Ressam (D. 1903, Bursa - Ö. 20 Nisan 1990, Ankara). Lise çağlarındayken bir süre Cemal Nadir'in yanında tabelacılık yaptı. 1921'de Sanayi-i nefise mektebi'ne girdi. Burada 1930'a kadar İbrahim Çallı atölyesinde resim öğrenimi gördü. 1923'ten sonra Galatasaray ve Akademi sergilerine Bursa manzaralarıyla katıldı. 1930'da Avrupa sınavını kazandıysa da, o yıl devlet yurt dışına öğrenci göndermediği için gidemedi. 1934-37 yılları arasında Konya'da çeşitli liselerde resim öğretmenliği yaptı. Atatürk'ün isteği ile 1936'da Moskova, Kiev ve Leningrad'da Türk resim sanatını tanıtan sergiler açtı. 1937'de Güzel Sanatlar Akademisi'ne resim öğretmeni olarak atandı, 1967'de de bu görevden emekli oldu.
Şefik Bursalı'nın sanatı, 1910 kuşağının yan izlenimci, yarı
akademik eğilimine yakın olmakla birlikte, yurt resimleri çığırı diye
adlandırılabilecek yöresel manzara geleneğinin tipik örnekleri
arasında, öncü bir nitelik taşır. Bursa ve Konya dönemi
manzaralarında, yurt doğasını içten ve katkısız bir anlatımla verebilme çabası
açıklıkla görülür. Manzara resimlerinin yanı
sıra, özellikle portrelerinde ve çıplak konulu figürlerinde, desenle
rengi, çizgisel yapı ile boya tadını birleştirme çabasından kaynaklanan klasik
bir yorum bilinci egemendir. Taze yeşiller, sarı ve kahverengi nüanslar içinde,
doğayı, görüntü değerlerine bağlı kalarak, ama kuru bir akademime
sapmaksızın yansıtma kaygısı, Şefik Bursalı'nın sanatına, özgün bir boyut
kazandırır. Bu özelliğin Akademi'deki öğrenimi sırasında edinmiş olduğu bilgi
ve deney birikimiyle bağlantısı, özellikle sonraki yıllarda, doğrudan doğruya
yurt doğasıyla baş başa kalmanın verdiği kişisel yeğlemeleri engellemedi. Gölge
ve yarı gölgeler, açıklı koyulu tonlar, yer yer hacimsel anlatıma kayan
ayrıntılar arasında, figür etkinliğini gözden kaçırmayan ince bir seziş gücü,
söz konusu yeğlemelerle birlikte izleyiciyi kavrar, yöre kaynaklı bir doğa
sevgisi uyandırır. Şefik Bursalı, bu çizgisini, küçük dönem ayrımları dışında,
sürekli ve kalıcı kılmayı başarmış, gerçek sanatın doğayla bütünleşen bir
sanatçı duyarlığında gelişebileceğine ilişkin görüşünü, her zaman ön planda
tuttu.
İlk kişisel sergisini, 1960'ta Bursa Belediyesi'nde
düzenleyen Şefik Bursalı, uzun süre sergi açmadı ve Devlet sergilerine
katılmakla yetindi; ancak 1980 ve 1983'teAnkara' da, 1982'de
de İstanbul'da üç ayrı kişisel sergi açtı. 1966'da 27. Devlet
Resim ve Heykel Sergisi'nde Bakırköy'de
Eski Baruthane adlı tablosuyla ikincilik ödülü kazanan sanatçı, 1973, 1980
ve 1982'deki Devlet sergilerinde de başarı ödülleri aldı.
HAKKINDA: Nüzhet İslimyeli / Türk Plastik
Sanatçıları Ansiklopedisi (1971), Nurullah Berk - Hüseyin Gezer / 50 Yılın Türk
Resim ve Heykeli (1973), Adnan Turanî / Batı Anlayışına Dönük Türk Resim Sanatı
(1984), Büyük Larousse (c. 4, s. 2029, 1986), Ana Britannica
(c.5, s. 144, 1987), Sezer Tansuğ / Resim Sanatının Tarihi (1999).