Şair ve yazar (D. 27 Haziran 1967,
İstanbul – Ö. 14 Mayıs 2006, Antalya).
Cenk Koyuncu, 27 Haziran 1967,
tarihinde İstanbul'da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul ve Isparta’da
tamamladı. Yükseköğrenimini yarıda bırakarak çeşitli yayınevlerinde çalıştı.
Eski’z dergisinin (2 sayı, 1992) ve Sonkişot dergilerini çıkardı.
Bir süre de kitap-lık dergisinin yayın yönetmenliğini (1995) üstlendi.
İlk şiiri “Kitabe-i Ceng-i Mezar”
Cenk Koyuncu, yakalandığı kanser hastalığından
kurtulamayarak 14 Mayıs 2006 günü genç yaşında Antalya'da vefat etmiştir. Türkiye
Yazarlar Sendikası üyesiydi.
Cenk Koyuncu İçin Ne Dediler?
“Cenk Koyuncu adını Cumhuriyet Kitap’ta
gördüydüm ilk kez: ‘Okur Panosu’nda bir not, Küçükyalı’dan gönderilmiş,
bütün aramalarına karşın kimi sınırlı sayıda
basılmış, genel dolaşıma çıkmamış kitaplarımı bulmak için çare arıyor.
Böyle durumlarda ortaya çıkamam ben, köşemde büzülürüm. Birkaç ay geçti,
Şişli’de sinemadan çıkmıştım, genç bir adam durdurdu beni: Oymuş.
“Oradan, 15 Mayıs 2006 günkü Cumhuriyet’te yayımlanan ölüm haberine,
aradan on beş yıl geçmiş. Görüntüler,
sesler, daha doğrusu bir uğultu, konuşma parçacıkları dolaşıyor zihnimde. Onları sıcağı sıcağına toplayıp
düzenlemek elimden gelmeyecek besbelli. Kitap-lık’ta çalıştı, iki dergi (Eski’z
ve Son Kişot) çıkardı, üç şiir kitabı
yayımladı, televizyona Reşit
İmrahor kimliğiyle çıktı ve söz aldı, birkaç ayrıntı daha ve işte size
otuz dokuz yıl sürmüş bir yaşamdan artacak (sahiden de 27 Haziran doğumlu muydu?)
biobibliyografik çerçeve." (Enes Batur)
Kitapları:
Deneme:
Kuvve’den Fiil’e (1993).
Şiir:
Otoben (1993), Yüz’de Yüz (1996).
Şiirleri ayrıca 2018'de yayımlanan
Dinmez Tarla Kuşunun Şarkısı - Genç Ölümlü Şairler Kitabı'nda yer almıştır.
KAYNAK: TBE Ansiklopedisi (2001), Enis Batur / Bir Ağıt Üç Çıkma
(Cumhuriyet Kitap, 25.5.2006), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi
(2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür
Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007), Dinmez Tarla Kuşunun Şarkısı
- Genç Ölümlü Şairler Kitabı (Bursa Nilüfer Belediyesi Yayını, 2018).
Düşlerimi ağırladım gecelerce
kırlangıçların hüzün zamanı çekildim
kovuğuma ve konuğuma sunduğum sır
kâbuslarımın kılıfı kalır içimde...
Kendini beklemekten yorgun iskeleyim
su, şırıltısını dinleseydi ben sana
masal olurdum, yıldız olurdum
ay bölerdi düşlerini, düşlerim teninde!
Sana sunulmamış bir ben vermekti
en büyük düşüm! Düşüm kurumuş
senin sevdiğin çocukmuş, alışırdım
bir çocuğa senin için çalışırdım...
Söze başlamanın eşiğinde kuruyan düşler yeşerirken
çıban gibi büyürken hayatın darağacı; cinayetlerin
kabaran ölümleriyle dallanırken kayıp listesinde çizik-
çizik aşklar için yargılanmış sözcüklerle dolu kafam!..
Odama sıkılan mermiydi gece… Bilmediğim iki hece
gece: Arananlardanım! Bir suçluyu andırıyorum
şakağının ardında saklananı vurmak isteyenlerden
biriyim; kimin kaatiliyim? Bunu soruyorum size?
Son hamle bana düştü bu Rus ruletinde, ardımda kan
yangınları; hayatıma girmiş tüm yaşamların gözyaşları
yeşertmez bendeki kısır ömrün canını, can ki unutkan:
yaralı ve acı çekiyor aynaya bakarken at’ar damarı!
Şairin tanığı olmaz; şairler bütün cinayetlere tanıktır!
Sözcük: Kendi ölümlerini işleyenlerin; yaşamın ucunda
ömrü ateşleyip, ardından yürüdükleri yolların sonunda
en derin kuytuya attığı ve hayatta ele geçmez kanıttır…
-Şairin tanığı olmaz! Şairler bütün cinayetlere tanıktır!
Güneş şehri terk ederken ürperecek tenim
birden anımsayacağım benden eksilenleri
yarım başlamak yorar insanı bilirim;
yine de özenle saklarım seyrek sözcükleri...
Gök kanatlanır gider başımı kaldırınca
aklımdan bir şeyler uçar gider, ayrışır
dil susmuş sandık hattı kağıtta Yunus'ca
el aldım; yazmam bana hatıra kalır!...
-Eksikti
dağlar ve dalgalar kayboldu...
Yola
çıktığımda yoldan çıktım ben!
Biliyorum
karşılayacak beni yolun sonunda
anlayacağım
o an, akrep de benim semender de
Bu
fırsatı kimseye veremem kendimden başka
ölümlerden
ölüm beğeneceğim
birkaç
mektup birkaç eşya bırakacağım dostlarıma
sevgilimi
kendisine emanet edeceğim
ya
kitaplarım, layığını bulurlar mı? Üzüleceğim.
Kefenin
cebi yok biliyorum
yalnızlığımı
kendimle götüreceğim.
-Ölülerle
anlaşabiliyorum bir tek!
Kitabe-i
ceng-i mezar
siliniyor
yazgım azar azar!
Yok
olmaya yüz tutmuş bir an'ım hain belleklerde
benden
size bir şey kalmasa da olur
yaşamımın
anlamını bırakıyorum terkimdekilere
bir
de mezar taşımı:
KAYNAK:
Dinmez Tarla Kuşunun Şarkısı, Genç Ölümlü Şairler Kitabı (Bursa Nilüfer
Belediyesi Yayını, 2018)