Gazeteci yazar, MHK eski başkanı, FIFA eski hakemi, Hürriyet Gazetesi Spor Yazarı. Radyospor yorumcusu. 1950, Siirt doğumlu. Eski Türk futbol hakemi ve spor yazarı. Türkiye Süper Lig'inde 8 sezon boyunca 83 maç yönetmiştir. Türk Silahlı Kuvvetler Komutanlığından kıdemli albay olarak emekli oldu.
1980
yılında hakem, 1990 yılında ise FIFA kokartını aldı, 1995 yılında yaş haddi
sebebiyle hakemliği bıraktı. 1997 yılında Merkez Hakem Kurulu Eğitim
Başkanlığına seçildi. 1995 yılında Merkez Hakem Kurulu Eğitim Başkanlığı'na ek
olarak genel sekreterliğini yaptı. 2000 ve 2005 yılları arasında Merkez Hakem Kurulu
Başkanlığı görevini yaptı.
Bülent
Yavuz, bir süre Habertürk gazetesinde spor yazarlığı yaptı. Halen Hürriyet
gazetesinde yazmaya devam ediyor.
Kitapları:
Türk
Ekonomisinin 50 Yılı (Faruk Bilir, Hasan Tunç ile, 1973),
KAYNAK:
Hürriyet Yazarları (hürriyet.com.tr, 01.05.2020), Bülent
Yavuz / Sahaya Sandalye Atıp Maç Yöneten Hakemler! (hürriyet.com.tr, 07.05.2020), Bülent Yavuz kitapları (1000kitap.com, 07.08.2020), Twitter
- Bülent Yavuz (@Bulent_Yavuzz) (twitter.com, 07.08.2020).
Bilmem
hiç duydunuz mu; hakem dünyasında, hiç koşmayan hakemler için, “Orta sahaya
sandalye atmış maç yönetiyor” derler.
Temelde
bu bir gerçeği yansıtıyor. Çünkü ilk hakemlik böyle başladı. 16. yüzyılın
sonunda İngiltere’de, hemen hemen her maçta olan anlaşmazlıkların engellenmesi
için, tarafsız bir kişinin saha kenarında oturup bunlara çözüm bulması istendi.
YASAKLANAN
OYUN
Öyle
maç dendiğine falan bakmayın, topun peşinde iki mahallenin resmen birbirine
girişmesi dersek abartmayız. Ortada ciddi sayılabilecek oyun kuralları falan da
yok. Hakem herhalde sadece kavgaları ayırıyordu (bizde hâlâ böyle!). Zaten
oluşan kaos yüzünden futbol krallar tarafından pek çok kez de yasaklanmıştı.
Yıllar geçtikçe hakem altındaki sandalyeyi atmak zorunda kaldı! Çünkü artık
futbol oyun kurallarında hakemlik kavramından söz edilmeye başlanmıştı. İlk
defa 19. yüzyılın sonunda maçlarda her takımdan bir hakem görev alıyordu. Ancak
kararların alınmasında sorun çıkınca bu kez hakemlerden biri oyuncuların
ihracı, penaltı vb. gibi kararlar vermek üzere yetkilerle donatıldı.
VE
4. HAKEM...
Ayrıca
iki hakem de yan hakem olarak görev almaya başladı. Bu düzen 100 yıl kadar
devam etti. Dördüncü hakemle tanışmamız ise 90’lı yıllarda oldu. Daha sonra
kale arkalarına ilave yardımcı hakem konuldu (elimize yüzümüze bulaştırdık). Ve
nihayetinde en son radikal gelişme ile video yardımcı hakemlik (VAR) hayatımıza
girdi.
DÜNYANIN
GÖRDÜĞÜNÜ HAKEM GÖRMEYİNCE...
Video
yardımcı hakemliğine nasıl gelindi kısaca özetleyeyim; 13 Nisan 2016 tarihinde
oynanan Barcelona-Atletico Madrid Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında hakem
ev sahibi takımın bir penaltısını vermeyerek elenmesine neden olmuştu. Daha
sonra Atletico Madrid finale kadar tırmanmış ve Real Madrid’in rakibi olmuştu.
Kimse mutlu değildi çünkü Şampiyonlar Ligi finali sonuçta bir Madrid derbisine
dönüşmüştü. Bütün dünyanın beklediği Messi’li bir final maçı suya düşmüştü.
Bütün dünya verilmeyen bir penaltı yüzünden bundan mahrum olmuştu. Dünyanın
gördüğü hatayı asıl görmesi gereken hakem görmemişti.
VE
HAKEM TEKRAR SANDALYEYE OTURDU
Bu
tatsız finalden dolayı endüstriyel futbol yüzlerce milyon zarar etmişti. Uzak
Doğu dâhil dünyada kimse finale yüz vermemiş tarihin en az izlenen finali
olmuştu. Bu kıyamete bir hakem neden olmuştu ve buna tahammül edilemezdi. Öyle
bir şey yapılmalıydı herkesin gördüğü hatayı asıl görmesi gereken hakemin de
görmesi sağlanmalıydı. İşte video yardımcı hakem fikri bu dramatik hakem
hatasından sonra ortaya atıldı. Futboldaki bu devrim endüstriyel futbolu
benimseyen ülkeler tarafından hızla benimsendi. Çok kısa sürede video yardımcı
hakem yürürlüğe girdi ve bir yerde hakem tekrar sandalyeye oturdu.
SIRADAKİ
HAKEM ROBOT HAKEM
Video
yardımcı hakem her ülkede sarsıla sarsıla olsa da gelişmeye devam ediyor.
Elbette bu süreç de bu yeni sistemin bedelini ödeyen takım da, hakem de, MHK
da, federasyon da olacaktır. Bu bedel sadece biz de değil bütün ülkelerde
ödeniyor. Ancak hakemlikteki gelişim emin olun burada da durmayacaktır. Yerini
algoritmalara bırakacak yapay zekânın yapacağı meslekler arasında hakemlik de
var. Hem de yüzde 98 oranında bu öngörünün gerçekleşeceği varsayılıyor. Robot
hakemler çok kısa bir zaman sonra hayatımıza girecektir. Sandalyeli hakemden
robot hakeme kadar geçen serüven kısaca işte böyle dostlar.
SONUNUZU
NASIL YAŞARSINIZ?
Biliyorsunuz
çoğu zaman en son yapılan şey akılda kalır. Eğer en son yapılan kötü bir şey
ise, önce ki pek çok iyi şey hatırlanmaz bile. Ya da tam tersi en son yapılan
harika bir şey ise önceki kötüleri kimse dert etmez. Yani sonunuzun ne olduğu
başınıza gelen en son şey ile ilgilidir.
HER
ŞEY UNUTULUR
Örneğin
kalecisiniz; 90 dakika gol kurtardınız uzatmalarda hatalı bir gol yediniz ve
takımınız mağlup oldu. Artık yıllarca yediğiniz bu golle anılırsınız. Örneğin
hakemsiniz; bütün sezon boyunca harika maçlar yönettiniz ancak son maçınızda
bir talihsizlik yaşadınız ve sonuca etki ettiniz. Artık kimse yüzünüzü görmek
istemez. Ne taraftarlığınız kalır, ne adamlığınız. Örneğin MHK Başkanı’sınız
iyi çalışmalara imza attınız ancak son birkaç maç tartışmalı geçti ve ayrılmak
zorunda kaldınız. İnanın bütün iyi çalışmalar anında unutulur
KADER
BÖYLE...
VAR
uygulaması geldikten sonra görevden ayrılan son iki MHK işte böyle tartışmalı
geçen birkaç maçın kurbanı oldular. Bu görevlerin maalesef kaderi bu. Sanırım
ayrıldıktan sonra yapılacak en iyi şey sükûnetle geçmişin analizini yapıp
dersler çıkarmak olacaktır. İsyan etmenin kimseye faydası olmuyor.
KAYNAK:
Bülent Yavuz / Sahaya Sandalye Atıp Maç Yöneten Hakemler! (hürriyet.com.tr,
07.05.2020).