İbrahim Emici (Kul Emici)

Halk Ozanı

Doğum
Eğitim
İlkokul mezunu
Diğer İsimler
Kul Emici

Halk ozanı. 1938 yılında (Nüfusta 1942) Malatya'nın Hekimhan ilçesine bağlı Başkınık köyünde doğdu. Babası Ali, annesi Sabire’dir. İlköğrenimini köyünde tamamladı, çiftçilikle uğraştı. 1962 yılında askere gitti. Kütahya, İzmir ve Eskişehir’de askerliğini tamamladı. 1970 yılında TRT’ye girmek amacıyla Ankara’ya gitti. TRT’ye giremedi, atık kâğıt toplama işiyle uğraşmaya başladı ve bu işten 1996 yılında emekli oldu. 1956 yılında köyünden Leyli Hanım ile evlenen Emici’nin üç erkek çocuğu var. Halen eşi ile Ankara’da oturuyor. Kültür Bakanlığında halk ozanı olarak kayıtlıdır.

Basak köyünden Ahmet Yıldırım’dan (Ahmet Dede) ustam diye söz eder. Ahmet Dede'den bağlama çalmayı ve diğer gelenekleri öğrenerek cem âşıklığı (zakirlik) yapmaya başlar. 1956-57 yıllarında Ballıkaya Köyünden İmam Dede (Şahin), Basak köyünden Hıdır Koluaçık, Kasım Koluaçık gibi yörenin cem âşıkları yanında Ali Ekber Çiçek, Âşık Daimi, Âşık Mahzuni, Mahmut Erdal, Müslüm Sümbül gibi sanatçılara da özenerek daha çok deyiş-duvazimam türü türküleri çalıp çağırmayı geliştirir. Hekimhan, Arguvan, Sivas yörelerinin türkülerini ağırlıklı olarak çalıp söyler. Bu sıralarda ustası Ahmet Dede ve diğer âşıklar “içeri makamı” dışında çalıp çağırmasını hoş görmezler. Köylüköyü’nde bir ceme dede olarak gelen Âşık Kurt Veli Dede’nin huzurunda çalıp söyler. Kurt Veli Dede, “Devam et, vazgeçme” der. Elbistan ve Gürün köylerinde dedelerin zakirliğini yapar.

Fethiye köyünden Hüseyin Güvercin bir ara kendi köylerine gelir. Hüseyin güvercin tambur çaldığından, tambura da merak sarsa da bağlama dışında başka bir saz çalmaz.

1971-1972 yıllarında “Armudun Dalı” (kendi yapıtı), “Gel Ey Gönül Mülk Edinme Bu Dehri” (Esiri Baba), “Dost Eline Giden Turnam” (Emrah) gibi yapıtları plağa okur. Kemal Keskin ile ortak kaset yaparlar (Yağmur Plak). Kasete, plağa okudukları yapıtların yanında yöre türkülerini de okur. “Armudun Dalı” adlı plakta türküde geçen olayın öyküsünü girişte Ali Kızıltuğ okur (Şah Plak).

Yıl 1971 ya da 1972… Hekimhan Cezaevinde yatan mahkûmlar için moral gecesi düzenlenir. İbrahim Emici de sanatçı olarak çağrılır. Orada, “Gel Ey Gönül Mülk Edinme Bu Dehri” adlı deyişi okur. Ertesi gün üzerinde daha da çalışır ve yapıt ortaya çıkar. Daha sonra TRT’ye gittiğinde bu yapıtı repertuara kaydedilir.

Emrah’ın yaşamı ve şiirleri ile ilgili bir kitap vardır kendisinde. Zaman zaman şiirleri okur, “Dost Eline Giden Turnam” şiiri hoşuna gider ve müziklendirir. Yine TRT’ye gittiği bir gün de repertuara kaydedilir. Bu iki yapıt TRT Repertuarında şöyle yer alır:

Gel Ey Gönül Mülk Edinme Bu Dehri: Malatya-TRT Repertuar No: 01847, Kaynak Kişi: İbrahim Emici Derleyen: TRT Ankara Radyosu, Notaya Alan:  Can Etili.

Dost Eline Giden Turnam: Malatya-TRT Repertuar No: 02108, Kaynak Kişi: İbrahim Emici Derleyen:  TRT Ankara, Notaya Alan: Yücel Paşmakçı.

“Gel Ey Gönül Mülk Edinme Bu Dehri” Can Etili, “Dost eline giden turnam” Turan Engin başta olmak üzere birçok sanatçı tarafından okunur.

Ali Kızıltuğ, Âşık Gülabi gibi âşıklarla da Tarsus, Ankara illerinde konserlere; TRT Ankara Radyosunda mahalli sanatçı olarak programlara; ayrıca özel radyolarda ve televizyonlarda da programlara katılır.

Kul Emici, anne tarafında ozanlık geleneğinin olduğunu belirtir. Küçük oğlu Esat bağlama çalar, torunu Serdar da çalıp söylemektedir. Ankara’da Ozan Der ve Malatya İli Hekimhan İlçesi Başkınık Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği üyesidir. Ozan Der çatısı altında Ozan Sinemi, Servet Yıldırım, Hülya Yıldırım, Kul Kemal, Hüseyin Gündoğdu, Yüksel Kılıç, Musa Merdanoğlu, Ozan Balkaymak ve diğer tüm üye ozanlarla iletişimini sürdürmektedir.

Gazi Üniversitesinde hakkında tez çalışması yapıldı. Şiirleri Ozanlar Vakfı ve Ozanlar Birliği antolojilerinde yayınlandı. Geçmişten Günümüze Malatyalı Şairler kitabında yaşamöyküsü ve şiirleri yer aldı. Hacı Bektaş Dergisinde yaşamöyküsüyle birlikte bir şiiri yayınlandı.

Hakkında yazılan tek kaynak Süleyman Özerol tarafından "Hekimhanlı Ozan Kul Emici/İbrahim Emici Yaşamı Sanatı ve Şiirleri (Malatya 2013)" adlı kitaptır.

KAYNAK:  Süleyman Özerol / İbrahim Emici’nin Yaşamöyküsü - Hekimhanlı Ozan Kul Emici - İbrahim Emici Yaşamı Sanatı ve Şiirleri (Malatya 2013, s. 4).

Yaşayan İnsan Hazinesi: ÂŞIK İBRAHİM EMİCİ

Yaşayan İnsan Hazinesi: ÂŞIK İBRAHİM EMİCİ

 

Çiğdem ŞİMŞEK

Gazi Üniversitesi - Türk Halkbilimi

 

Kültürel varlığımızın önemli bir bölümünü oluşturan Âşık tarzı şiir söyleme geleneği çok köklü bir geçmişe sahiptir. Âşıklık çağlar süren deneyimlerden geçerek biçimlenmiş, kendine özgü icra biçimi, geleneğe dayalı yapısı, âşık olmak, âşıklığı sürdürmek için uyulması gereken kuralları olan bir gelenektir. Kökeni 16. Yüzyıla dayanan Âşık edebiyatı, ozan-baksı geleneğinin Anadolu’da yaşama biçiminin değişimiyle ortadan kalkması üzerine oluşmuştur. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında şaman, kam, baksı gibi yaşadıkları bölgelere göre değişik isimlerle, İslamiyet sonrası ise daha çok “âşık” olarak anılan şairler devamlılıklarını sürdürmektedir. Bu sayede âşıklık geleneği de sürdürülmektedir. Geçmişten günümüze değişikliklere uğrayarak varlığını devam ettiren âşıklık geleneği içerisinde yer alan âşıklarımızın halk kültürümüzün yaşatılmasında ki payları büyüktür. Fakat maalesef ki bu değerli kültür aktarıcılarına gösterilen ilgi yeterli seviyede olmadığı için zamanla unutulmalarına sebep olmuştur. Hâlbuki halk âşıkları tıpkı akıp giden nehrin kolları gibi birbirini çoğaltmış kültürümüzün birer taşıyıcı olmuş, geleneğin devamını sağlamışlardır. Bu ve bunun gibi yapılan çalışmalar kültür taşıyıcıları olan âşıklarımıza ve sanatlarına yönelik farkındalık oluşumunu sağlayacaktır. Âşıklarımızın unutulmaması ve değerlerinin anlaşılması açısından bu tarz çalışmaların arttırılması en büyük temennimizdir.

Âşıklık geleneğinin günümüz şartlarında eskisi kadar devam etmediğini söylemek mümkündür ancak XXI. Yüzyılda âşıklık geleneğinin tamamen yok olduğunu söylemek doğru değildir. Cumhuriyetten sonra ülkemizde sayısı üç yüzü bulan ve kendilerine Âşık unvanı veren insanlar bunun doğruluğunu kanıtlayacak güçtedir. Âşıkların eserlerinde mahalli unsurların bazılarını köy-şehir kültür paralelini, dinleyici okuyucu beraberliğini tespit etmek mümkündür. Çağın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yeni bir hamleye doğru giden Âşık Edebiyatı bugün pek çok temsilcisi ile canlı olarak yaşamaktadır.

Âşık edebiyatı temsilcilerinin en önemlilerinden birisi de şüphesiz Âşık İbrahim Emici’dir. Âşık Emici, yurt içinde ve yurt dışında katıldığı programlarla âşıklık geleneğinin sürdürülmesine ve kültürün gelecek nesillere aktarımına büyük hizmet etmiştir. Âşık Edebiyatının önemli bir konusu olan usta çırak ilişkisini Emici’nin hayatında en bariz şekliyle görmekteyiz. Bu ilişki, Emici için en başından beri bir okul ciddiyetinde gelişmiştir. Sayın Emici, Kör Ahmet Dede’den saz çalmayı öğrenerek, onu dinleyerek usta malı deyişleri ve hikâyeleri nakletmeye çalışmıştır. Onun âşık tarzı şiir tekniğine sahip olmasının yanı sıra yaratıcılık kabiliyetine de sahip olması orijinal deyişler söylemesini sağlamaktadır. Âşık İbrahim Emici şiirlerinde bireysel konuların yanı sıra toplumsal konulara da değinmiştir. Toplumun gelişimi ve daha iyi yerlere taşınması için şiirlerinde bu konulara yer vermiştir. İyi de bir okuyucu olan Emici’nin bu sebeple kültürel birikimi de fazladır. Şiirlerinde özellikle milli birlik ve beraberlik üzerinde durarak ülkemizin daha iyi yerlere gelmesini arzulamaktadır. Barış, kardeşlik ve Allah aşkı şiirlerinde göze çarpan en önemli unsurlardandır. Âşık İbrahim Emici kendine has söyleyiş biçimiyle dilin inceliklerini kullanmış, yöresel ağzında etkisiyle saf şiirler söylemiştir. Emici’nin saz eşliğinde konuşma üslubuna uygun olan deyişleri de bulunmaktadır. Âşık İbrahim Emici, hikâyeleriyle halka mal olmuş olayları ve efsaneleri öyküleyici bir biçimde sade ve akıcı bir dille anlatmıştır.

Âşık İbrahim Emici, Malatya - Hekimhan ilçesi halk kültürü geleneği içerisinde yetişmiş uzun yıllar şehirde yaşamasına rağmen gelenekselliğini bozmamış bir âşıktır. Âşıklık geleneğinin bütün özelliklerini taşıması, yurt içinde verdiği önemli eserlerle ve usta malı şiirlere yaptığı müziklerle tanınması bakımından âşıklık geleneği içerisinde çok önemli bir yere sahip olan Emici, Âşıklık geleneğini yaşatması bakımından da büyük önem taşımaktadır.

Bu ve bu gibi alanlarda geliştirdiği önemli koruma programları ve çalışmalarıyla bilinen UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) insanlığın kültürel zenginlik ve çeşitliliğin ortadan kalkmasına karşılık harekete geçmiş ve 2003 yılında Türkiye’nin de destek verdiği “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesini” ortaya çıkarmıştır. Bu sözleşme halk edebiyatı, halk gelenek-görenekleri, halk inançları, el sanatları, halk müziği gibi kültür alanlarının yok olmasının önüne geçilmesi için çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Kültürün korunması anlamında geliştirilen ve hayata geçirilen en önemli koruma sistemlerden birisi de “Yaşayan İnsan Hazinesi” sistemidir. Bu sistem kültürün korunmasında insanın önemine vurgu yaparak, somut olmayan kültürel mirası üreten ve gelecek kuşaklara aktaran kişilere Yaşayan İnsan Hazinesi adını vermektedir. Kültürel mirasımızın önemli bir yanını oluşturan âşıklık geleneğimizin sürdürücüleri olan âşıklarımız da dolayısıyla bu sistem içerisinde yer almaktadırlar. Âşık İbrahim Emici âşıklık geleneğine verdiği önem ve bu yönde ki çalışmalarıyla bu geleneğin sürdürücülerinden birisi olmuş ve âşık kimliğini her zaman korumuştur. Bu nedenle Âşık İbrahim Emici sanatıyla eserleriyle, âşıklık geleneği içerisinde ki duruşu ve bu alana olan katkılarıyla tam anlamıyla bir "Yaşayan İnsan Hazinesi"dir.

İbrahim Emici’nin hayatı, âşıklığı, sanatı ve eserleri üzerine tez çalışması yapmak benim için ayrı bir deneyim ve onur verici bir durum olmuştur. Mütevazı kişiliği, içten ve samimi duruşu, yardımseverliği, alçakgönüllülüğüyle tam bir Anadolu insanı olan Âşık Emici, kıymeti bilinmesi gereken önemli âşıklarımızdandır.

Böyle güzel bir çalışmanın ortaya çıkmasını sağlayan, âşıklık geleneğine ve âşıklarımıza verdiği önemle bu geleneğinin devamının sağlanmasına büyük hizmet eden Süleyman Özerol beyefendiye teşekkür ederim.

Tezimin yapım aşamasında, benimle tez çalışması yapmayı kabul ettiği, yardımlarını esirgemediği ve birçok kez görüşmeyi kabul ederek tüm içtenliğiyle çalışmamın tamamlanmasına yardımcı olduğu için Âşık İbrahim Emici’ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

 21 Mart 2012, Ankara

Süleyman ÖZEROL: "İbrahim Emici’nin Yaşamöyküsü", Hekimhanlı Ozan Kul Emici/İbrahim Emici Yaşamı Sanatı ve Şiirleri, Malatya 2013, s. 13

 

(Kul Emici üzerine tez çalışması yapmış olduğundan kitaba yazısını aldım)

 

KAYITLAR:

1. Üçüncü Ankara’da Malatya Günlerinde Malatyalı Ozanlar: http://benbirsitus.webnode.com.tr/news/ankara%e2%80%99da-malatya-gunlerinde-malatyal%c4%b1-ozanlar/

2. Repertuar Türküleri Külliyatı, Biyografiler Bölümü: http://www.repertukul.com/index.php;

3. Türkü Sitesi: http://www.turkuler.com/nota/ezgi_gel_ey_gonul_mulk_edinme_bu_dehri.html

4. Türkü Sitesi: http://www.turkuler.com/nota/ezgi_dost_eline_giden_turnam.html

 

KAYNAK:  Süleyman Özerol / İbrahim Emici’nin Yaşamöyküsü - Hekimhanlı Ozan Kul Emici - İbrahim Emici Yaşamı Sanatı ve Şiirleri (Malatya 2013, s. 13).

 

 

Yazar: Çiğdem ŞİMŞEK
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör