Şair ve yazar (D. 28 Haziran
1956, Hamurcu Köyü / İncesu / Kayseri – Ö. 6 Mayıs 2021, İstanbul). Hamurcu
Köyü İlkokulu (1968), Kayseri İmam Hatip Okulu (1975), Atatürk Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1981) mezunu. Yüksek lisansını
“Batı Çocuk Klasiklerinde Temel Değerler” adlı tezi ile(1991),
doktorasını “Çocuğun Sosyalleşmesine
Televizyonun Etkileri” tez çalışmasıyla (1996) tamamladı. TDV Yayınevleri
(1982-92), Seha Neşriyat (1992-93), AKRA Radyo (1993-96), Yavuz Radyo ve Yıldız
TV (1995-96), Gökyüzü Eğitim Kurumları (1997) gibi kuruluşlarda kurucu müdürlük
ve genel müdürlük yaptı.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM,
Birleşik Sanatçılar Derneği üyesiydi.
Edebiyat
Çalışmaları:
“Bizim Değil” adlı ilk
şiiri, 1976 yılında Pınar dergisinde yer aldı. Şiirlerini daha sonra Pınar
(1976-79), Gerçek (1979-80), İslâm (1983) dergilerinde;
hikâyelerini Diyanet Çocuk (1983-88), Kandil (1985), Türkiye
Çocuk (1986), Gülçocuk (1987), Türk Edebiyatı (1983-98)
dergilerinde yayımladı.
Kınalı Kuzu adlı eseriyle
1979 yılında Gerçek dergisinin Çocuk Hikâyesi Yarışmasında birinci oldu.
Yaralı Keklik adlı eseriyle Kültür ve Turizm Bakanlığının 1987 yılı
Çocuk Edebiyatı İkincilik Ödülünü, Gül Ağacı Çiğdem adlı eseriyle
Türkiye Yazarlar Birliğinin 1988 yılı Çocuk Edebiyatı Dalı Yılın Yazarı Ödülünü
aldı. Şiirlerinin bir bölümü Ender Doğan ve Mustafa Demirci tarafından
bestelendi.
Vefatı:
Dillerden düşmeyen 'Düştüm Kabe
Yollarına' ilahisinin de söz yazarı olan Hüseyin Emin Öztürk, Nisan 2021’de rahatsızlanarak
hastaneye yatırıldı. Geçirdiği ameliyat sonrası covid19 bulaşıcı mikrobuna
yakalanarak 6 Mayıs 2021 günü İstanbul’da vefat etti.
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut
Bıyıklı, hayatını kaybeden eğitim ve kültür dünyasının değerli isimlerinden
Eğitimci Yazar Hüseyin Emin Öztürk için taziye mesajı yayınladı:
“Türkiye Yazarlar Birliği’nin
değerli üyelerinden Gökyüzü Eğitim Kolejleri Kurucusu değerli ağabeyimiz şair
yazar Hüseyin Emin Öztürk geçirdiği ameliyat sonrası yakalandığı KOVİD-19
hastalığından kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu.
Öztürk, Türk Edebiyatına kazandırdığı kıymetli
eserlerin yanı sıra cemiyet hayatında da milletine faydalı olmak için üstün
gayret gösteren vatansever bir insandı. Derviş gönüllülüğüyle sayısız hayırlı
çalışmaya imza attı. Ömrünü davasına adayan bütün büyük şahsiyetler gibi iz
bırakanlardan oldu. Acımız büyük. Türkiye önemli bir değerini, kalbi memleket aşkıyla
çarpan müstesna bir evladını kaybetti. Milli manevi değerlerimize yürekten
bağlı peygamber sevdalısı bir dostumuzdu.
Merhum Şairimiz Hüseyin Emin
Öztürk’e Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve camiamıza
başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun. Sevdiklerine komşu
olsun İnşallah.”
ESERLERİ:
Şiir: Bu Sevdanın Uğrunda (1986).
Araştırma: Batı Çocuk Klasiklerinde Temel Değerler (1992),
Kişilik Gelişimi Açısından Çocuk ve
Televizyon (2002).
Çocuk
Hikâyesi:
Kınalı Kuzu (1983), Derviş Dedenin Dilinden İman Prensipleri (didaktik
hikâye, 1983), Derviş Dedenin Dilinden
İbadet Prensipleri (1987), Gül
Ağacı (hikâye, 1988).
Çocuk
Romanı:
Yaralı Keklik (1987), İpek Kuyruklu Uçurtma (1989).
Çocuk
Oyunu:
Çiğdem Çiçekleri (çocuk oyunu,
1987).
KAYNAKÇA: Ömer
Erdem / Kendi Özkültürümüze Sırt Çevirmişiz (Zaman, 12.4.1988), İhsan Işık /
Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) -
Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi
(2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi,
C. 4, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Can Çakır / Çocuk
Edebiyatına Bakış (Zaman, 6.12.1991), Sevinç Çokum / 1987’de Çocuk Edebiyatında
Masal Hikâye ve Roman (Çocuk Edebiyatı Yıllığı, 1988), Batı Çocuk Klasiklerinde
Temel Değerler (Türkiye, 20.12.1991), Mehmet Nuri Yardım / Romancılar Konuşuyor
(2000), İhsan Işık /
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006), Dr. Hüseyin Emin Öztürk, koronavirüsten
hayatını kaybetti (haberturk.com, 6 Mayıs 2021), Hüseyin Emin Öztürk vefat etti
(haber7.com, 6 Mayıs 2021).
Adın dilime gelse, her ne zaman İstanbul
Gül gelir bülbül gelir, gelir canan İstanbul.
Benzerin var mı senin, cihan içinde bilmem,
Efsane güzelliğin dile destan İstanbul.
Sevdalıdır hüsnüne, ezelden ayla yıldız,
Hayrandır cemaline, tüm âsuman İstanbul.
Rüzgarlar dört bir yana salar senin kokunu,
Gül kokan baharların derde derman İstanbul.
Erguvan yanakların, açınca pembe pembe,
Mayıs ayında yüzün, bir gülistan İstanbul.
Anadolu, Rumeli kavuşmaya can atar,
Boğazda gerdanlığın, inci mercan İstanbul.
Çamlıca'da dalınca grup vakti seyrine,
Ruhumu tâ derinden, sarar hicran İstanbul
Nice sultan, kapının eşiğine yüz sürmüş,
Vuslatınla bahtiyar, Fatih Sultan İstanbul.
Büyütürken beşikte sen küçük şehzadeni,
Hep ninniler söylerdi, bütün umman İstanbul.
Ahde vefâ etmeyen, sevgili olmaz billah,
Meyledersen yâd ele, sızlar vicdan İstanbul.
Annemizsin sen bizim, övdüğü peygamberin,
Almasın seni bizden, yüce Rahmân, İstanbul.
Eminim ben, bağrında verirsem son nefesi,
Mevlâ'ya mutlu döner, tenden bu can İstanbul.
Düştüm
Kabe yollarına
Günahıma
ağlayarak
Düştüm
Kabe yollarına
Dost
ahbapla vedalaşıp
Nice
sarp dağları aşıp
Halilullaha
ulaşıp
Düştüm
Kabe yollarına
Musul,
Bağdat ve Kerbela
Nurlar
yağar her gün hâlâ
Hoştur
deyip kaza bela
Düştüm
Kabe yollarına
Bazen
açım bazen susuz
Bazen
yorgun, hem uykusuz
Sabır
isteyerek sonsuz
Düştüm
Kabe yollarına
Beytullahı
görem diye
Taşına
yüz sürem diye
Yoluna
can verem diye
Düştüm
Kabe yollarına
Dost
ahbapla vedalaşıp
Nice
sarp dağları aşıp
Halilullaha
ulaşıp
Düştüm
Kabe yollarına..