Asker ve siyaset adamı (D. 1850 ? - İstanbul –
Ö. 1926, İstanbul). Mehmet Ali Aybar'ın dedesidir.
Harp Okulu ve Akademisi'ni bitirdi. 1877-78 Türk-Rus Savaşı'nda (93 harbi) görev aldı. Müşir Mehmet Ali Paşa'nın kızıyla evlendi. Rütbesi mirlivalığa yükseltildi. İttihad ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. II. Abdülhamit yönetimince Karaman'a sürüldü. İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Selanik'teki 3. Ordu komutanlığı emrine verildi (1908). 31 Mart ayaklanması üzerine Selanik'ten İstanbul üzerine gönderilen
askeri birliklerin komutanlığına atandı.
Yanına kurmay başkanı olarak Erkân-ı Harp
kolağası (yüzbaşı) Mustafa Kemal'i aldı. Birliklerine "Hareket
ordusu" adı verildi ve bu öncü
ordu Yeşilköy'de (Ayastefanos)
karargâh kurdu. Kurmay başkanınca kaleme alınan bir bildiriyi yayımlayarak İstanbul halkını sükûnete davet etti (6 Nisan
1909). Selanik'teki ordu komutanına da 8 Nisan'da İstanbul üzerine yürüyeceğini bildirdi. Ancak bu hareketi, Yeşilköy'e gelen ordu komutanı Mahmut Şevket Paşa kendi kurmay heyeti ile yönetti ve Hüseyin
Hüsnü Paşa Trablusgarp'ta görevlendirildi.
Bir süre sonra Sultan Reşat tarafından Âyan Meclisi (Senato) üyeliğine atandı. Osmanlı devleti Birinci Dünya Savaşı'nda yenilip Mondros Mütarekesi'ni imzaladığında, İttihad ve Terakki Fırkası kendini feshedip Teceddüt Fırkası'na dönüşünce bu fırkanın kurucuları arasında yer aldı ve başkanlığına seçildi (9 Kasım 1918). İstanbul'da İttihadçılar'a karşı kovuşturma başladığında tutuklanıp Bekirağa Bölüğü'ne kapatıldı. Serbest bırakıldığı zaman Ankara'ya kaçtı. Kurtuluş savaşı yılları boyunca
Anadolu'da kaldı ve ancak kurtuluştan
sonra İstanbul'a geri döndü. Boğaziçi'ndeki yalısında öldü.
KAYNAK: Milliyet Büyük Larousse Sözlük
ve Ansiklopedisi (11. cilt, 1986).