Tüm zamanların en büyük optikçisi;
fizik, matematik ve felsefe bilgini. (D.
965, Basra / Irak – Ö. 1038/1040, Kahire / Mısır). Tam adı Ebu Ali, Hasan ibn
Hasan ibn Heysem. Öğrenimine Basra'da başladı. Zamanının yüksek din ve fen
ilimlerini de burada öğrendi. Tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra,
Bağdat'a giderek özellikle; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalurji
gibi pozitif bilimleri öğrenip, şöhrete kavuştu. Öğrendiklerini uygulama
safhasına koymak için çok gayret gösterdi. Birçok önemli neticeler ve başarılar
elde etti.
İbn-i Heysem'in başarıları diğer
memleketlerde duyulunca, Mısır'da hüküm süren Fatimi Devleti hükümdarlarından
El-Hakim kendisini Mısır'a davet etti. İbn-i Heysem, Mısır'a gitmeden önce, Nil
Nehri ile ilgili bir sulama projesi ve bazı teknik çalışmalarda bulunmuş, Nil
Nehri'nden nasıl istifade edilebileceğini araştırmıştı. Projesini Fatimi
sultanı El-Hakim'e açıklayınca, sultan projenin gerçekleştirilmesi için ona her
türlü yardımı yapacağını bildirdi. İbn-i Heysem, Nil Nehri boyunca ilmi ve
teknik incelemelerde bulundu. Yaptığı projelerin başarılı bir şekilde
uygulanmasının o günkü şartlarda mümkün olmadığını görünce, hükümdardan af
diledi. İbn-i Heysem, El-Hakim'in kendisi hakkında kanaatlerinin değişmesinden
korkarak, gözden ırak bir yere çekilip hükümdardan uzak durmaya karar verdi.
Gizlice ilmi çalışmalarını sürdürerek birçok eser yazdı. İlim tarihçilerine
göre, İbn-i Heysem'in hayatının bu dönemi en verimli ve başarılı devri
olmuştur.
Birûni ve İbn-i Sina ile çağdaş
olan İbn-i Heysem, çağının bütün ilimlerinde otoriteydi. Fevkalade keskin bir
görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlamyus'un eserlerini
inceleyerek hatalarını gösterdi. Bunları özetleyerek Arapça'ya tercüme etti.
Ayrıca tıp biliminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklit ve
Apollonius'un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama
alanlarını işaret etti. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında
uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik,
geometri ve astronomiyi tedkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu
sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo
ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri
üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat
sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de
bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i
Heysem'den yüzlerce sene sonra , İbnu’ş-Şâtır ve Nureddin Batrucî sonra Newton
ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem
içinde bulunduğunu söylemişlerdir.
Fiziksel optik, meteorolojik
optik, katoptrik, diyoptrik, yakıcı aynalar, gözün fizyolojisi ve algısal
psikoloji alanlarında araştırmalar yapmış olan İbn-i Heysem'i, Latin
skolastikleri "Alhazen" diye adlandırırlar. Kendisine ayrıca
"Ptolemaeus Secundus" (İkinci Batlamyus; Arapçada "Batlamyus-i
Sani") lakabı da verilmiştir. İbn-i Heysem'in fizikte olduğu kadar tıptaki
ustalığını da gösterdiği kitabı Kitab el-Menazır (Optik Kitabı / Görüntüler
Kitabı / Optik Hazinesi) adlı yapıtı, gözün anatomisi ve fizyolojisi ile
başlar. Burada beyinden çıkan optik sinirden başlayarak gözün kendisine kadar
konjonktif, iris, kornea ve mercek gibi kısımlardan her birinin görme
olayındaki rolü ustaca resimlenmiştir. Gözün çeşitli kısımları arasındaki
ilişki ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin
ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak gözün nasıl iş gördüğü
gösterilmiştir. İbn-i Heysem burada gözün kısımlarını şöyle adlandırmıştır:
"El-sebakiye" (retina), "el-kurniye" (kornea),
"el-sa'il el-ma'i" (göz sıvısı), "el-sa'il el-zucaci" (ing.
"vitreous humor"; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte
koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb.
Roger Bacon’ın (1214-1294) 1267 yılında
tamamladığı Opus Majus (Büyük Yapıt) adlı yapıtının V. bölümü, pratik olarak
İbn el-Heysem’in ünlü yapıtının bir alıntısı niteliğindedir.
İbn el-Heysem’in araştırmaları hem
astronomik gözlemler hem de meteoroloji bakımından çok önemliydi. İbn el-Heysem
atmosfer kalınlığı, göksel olayların gözlenmesinde atmosfer etkisi,
alacakaranlığın başlangıç ve sonu (bu durumlar güneş ufkun 19 derece
altındayken başlıyor ve bitiyordu), güneş ve ayın ufukta gökyüzünün ortasında
göründüğünden daha büyük görünmesinin nedeni ve benzeri olayların optik
sonuçları üzerine pek çok konuyu gün yüzüne çıkarmıştı.
İbn el-Heysem aynı zamanda hem
düşünür, hem matematikçi hem de deneyci idi. Deneyleri için kullandığı
mercekler yardımıyla bir düzenek tasarladı. “Karanlık oda” üzerinde ilk kez
matematiksel incelemelerde bulundu. Güneş tutulması sırasında güneş imgesinin
yarımay şeklini bir pencere kepenginde oluşmuş küçük bir deliğin zıt yönündeki
duvar üzerinde gözlemleyerek “karanlık oda”nın ilk denemesinde bulunmuştur.
İbn el-Heysem’e göre ışının
alacağı yol en kolay ve en hızlı olacaktır. Yani ışın eğer yoğun ortama
giriyorsa daha büyük bir dirençle karşılaşacak ve hareketi zorlanacaktır. Bu
nedenle ışın, daha rahat edebileceği bir yöne, normale (girdiği ortam yüzeyine
olan dikmeye) doğru bükülecektir; tersi durumda ise normalden öteye doğru
kırılacaktır.
İbn-i Heysem'in fizik, astronomi,
güneş ve ay sistemleriyle ilgili o kadar çok eseri vardır ki, bunların bir
kısmından bastırılarak hazırlanan kitaplar Hıristiyan ve Yahudi aleminde ders
kitabı olarak okutulmuştur.
BAŞLICA ESERLERİ:
Kitab-ül-Menazir (Yüzü aşkın eserlerinin en meşhur ve geniş muhtevalı olanıdır, yedi bölümden meydana gelmiştir. İbn-i Heysem'in bu meşhur eseri, Ortaçağda beş defa Latinceye çevrilmiş olup, bütün Avrupa üniversite ve ilim merkezlerinde tanınan tek müracaat eseri durumundaydı), Kitab-ül-Cami' fi Usûl-il-Hisab (Matematiğin esasları ve metodolojisi ile ilgili), El-Muhtasar fi İlm-il-Hendese (Öklid geometrisinin inceleme ve eleştirisine dairdir), Kitabun fihi Rüdûd alel-Felasifet-il-Yunaniyye ve Ulema-il-Kelam (Eski Yunan filozoflarına ve onlara uyan bazı kelam alimlerine reddiye), Kitab-ül-Ezlal (Ay ve güneş tutulmaları hakkında), Risaletün fi Keyfiyet-ül-Ezlal (Gölgenin meydana gelmesi hakkında), Kitabun fi İlm-il-Hendese vel-Hisab (Matematik ve geometri ile ilgili), Kitabun fi Hayat-il-alem (Kainatın düzeni ve sistemi hakkında), Risaletün amil-il-Ayni vel-İbsar (Gözün yapısı ve görme olayının incelenmesi hakkında).
KAYNAKÇA: Hüseyin Gazi Topdemir / Zamanların En büyük Optikçisi: İbn el-Heysem (Bilim ve Teknik, Mayıs 2010).