Kıbrıslı tiyatro sanatçısı,
oyuncu, seslendirme sanatçısı, yönetici (D. 14 Kasım 1938, Lefke / Kıbrıs – Ö. 28 Mayıs 2006, Kıbrıs).
Lise öğreniminden sonra kendini tiyatroya adadı. Kıbrıs’taki Devlet Tiyatrolarının
bu aşamaya gelmesinde ilk temeli atanlardan birisi olan Kemal Tunç, canlandırdığı
pek çok başarılı rolle tanınmıştır.
1963 yılında kurduğu “İlk
Sahne”nin devamı olan Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları sanatçısı olarak son
zamana denk oyunlarda rol aldı. 1963 yılında Bayrak Radyosu’nun ilk
kurucularından olan sanatçı, Meral Tekin Birinci Vakıf Tiyatrosu’nu da kurarak
sanat adına öncülüğüne devam etti. Önemli bir tuluat oyuncusu olan Tunç, Kıbrıs
Türk Devlet Tiyatrosu’ndaki “meddah” oyunlarının vazgeçilmez ustasıydı.
Kendisinin kaleme aldığı ve halkın “Aleko ile Caher” hikayesindeki tiplemesiyle
yakından tanıdığı Tunç, oynadığı dizi filmlerle, yaptığı seslendirmeler ve rol
aldığı reklam filmleriyle de unutulmaz bir isim olmayı başarmıştı.
Canlandırdığı pek çok başarılı
rolle tanınan Kemal Tunç 1963 yılında kurduğu İlk Sahne’nin devamı olan Kıbrıs
Türk Devlet Tiyatroları sanatçısı olarak son zamana dek oyunlarda rol almıştır.
Adamızın karanlık savaş yıllarında Kıbrıs Türk toplumunun varoluş mücadelesinde
umut ve direnç aşılayan bir simge olmuştur. Bayrak Radyosu’nun ilk kurucularından
olan sanatçı, Meral Tekin Birinci Vakfı Tiyatrosu’nu da kurarak sanat adına
öncülüğüne devam etmiştir.
Önemli bir tuluat oyuncusu olan Tunç, Kıbrıs
Türk Tiyatrosu’ndaki ‘meddah’ oyunlarının vazgeçilmez ustasıydı. Kendisinin
kaleme aldığı ve halkın ‘Alikko ile Caher’ hikayesindeki tiplemesiyle yakından
tanıdığı Tunç, oynadığı dizi filmlerle, yaptığı seslendirmeler ve rol aldığı
reklam filmleriyle de unutulmaz bir isim olmayı başarmıştı. 28 Mayıs 2006’da
Kıbrıs’ta öldü. 1990’da Lefkoşa T. Belediye Tiyatrosu kurulunca Yücel
Köseoğlu’yla birlikte ‘Onur Sanatçısı’ seçilmişti. Vefat yıldönümlerinde kendisi
için anma törenleri düzenlenmektedir.
KAYNAKÇA:
Bener Hakkı Hakeri / Kültürümüzde Sanatçılar ve Yazarlar İsimler Sözlüğü
(2004), Türkiye Kültür ve Sanat 2008 Yıllığı (2008), Kemal Tunç`u Anma Gecesi
Düzenleniyor… (27 Mayıs 2008), Kemal Tunç unutulmadı… (kibrisdabugun.com, 30
Mayıs 2015), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (12. Cilt, 2019).
Halil
İbrahim Doğan:
“Kemal
Tunç ağabeyimiz Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu için büyük bir değerdir. Her ne
kadar tanışma şerefine nail olamasam da şahsım adına bunu büyük bir kayıp
olarak gördüğümü belirtmek isterim. Bugün burada olabilseydi, bize engin
bilgisi, sanata olan bağlılığı ve hassasiyetiyle ışık tutmaya devam edebilseydi
eminim adımlarımız daha da güçlü olacaktı. O bizim için bir çınar bizim için
bir soluktu. Ne yazık ki ben onun geride bıraktığı anıları, onunla yaşama
fırsatını yakalayan sanatçı dostlarımızdan dinliyorum ve kendisini
tanışamamanın verdiği hüzünle anıyorum. Allah’tan rahmet, geride kalanlara baş
sağlığı diliyorum.
İslam
Bahçe:
Rahmetli
Kemal Tunç, Kıbrıs Türkü’nün yetiştirdiği en değerli tiyatro adamlarının
başında gelir. O, yalnız oyuncu olarak değil, bilgisi, kültürü ile de herkese
örnek olan gerçek bir sanatçıydı. Alaylı olmasına karşın, kendime örnek
aldığım, her yerde “duayen” diye söz ettiğim bir üstadımdı. Tiyatro
yeteneğinin, kültürünün ve ustalığının yanında, ağabeyce, sevecen ve öğretici
davranışları beni en çok etkileyen özelliğiydi. Onunla aynı sahneyi paylaşmış
olmak ve onunla sanatsal sohbetlerde bulunmuş olmak benim için onur verici
anılardır. Bundan sonra da anılarımızda yaşamaya devam edecektir. Tüm alkışlar
onun olsun.
Nermin
Tüccaroğlu:
Büyük
üstat. Her geçen gün tiyatroda yokluğun hissediliyor. O gür sesin hala daha
kulaklarımda. Seni çok özlüyorum Kemal Tunç baba. Nur içinde huzurla uyu...
Gülsen
Dünki:
Kemal
Tunç’la turne ve oyun anılarımın hepsini anlatmaya kalksam kitap olur. Benim
hiç unutmadıklarım arasında bir tanesi var ki onu sizinle paylaşmaktan keyif
duyarım. Bir gün oyun turnesi için Vadili köyüne gittik. Köye girdiğimizde
baktık köyde kimse yok. Meğerse herkes evinde önemli bir maç varmış onu
izliyormuş. Dönemin belediye başkanı bizim için fırın kebabı yaptırmış bize
ağırlamak için. Kemal abi bunu duyunca “E madem maç önemlidir bizi izlemeye
gelmeycekler… Biz da fırın kebabcığımızı yerik da gaçarık” demişti. Çok
gülmüştüm. Bir seferinde de bir oyun günü ben çok rahatsız olduğum için
seyirciler arasındaki yerimi alamadım.Ben her oyunu izler onun haline tavrına
kahkaha atardım.Rahatsızlandığım günün ardından bana gelip “Oyunlarda gel en
öne otur oyunun iyi gidip gitmediğini ben senin kahkahandan anlarım, oyun
zamanı sakın hastalanma” demişti. Allahım onu nurlar içinde yatırsın...
Cevahir
Caşgir:
Ben
büyük üstat Kemal Tunç’la aynı sahneye çıkamadım. Onun sahnedeki dev duruşunun
karşısında titreyemedim, kocaman gözlerinden sanat adamlığına bakamadım,
sesindeki fırtınadan nasibimi alamadım. Ben Kemal Tunç abimizi yaşayamadım.
Oysa ne çok şey duydum ona dair. Ve ne çok şey kaybettim... Kıbrıs Türk Devlet
Tiyatrosu’nun büyük yürekli özel insanı. 2006 yılında okulumun sezon tatilinde
Kıbrıs’a dönmüştüm. Tohum ve Toprak adlı oyunu çalışıyorlardı. Onun elini en
son orada sıkabildim. Yaşlı, yorgun ve derin bakışlarında ne çok şey
kaçırdığımın bir kez daha farkına varmıştım. Sonra sen devam edemedin.
Hastalandın… Oyun alkışlarla yağmur altında Devlet Tiyatrosu’nun bahçesinde
sahne alırken, seni sonsuzluğa uğurladık... Bütün alkışlar sanaydı… Bütün
gözyaşları sana... Huzur içinde uyu...
Ekman
Zaifoğlu:
Kemal
abi tanıdığım özel insanlardan birisidir. Sahne üzerinde ve gerisinde çalışma
fırsatım oldu. Daima bizlere babalık yaptı. En çok da turne dönüşlerinde
söylediğimiz marşları özledim. İyi ki seni tanımışım.
Özlem
Özkaram:
Seni
tanıma, birlikte çalışma fırsatım olduğu için çok şanslıyım. Çalıştığımız
kısacık sürede bana bıraktıkların için teşekkür ederim.
Nergül
Tuncay:
Kemal
amcam, canım. Daha dün gibi seninle sahneye birlikte çıkışımız. Sen benim
babam, arkadaşım ve örnek meslektaşımdın. Karşındaki insanın yaşı kaç isterse
olsun o kadar güzel iletişim kuruyordun ki bir sürü seni seven kalp biriktirdin
her alanda. Sen anılarımızda ve her an dilimizde, yüreğimizdesin. Seni çok
özlüyorum.
Cansev
Günsoy:
Tiyatro
ile ilgili birçok anım olmasına rağmen ben son anımı anlatmak istiyorum. Annemi
kaybettiğim gün beni arayıp “Başın sağ olsun kızım gelmek isterdim ama gelemem
biliyorsun. Çok çabuk yoruluyorum. Şuna emin ol ki kalbim seninle” dedi. Bu
onunla yaptığım son telefon konuşmasıydı. Bir ay sonra Kemal abiyi kaybettik.
Son sözleri hala kulağımda. Kalbim seninle.”
KAYNAK: Kemal Tunç unutulmadı… (kibrisdabugun.com, 30 Mayıs 2015).