Divan
şairi ve tezkire yazarı (D. ? – Ö. 1597). Şeyh Mustafa adıyla da bilinen
Beyani, bugünkü kuzey Bulgaristan toprakları içindeki Rusçuk (Ruse)’tandır.
İlk öğrenimini memleketinde yaptıktan sonra İstanbul’a geldi ve o günün bilginlerinden
Ebusuud ile oğlu Mehmet Efendiden dersler okudu ve icazet (yeterlilik, diploma)
aldı. Mehmet Efendi, Halep kadılığına atandıktan sonra bir süre onun yanında
bulundu ve daha sonraları değişik yerlerde müderrislik (öğretmenlik) ve kadılık
yaptı. Sonra, Okmeydanı Sofular Halveti Tekkesi Şeyhi Ekmeleddin Efendiye intisap
etti. Şeyh Ekmeleddin Efendinin vasiyeti üzerine de, ölümünden sonra onun yerine
Sofular Tekkesi Şeyhi oldu ve yirmi yıl bu tekkede şeyhlik yaptı.
Cerüllahzade
Beyani, Türkçe ve Arapça şiirler kaleme almıştır. Gençliğinde, kimi dostlarıyla
şiire merak sardığını, nazireler (benzetmeler) kaleme aldığını söylemektedir.
Şiirde, Hocası Ebusuud Efendinin yolundan ayrılmadığı da ayrıca dikkati çeker.
Şeyh olduktan sonra Türkçe şiiri bırakmış, sadece Arapça şiirler söylemişitir.
Bu sırada ortamı değişince, tarikat çevrelerinin etkisi altında kalmış olsa da
zamanında iyi bir şair olarak tanınmıştı. Şiirlerini toplayıp bir divan düzenleyemediğinden
şiirleri dergilerde kalmıştır.
Beyani
Tezkeresi (biyografi kitabı), o zamanın kalem ustalarını tanıtması nedeniyle
önem taşır. Tezkere, 631 şairi içeren Kınahzade Kasarı Çelebi Tezkeresi’nin
kısaltılmışıdır. Çelebi Tezkeresi’nin yazıldığı 1585 yılından sonraki 12 yıl
süresinde yetişen şairleri de tezkireye eklemiştir. Bu konuda Latifi Tezkeresi
ile Aşık Çelebi Tezkiresi’inden yararlandığını da kendisi söylemektedir.
Önsözünde, zaman darlığından, tanınmış şairleri seçerek özetlemiş olduğunu ve
eseri kendisi yararlanması için kaleme aldığını yazar... Osmanlının ilk dönemlerinde
şiire ve bilime karşı fazla itibar olmadığını, yazılan şiirlerin acemice
olduklarını, şiire karşı asıl sevginin, Fatih Sultan devrinden itibaren başladığını
da ondan öğreniyoruz.
İki
bölümden oluşan Beyani Tezkeresi’nin
birinci bölümünde 5 padişah ve 4 şehzade: Fatih Sultan Mehmet (Avni), Sultan
Beyazıt (Adli), Yavuz Selim (Selimi), Kanuni Sultan Süleyman (Muhibbi), Sultan
II. Selim (Selimi) ve şehzade Cem, Mustafa (Muhlisi), Beyazit, Murat
alınmıştır. İkinci bölümünde ise XV ve XVI yüzyıllarda yeralmış olan 362 şair
vardır. Böylece bütün tezkerede 377 şair hakkında bilgi verilmiş olduğu görülür.
Beyani Tezkeresi’nde, “Şuara-yı Rum” denilen Rumeli şairlerinden; Fevdi, Hayreti, Hasan
Ahi ve nazmın bütün inceliklerine vakıftır dediği Sani vb. Şairlere de yer
verilir... Beyani Tezkiresi’nin el yazmaları İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde,
Millet Kütüphanesi’nde, Beyazıt Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Devrinin
karanlık köşelerine ışık tutan bu eser, sadece edebiyat açısından değil, her
bakımdan ayrıca önem taşımaktadır.
KAYNAK:
Niyazi Hüseyin Bahtiyar / Balkanlar’da Türk Ünlüleri (1999), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).