Çocuk edebiyatının çeşitli dallarındaki ürünlerini 1968’den
itibaren Okul-Aile Birlikleri (1968-71), Türkiye Çocuk (1984-87),
Diyanet Çocuk (1982-88), Gül Çocuk (1985-86), Kandil Çocuk
(1986-87), Kıvılcım Çocuk (1995-96) dergilerinin yanı sıra Zaman,
Türkiye ve Yeni Asya gazetelerinin çocuk ve aile sayfalarında
yayımladı. Tek Kanatlı Güvercin adlı çocuk kitabıyla 1987’de Kültür
Bakanlığı Çocuk Edebiyatı Ödülünü, 2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk
Edebiyatı Ödülünü aldı. Çocuk Edebiyatçıları Birliğinin başkanlığını yürüttü.
Türkiye Yazarlar Birliği ile İLESAM üyesidir.
ESERLERİ:
ÇOCUK HİKÂYESİ: Değirmenden Gelen
Haber (1996), Cambazhane Merakı (1983), İbibik Yuvası (1986),
Gül Ahmet (1986), Anneler ve Kızlar (1990), Bayram Şenliği (1990),
İdamlık Şehzade (1996), Cimri’nin Kedileri (1996), Anneler ve
Kuzular (1999), Yağmur Gözlü Çocuk (2000).
ÇOCUK ROMANI: Sakıncalı Yumurcak (1987),
Tek Kanatlı Güvercin (1987), Üç Kişilik Mutluluk (1988), Pembe
Kızın ölümü (1988).
MASAL: İdris Baba’nın Hanı (1984),
Küçük Hüseyin ile Deli Harami (1984), Kara Giysili Küçük Adam (1991),
Kurşun Gemicik (1991), Kederli Bostan Korkuluğu (1991), Güzel
Kulenin Çirkin Bekçisi (1991), Şişedeki Gemi (1991), Kağıt Civciv
(1991), Tembel Temel’in Cennet Gezisi (1991), Taş Bebekler Ülkesi
(1991), Tonton Dede’nin Yaşlı Saati (1991), Bir Küçük Nasrettin
Varmış (1992).
ÇEVİRİ: Uğursuz Perşembe (A. G.
Winberg’den, 1988), Yavru Geyik (M. Kinnan Rawlings’den, 1995).
HAKKINDA: TBE Ansiklopedisi.(c. 1, 2001), Ali
Karaçalı - Selahattin Arslan - Hakkı Uslu / Çocuk Edebiyatçıları Birliği
Başkanı Yazar Üzeyir Gündüz ile “Öykü, Masal ve Çocuk Edebiyatı” Üzerine (Bilim
ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Temmuz 2003), TDOE – TDE Ansiklopedisi 4
(2004).
Tam
on yıl oldu. On yıl önce bu gün, Çocuk Edebiyatçıları Birliği'mizin dervişi, değerli
dostum, güzel insan Rıfkı Kaymaz'ı kaybetmiştik.
Bendeniz
fazla rüya görmem. Gördüklerim de bir anlatı oluşturmayacak kadar, bölük pörçüktür.
Ama mübalağa olmasın; Rıfkı'yı yılda birkaç kez görürüm. Hem de ayan beyan;
ölmemiş gibi... Ya bir kafede çay simit sohbetinde ya da bir dost kitabının
kritiğini yapıyor oluruz. Mütebessim
çehresi ve o yumuşak konuşmasıyla içime bir ferahlık verir. Uyandığımda, mistik
bir derinlik yaşarım kendi ruhumda... Üç ihlas bir Fatiha'yla yolcu ederim onu.
Yıllarca
hem Türkiye Yazarlar Birliğinin Genel Sekreterliğini, hem de bizim derneğimizin
sekreterliğini yaptı. Bir kez olsun, yorgunluk şikayetinde bulunmadı. Yeri
geldi; eve iş götürdü bizi mahcup etmemek için...
O
bizim posta güvercinimizdi. Katılamadığımız dost meclisi haberlerini o getirirdi bize. Çoğu kez,
ofisimde yalnız çalışırım. Umulmadık bir anda zilim çalarsa bilirim ki, Rıfkı
gelmiştir. Bu duygu bende hâlâ değişmedi. Hatta marazi bir hâl aldı desem
yanlış olmaz. Bu da bana, ona karşı olan vefa duygumuzda bir körlük olduğu
izlenimini veriyor. Hakkını helâl eder umarım.
Rüyalarımın
kapısı her zaman olduğu gibi sana hep açık olacak Rıfkıcığım.
Ruhun
şad olsun benim güzel kardeşim. Seni hiç unutmayacağız.
22
Şubat 2022