Şair. 1964, Tunceli doğumlu. İstanbul
Paşabahçe Ferit İnal Lisesi (1983) mezunu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünde başlayan üniversite öğrenimini yarıda
bırakmak zorunda kaldı. 1988 yılından itibaren Hürriyet gazetesinin
Almanya Frankfurt Bürosunda redaktör olarak çalıştı.
Özellikle Adam Sanat dergisinde çıkan
şiirleriyle tanındı. Ali Asker Barut için, “kent yaşamına kırsalın kokusunu
getiriyor, yitirilen saflıkları, peşine düşülen umutları anlatıyor, şiir tadıyla.”
değerlendirilmesi yapıldı. Kendisi de şiiri için, “Kimileri adımın
sertliğine karşın şiirlerimi çok yumuşak buldu... Kimi öyle buldu, kimi böyle
söyledi... Her şey, ama her şey söylenebilir. Bir tek şey söylenemez yalnız:
Dürüst olmadıkları. Dürüst ve içten olduğundan ötürüdür ki her dönemde, hep
yüksek tutulmuştur şiir.” dedi. Rüzgârla Dolu adlı ilk şiir
kitabıyla 1992 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülünü, Aşağı Üsküdar adlı
şiir dosyasıyla 1994 Cemal Süreya Şiir Ödülünü, Karanfil Kırıkları ile
1998 yılında Kıbrıs’ta yayımlanan Mısralık dergisinin düzenlediği
yarışmada yılın en iyi mısra ödülünü ve aynı kitapla 1999 Ömer Asım Aksoy Dil
Derneği Ödülünü kazandı. 2000 yılında İtalya’da yapılan Premio Tivoli Europa
Giovani Avrupa Genç Şiir Yarışması’nda en başarılı bulunan ilk on şairden biri
olarak, 2001’de İtalya’da yayımlanan Dalle Ebridi a Malta adlı seçkide
yer aldı. Şiirleri İngilizce, İtalyanca ve Almancaya çevrildi. Ece Ayhan’ın “Şiirde
ve hayatta ayağa kalkmıştır” diyerek övdüğü Barut’u Memet Fuat “İyi bir
şair ama kötü bir eleştirmensin Ali Asker, şiirlerini nerede, nasıl bozduğunu
anlamıyorsun.” yazarak eleştirdi.
“Gerçek ya da imgelem dünyasında yaşamadığı,
duyumsamadığı hiçbir durumun, olayın, an’ın şiirini yazmıyor, yazmayacak;
yazdıkları, yazacakları yaşam çizgisinin ‘estetize edilmiş’ seyir defteri
olacak hep.” (Ramis Dara)
“Ali
Asker bana bir zamanlar çok sevip de sonra unuttuğum eski bir şairi
hatırlatıyor. Bunu hem kendisi hatırlatıyor Ali Asker’in, hem de şiirleri.
Çünkü günümüzün şairi değil Ali Asker, sevdiğimiz, karşı çıkmanın erdemine
sahip olduğumuz, aşktan, şiirden özgürlükten başka bir şey düşünmediğimiz eski
zamanların şairi. Eski zamanlar gibi eski şairler de iyidir, ve bence Ali Asker
eski bir şairdir. Umarım hep o unuttuğum eski şairi hatırlatır bana, ‘eski
şair’ Ali Asker Barut olarak kalır.” (Haydar Ergülen)
“Ali’nin politik kimliğinin şiirlerde gitgide
ağır basmaya başlaması, onu katı bir şiirin, sert bir şiirin kanalına
akıtacağına tam tersine daha ince, daha duyarlı bir bakış açısına götürmüş
durumda. İyi ve kötü şairlerin bazılarını kesinlikle bir ulusun edebiyatına
dahil edemezsiniz.” (Küçük İskender) Iki
siiri Arianna Bisazza tarafından Fransızcaya çevrilerek, bu şiirlere L`Esprit
des Peninsules tarafindan yılda iki kez yayımlanan Siecle
21Litterature&Societe dergisinin ilkbahar-yaz 2006 sayısında yer
verildi.
ESERLERİ (Şiir):
Rüzgârla Dolu (1992; Modell der Melancholie adıyla
Almanca, çev. Monika Carbe), Yağmurlu Leylak (1994), Aşağı Üsküdar
(1994), Karanfil Kırıkları (1998), Ay Sözlüğü (2000), Sarhoş
Böcek Şarkıları (2005; Aşağı Üsküdar kitabı ile).
HAKKINDA: Hüseyin Alemdar / İki Yaprak Düşer
Ötemde Yakınlaşır Güz (Cumhuriyet Kitap, 2.7.1992), Ali Asker’in Şiiri Üzerine
(Kitap gazetesi, sayı: 13, 1.10.1992), Ramis Dara / Güzel Şeyler Söylerken
(Adam Sanat, sayı: 85, Aralık 1992), Yücel Kayıran / Kendine Bile Kırgın Küskün
Bir Çocuk İçimde (Yeni Biçem, Temmuz 1993), Küçük İskender / Her Şeye Sanki
Biraz Yenilmişim (Kitap gazetesi, sayı: 9), Tunca Arslan / Vakitli Vakitsiz Çimlenen
Şair (Aydınlık gazetesi, 23.1.1994), Yüksel Pazarkaya / Yağmurlu Leylak
(Hürriyet gazetesi, 31.8.1995), Metin Celâl / Ölmek Değildir Ömrümüzün En Feci
İşi -Yağmurlu Leylak (Varlık sayı: 1052, Mayıs 1995), Haydar Ergülen / Şairin
Adı Gibi Sahici Şiirler (Varlık, Kasım 1998), Vitrindekiler / Karanfil
Kırıkları (Cumhuriyet Kitap, 22.10.1998), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar
Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), Nuri Sağlam / İç ve Dış Aynalar (Cumhuriyet Kitap,
sayı: 510, 25.11.1999), Turgay Fişekçi / Kendi Söyleme Biçimini Yaratmış Bir
Şair: Ali Asker Barut - Monika Carbe / Bir Cehennem Nasıl Aşılır Arkadaşsız -
Gültekin Emre / Ali Asker Barut Şiiri - Osman Çutsay / Şiirin Elindeki Son
Kibrit (Cumhuriyet Kitap, sayı: 578, 15.3.2001), TBE Ansiklopedisi (c.1, 2001).
Ustam öldü ben yazarım
Dalgınlıklar çalışıp
ayışığında ıslığımla
Yalnız yüzümde solgun sıla
Ustam öldü ben yazarım
Ben de gömülürüm mahzun bir
şarkıyla
İlkyazda gökkuşaklı bir
yağmura
Ustam öldü bana kaldı çünkü
Ağzında mağlup bir ıslığın
kederi
Ey toprağa düşen uğultulu bir
dal gibi
Hep yeniden açan kendinde yalnızlığı
Ey solarken üstünde gökyüzü
Kısık sesle okuyan Elemler Kitabı’nı
Bakışlarında yaralı bir
karaca
Ağırbaşlı kuşların uçtuğu
gecelerde
Benim şimdi, üzgün dolaşan o
mağribi
Bunlar ömrümün en yorgun
gözyaşları
Dökülen, hazin bir güz gününe
Büyütüp içimde çok eski bir
karanlığı
Ben yazarım, ben yazarım
Günde beş vakit kalbimde
Hüzünle coşturup kelimelerimi
(Sarhoş Böcek Şarkıları’ndan)