü var.
Rahatlatması her
zaman avantaj değil
Eğer
gerçekten hastaysanız, her ilaç gibi bu ilaçlar da hastalığı tedavi ederek
kişiye bir rahatlama sağlıyor. Bu ilaçların hastalık dışında da rahatlatıcı
etkileri var çünkü kaygıyı azaltıyor ya da ortadan kaldırıyor. Kaygıdan arınmış
olarak yaşamak bir avantaj gibi görünse de, bu halin insanları koruyucu işlevi
de var. Kaygı bütünüyle ortadan kalktığında sonunu hesap etmeden davranma
durumu yaygınlaşıyor. Sonuçta bu ilaçları almazken yapmaktan çekindiğiniz
birçok şeyi yapar hale geliyorsunuz. Bu bir avantaj gibi görünüyor, hayatı daha
doya doya yaşamak gibi. Ancak doya doya yaşamanın faturası ağır biçimde
çıkabiliyor bir süre sonra. Mutluhan İzmir'e göre geriye dönüp baktığında
pişman olduğu tercihlerin bir kısmını ya da büyük kısmını, bu ilaçların verdiği
mutluluk, rahatlık ve umursamazlığın etkisiyle yapmış olduğunu görüp
hayıflanabiliyor insanlar. Rahatlık ve umursamazlığın getirdiği mutluluk uzun
vadede insanın aleyhine işleyebiliyor.
İntihar
ve cinneti tetikliyor
Antidepresanlar
her ne kadar şeker niyetine verilir hale gelse de kullanmadan önce iki kez düşünmek
gerekiyor. Zira bu ilaçların bilinçsiz kullanımı dürtü kontrolünün bozulması,
hesapsız hareket etme, kolay boşanma, maddi zararlara uğrayacak ilişkilere
kolay girme, kontrolsüz cinsel ilişkide artış, saldırganlık, öfke kontrolünde
bozulma gibi ciddi yan etkilere sebep oluyor. Halk arasında cinnet olarak
bilinen 'mani' durumunu da tetikliyor. Bu sebeple ciddi hastalıklar dışında
kullanılmaları doğru değil.
Depresyon,
ilaçlar piyasaya sürülünce ortaya çıktı
Bu
ilaçların piyasaya sürülmesiyle birlikte giderek artan depresyon teşhisi
sayısının kafalarda bir kuşku uyandırdığı görüşünde Doktor Mutluhan İzmir.
"1960'ların ortasında tarihte ilk kez antidepresan olarak adlandırılan
ilacın piyasaya sürülmesiyle birlikte, depresyon adlı bir hastalık da ortaya
çıkıyor ve her yeni ilaç piyasaya sürüldükçe depresyon teşhisinde artış
yaşanıyor. Şu anda elimizde antidepresan ilaç olarak adlandırdığımız ve 40 yıl
önce ortalıkta hiç olmayan çok sayıda ilaç var ve bunların tedavi ettiğini
iddia ettiğimiz depresyon adlı hastalık da 40 yıl öncesine göre binlerce kat
artmış durumda." diyor. Hatta bu durumda depresyonun varlık nedeni bu
ilaçlardır demek abartı olmaz, diye de ekliyor.
***
Tesadüf eseri
bulunmuş!
Olumsuz
duygular ve depresyona çare olarak sunulan antidepresan ilaçlar aslında uzun
süreli ve yoğun bilimsel araştırmaların sonucunda bulunmuş ilaçlar değil.
İlaçların bulunuş hikayesini Mutluhan İzmir anlatıyor: "Geçen yüzyılın ilk
yarısında çok ciddi bir sağlık sorunu olan tüberküloz (verem) hastalığının
tedavisi için bulunan yeni antitüberküloz ilaçların bazılarının, hastalar
üzerinde depresyonu düzeltici etki yaptıkları tesadüfen gözlenmiş ve bu gözleme
dayanarak ilk antidepresan ilaçlar üretilmiş." Ancak o sıralarda henüz bu
ilaçlara antidepresan denilmiyordu. O dönemde henüz depresyon olarak
adlandırılan bir hastalık ortada yokken, bu ilaçlar melankoli olarak
isimlendirilen psikiyatrik tablolarda tedavi amacıyla kullanılmaya başlanmış.
Ancak o dönemde kullanımlarının çok sınırlı ve bugüne göre de kısa süreli
oluşuna dikkat çekiyor İzmir. 5-10 yıl önce bulunmuş ilaçları, uzun vadede ne
gibi bir etkilerinin olacağını bilmeden rahatlıkla ve yaygın biçimde
kullanılmasını da eleştiriyor.
KAYNAK:
Masum antidepresan yoktur!" (saglikaktuel.com, 26.10.2013).