Mehveş Evin

Gazeteci, Yazar

Doğum
Eğitim
Bilgi Üniversitesi

Gazeteci, yazar. 1970 tarihinde İstanbul’da doğdu. Gazeteci Banu Güven ile kuzenler. Köprülü Mehmet Paşa’nın yeğeni olan Amcazade Hüseyin Paşa’nın 14. göbekten torunlarıdır. Mehveş Evin’in babası Hariciyeci. Çocukluğu o yüzden hep sefarette geçmiş. İtalya, Ankara, Almanya, yeniden Ankara'da geçti. İlköğretim bir orada bir burada okudu. 10 yaşındayken babasını kaybetti. Babası ölünce anne ve ablasıyla İstanbul’a yerleştiler. İstanbul Lisesi’nin ardından, BÜ Psikolojik Danışmanlık bölümünü bitirdi. Bilgi Üniversitesi’nde e-MBA yaptı.

Gazetecilik 1993 yılında Sabah gazetesinde Dışhaberler’de başladı. Yeni Yüzyıl gazetesi kurulunca oraya geçti. Aktüel dergisinde muhabirlik yaptı. İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times’ın Türkiye baskısı “Liberal Bakış”, Yeni Yüzyıl ve NTV dergi grubunda da editör olarak çalıştı. Aktüel dergisinde muhabirlik yaptı. FT’nin Türkiye baskısı “Liberal Bakış”, Yeni Yüzyıl ve NTV dergi grubunda da editör olarak çalıştı.

Mehveş Evin, 2000-2002 arasında Sabah gazetesi hafta sonu eklerinin, 2002-2004’de Aktüel dergisinin ve 2004-2005’te Vatan eklerinin yayın yönetmenliği görevini üstlendi. 4 yıl Akşam gazetesinde genel yayın koordinatörü ve web sitesi sorumlusu oldu.  2007’de “köşe”ciliğe başlayan Evin, 2009’dan itbaren Milliyet Cadde eki ve Milliyet gazetesinde günlük yazılar, röportajlar ve yazı dizileri yayımladı. 28 Ağustos 2015'te Milliyet gazetesindeki işine son verildiğini bildirdi. @mehvesevin adlı Twitter hesabından mesaj atan Evin, "Milliyet gazetesinden çıkarıldım. Sebebini henüz bilmiyorum. Boyun eğmek yok, yazmaya devam!" dedi.

Evin'in son günlerde kaleme aldığı yazıların başlıkları şu şekildeydi: 'Bizi Kobane mi yapmak istiyorlar?', 'Trolleri temizleme ve sakınma rehberi', 'Habil ile Kabil’e karşı kız kardeşlik', 'İster kabul edin, ister etmeyin!', 'Türk, Kürt yoktur!', 'Şimdi susun ve kadınları dinleyin'.

Milliyet gazetesinden Kemal Göktaş da dün @kemalgoktas adlı Twitter hesabından şu paylaşımı yapmıştı: "Milliyet gazetesi bugün Ankara Büro'dan beni, Evin Demirtaş ve Sertaç Koç'u işten attı. Herkes 'hayırlısı olsun' dedi. Ben de öyle diyeyim.." dedi.

2015 yılı Eylül'ün bu yana yazılarını diken.com.tr'de yayımlamaya devam eden, Mehveş Evin, Türkiye’de basın etiği kavramının neredeyse unutturulduğunu görüşünü paylaştı. “Yalan habercilik, dezenformasyon, nefret söylemi o kadar yaygınlaştı ki ne yazık ki 'norm' halini almaya başladı” değerlendirmesini yapan Evin’in, “Otosansür döneminde gazetecilik” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Üsküp’te düzenlenen “Güneydoğu Avrupa Medya Forumu”ndayım. Medya etiği, kamuya açık bilgiye ulaşma, veri gazeteciliği ve basın özgürlüğü konularının tartışıldığı forumda, “medyada özdenetim” paneline katıldım. Ancak Türkiye medyasında özdenetimin (*) yerini otosansür aldığı için, konuşma yapmakta zorlandım...

Medyanın kendini denetlemesi hep sorunluydu. Siyasi ve hukuki baskılar ile medya sahipliğinin yapısı, gazeteciyi son yıllarda iyice köşeye sıkıştırdı. Basın Konseyi’nin yanı sıra yerel ve ulusal düzeydeki gazeteci cemiyetleri de medyadaki kutuplaşmadan payını aldı. İyi niyetli tekil çabalar var, evet. Ancak farklı kamplara bölünen gazeteciler kendi hakları için ortak mücadele edemiyor. Kısacası, tek sorun yukarıdan gelen baskılar değil, gazetecilerin kendi derdine düşmesi.

Yayın ilkeleri uygulanıyor mu? Gazeteciliğin ve haberin ahlakını korumak için yayın ilkeleri ve ombudsmanlık gibi evrensel uygulamalar var.

Ancak Türkiye’de çoğu medya grubunun kendi yayın ilkeleri bile yok. Olanlar da ayrı sorun! Mesela Anadolu Ajansı’nın yayın ilkeleri var ama ne kadarına uyuyor? Şu anda Milliyet dahil, sadece dört gazetenin “ombudsman”ı var. Daha ziyade okur temsilcisi gibi görev yaptıklarını söyleyebiliriz. Ancak malum baskılar yüzünden bazen “okur temsilciliği” görevini dahi sınırlı yapabiliyorlar.

Türkiye’de medyanın kendini denetlemesi ve kurallarını korumasının önündeki en büyük engel, medya patronlarının başka sektörlerde faaliyet göstermesi. Enerjiden inşaata, iktidarla yakın ve iyi ilişkiler gerektiren alanlarda aktif olan merkez medya gruplarında gazetecilik yapmak, bu nedenle gittikçe zorlaşıyor.

Dezenformasyon normalleşti

Genel anlamda, Türkiye’de basın etiği kavramı neredeyse unutturuldu. Hızlı gündemin içinde gazeteciler bazen bilerek, bazen farkında olmadan evrensel habercilik ilkelerini çiğniyor. Yalan habercilik, dezenformasyon, nefret söylemi o kadar yaygınlaştı ki ne yazık ki “norm” halini almaya başladı...

Gazeteci, işten atılma, bazen iktidar, bazen meslektaşları tarafından hedef gösterilme ve yargılanma tehdidi altında çalışıyor. Üstelik gazetecilerin sokak ortasında yargısız infaza uğradığı, yeni kanun düzenlemeleri sayesinde gözaltına alındığı günler de geri geldi."

KAYNAKÇA: Mehveş Evin: Dezenformasyon Ne Yazık Ki 'Norm' Halini Almaya Başladı (haberler.com, 18 Ekim 2014), Gazeteci Yazar Mehveş Evin, Milliyet gazetesindeki işine son verildiğini bildirdi (haberler.com, 28 Ağustos 2015), Mehveş Evin (gazeteoku.com, 07.08.2016), Mehveş vein kimdir? (sempatiklopedi.com, 07.08.2016).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör