Şair ve
yazar (D. 1937, Gaziantep – Ö. 1 Nisan 2018, Bodrum / Muğla). İlköğrenimini
memleketinde tamamladıktan sonra İstanbul’da Robert Koleji (1958) bitirdi.
Gazetecilik Enstitüsündeki öğrenimini yarıda bırakarak özel tiyatrolarda aktör
olarak çalıştı, çevirmenlik yaptı. 1960’lı yıllarda A Dergisi kadrosu
içinde yer aldı. Daha sonra Milliyet Yayınlarında çalışırken Milliyet Çocuk,
Milliyet-Sanat dergilerini, yayınevinin sahip değiştirmesinden sonra
Karacan Yayınları ile 1980’lerin önde gelen dergilerinden Sanat Olayı dergisini
yönetti. 1990’ların sonunda Radikal gazetesinin Cumartesi ekinde
köşe yazarlığı yaptı. Çoğu edebiyat eseri olmak üzere yüzün üzerinde kitabı
dilimize kazandırdı. Sinemaya da ilgisi olan Ülkü Tamer, bir süre Ankara’da
film işletmeciliği yaptı.
Sanat
hayatında ilk ürünü küçük yaşta yazdığı Duygular Konuşuyor (1948) adlı
bir perdelik bir okul piyesi idi. İlk şiiri “Dünyanın Bir Köşesinden Lucia”
Kaynak dergisinde çıktı (1954). Şiir ve çevirileri sonraki yıllarda Pazar
Postası, Yelken, Yeditepe, A Dergisi, Yeni Dergi, Milliyet Sanat vd.
dergilerde yer aldı. Ülkü Tamer, İkinci Yeni şairleri arasında kabul edilir.
İmgeci, lirik, yer yer mizaha giden, bazen de çocuksuluğa kaçan bir dille
yazdı. Özellikle son derece verimli olduğu ilk döneminde hemen her yıl bir
kitap çıkarmıştır. Şiirinin çoğunu 1950’lerin sonu ile 60’larda, başka deyişle
İkinci Yeni akımının sürdüğü dönemde yazdı. 1960’ların sonundan itibaren daha
seyrek şiir yayımlamaya ve bu arada şiirinde çok ciddi bir yön değişikliği
görülmeye başladı. Bu değişikliğin sonuçları en çok Antep Neresi’nde
ortaya çıkar. Bu kitaptaki şiirlerinde daha açık seçik, imgesel yönü daha
geride ve yer yer sol ideolojik söyleme yaslanan söyleyişi ilk kitaplarının
yoğun imgeci tarzından epeyce farklıdır. Yine de kendine özgü şiirsel havayı
bütün ürünlerinde sezmek mümkündür. Şiir çevrelerinde her şeye rağmen ilk
kitaplarının imgeci ve çocuksu duyarlılığı ve son derece iddiasız ve ilginç
buluşlarıyla tanınmakta, şiilerri bu çerçevede okunmaktadır.
Ülkü
Tamer’in sanat dünyasında şair olarak tanınmasına karşın; tiyatrodan senaryo
yazarlığına, çevirmenlikten anı ve hikâye yazarlığına uzanan geniş bir ilgi
alanı vardır. Anıları ve hikâyeleri yer yer kapalı, hatta anlamı örtük şiirinin
arka plânını görmek açısından değerli bulunmuştur. İmgeci şiirlerinde de açık
seçik şiirlerinde de kendine özgü bir dünyası vardır. Bu dünya masumiyetin,
efsanelerin, özellikle de popüler kültür efsanelerinin başrolde olduğu bir
dünyadır. Diğer İkinci Yeni şairlerinde olduğu gibi Ülkü Tamer’in de şiirine bu
şiirin yazıldığı dönemde önde olan popüler kültür ve sanat verileri imgesel
deformasyona uğramış olarak sızmıştır. Özellikle Ezra ile Gary kitabı ve
Sıragöller kitabının belirleyici şiiri “Bruegel” bunun en fazla dikkat
çekmiş, en çok umursanmış örnekleri sayılabilir. Tamer’in Anadolu’da geçen
çocukluğundan ve taşra hayatından ilham alarak yazdığı duyarlıklı, incelikli,
yer yer metafizikleşen şiirleri ise önce şiir ortamında tanınmasını sağlamış,
böylece İkinci Yeni şairlerine katılmış; bugün de hâlâ değer verilen
şiirlerdir. Soğuk Otların Altında kitabındaki “Kiremit Damlı Kırmızı Ev”
bu tür şiirlerinin en öne çıkanıdır diyebiliriz.
Ülkü
Tamer, Edith Hamilton’dan Mitologya çevirisiyle Türk Dil Kurumu 1965 Çeviri
Ödülünü, İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür (1966) kitabıyla Yeditepe
1967 Şiir Armağanını, Alleben Öyküleri kitabıyla da 1991 Yunus Nadi Öykü
Armağanını, 2004 Dünya Şiir Günü Büyük Ödülünü kazandı. Zülfü Livaneli, “Güneş
Topla Benim İçin” albümünde Ülkü Tamer’in Antep Neresi kitabındaki
şiirleri besteledi.
İkinci Yeni şiirin usta
temsilcilerinden Ülkü Tamer, 1 Nisan 2018 akşamı Bodrum’da yaşamını yitirdi. Tamer’in cenazesi 2 Nisan 2018 günü Pazartesi Bodrum
Turgut Reis Merkez Camisi’ndeki ikindi namazından sonra Gümüşlük Mezarlığı’nda
toprağa verildi.
Ünlü sanatçı Onur Akay, İkinci
Yeni Şiir Akımı’nın önde gelen temsilcilerinden ünlü şair ve oyuncu Ülkü Tamer’in
vefat ettiğini duyurdu. Twitter adresinden acı haberi veren Akay, “İkinci Yeni
Şiir Akımı’nın önde gelen temsilcilerinden usta şair, çevirmen, gazeteci ve
oyuncu Ülkü Tamer’i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Keşke birisi 1 Nisan şakası
dese. Nur içinde yatsın.” ifadelerini kullandı.
“Nuh’un
gemisi gibiydi Ülkü Tamer’in ilk şiirleri: Kalabalık, şenlikli,
her türlü imgenin erkeğini ve dişisini barındıran, terzilerle, dülgerlerle,
tilkilerle, kirpilerle, sansarlarla ve her şeyle dolu. Hayatın,
ölümün ve her şeyin amatörüydü Ülkü Tamer bu şiirlerde.” (Cemal Süreya)
“İkinci
Yeni’nin, çağdaş İngiliz şiirini yakından izleyen, çeviriler
yapan, Batı etkilerine açık bir şairiydi. Özellikle 1960’ların
ikinci yarısında yazdıklarıyla kapalı şiir anlayışının kusursuz örneklerini
verdi. Toplumsal sorunlara yönelirken de şiirin düzeyini düşürmedi.”
(Memet Fuat)
“İçtenlik
onun en başta gelen özelliklerinden biri. Us, şiirinin en önemli
öğesi. Çoğu zaman ‘zekâ’ şiiri yazıyor Ülkü Tamer. İlk
okunuşta kendini kolayca teslim etmeyen şiirler bunlar. İkinci, üçüncü
okunuşta insan daha bir yakın hissediyor kendini, daha iyi anlıyor.”
(Anıl Meriçelli)
“Ülkü Tamer’in iyi bir şair olduğunu bütün
edebiyat okurları bilir. Yazdığı şarkı sözleriyse, örneğin ‘Güneş Topla Benim
İçin’, ‘Memik Oğlan’ dillerden düşmez. İlk öykü kitabı Alleben Öyküleri, 1991
Yunus Nadi Öykü Armağanını almıştır. Ülkü’nün başarısının sırrı, beni çok
şaşırtmadı. O kısa tanımlamaların içine, biraz alaysılık desteğiyle, psikolojik
yorumlar yerleştirmesini bilir. Bir futbol maçını anlatırken bile…” (Sennur Sezer)
ESERLERİ:
Şiir: Soğuk Otların
Altında (1959), Gök Onları Yanıltmaz (1960),
Ezra ile Gary (1962), Virgülün Başından Geçenler (1965), İçime
Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür (1966), Sıragöller (1974), Seçme
Şiirler (1981), Antep Neresi (1986), Yanardağın Üstündeki Kuş (toplu
şiirler, 1986), Ben Sana Teşekkür Ederim (2003).
Hikâye: Alleben
Öyküleri (1991).
Anı: Alleben Anıları (1997), Yaşamak Hatırlamaktır (1998),
Bir Gün Ben Tiyatrodayken (2003).
Çocuk Kitabı: Şeytanın Altınları (1989), Pullar Savaşı, Günışığı
Hoşça Kal (2000), Tele Yunus, Çocuklara Genel Kültür, Ne
Biliyorum?, Hangisi Doğru?.
Oyun: Kadı (Musahipzade
Kemal’den uyarlama).
Senaryo: Bir
Milyara Bir Çocuk, Beni Bekledinse.
Çeviri: Fizikçinin Duası (O.
Süleymanov’dan), Sürgünden Şiir (R. Alberti’den), Babi
Yar (Y. Yevtuşenko’dan, 1966), Deniz Bile Ölür (F. G. Lorca’dan), Cathay
(E. Pound’dan), Tagore (R. Tagore’den), Mavi Bozkır (Şolohov’dan),
Kırmızı Yapraklar (W. Faulkner’den), Köpek Suratlı Maymun (J.
Haşek’ten), Sinirli İnsanlar (Zoşçenko’dan), Kadınsız Erkekler (E.
Hemingway’dan), At Hırsızı (E.Caldwell’den), Mitologya (E. Hamilton’dan,
1964), Gece (M. Antonioni’den, 1971), Vietnam’a Sevgiler - Hiroşima’nın
Çiçekleri - Hiroşi-ma’nın Tohumları - Nasıl mısın İyi misin? (1974)
- Mutlu Gün (E. Morris’ten), Hoşça Kal Columpus (P.Roth’tan), Zamanımızın
Kahramanı (Lermontov’dan), Silahlara Veda - İhtiyar Balıkçı (E.Hemingway’dan),
Toprak Ana - Cemi-le (C. Aytmatov’dan), Sıkıyönetim (F.
Solinas’ın senaryosundan romanlaştırma, 1974), Dev (T. Dery’den),
Arkadaki Silah (E. Queen’den), Şişkolarla Sıskalar (A.
Maurois’den, 1975), Sanki (J. Herzberg’den),
Pinokyo (C. Collodi’den), Kibritçi Kız (Andersen’den), Ezop
Masalları (Aisopos’tan), Altın Kuş (Grimm Kardeşler’den Masallar,
KAYNAKÇA:
Anıl Meriçelli / Kurşun Yerine Gelincik (Papirüs,
sayı: 5, 1966), Mehmet Kaplan / Cumhuriyet Devri Türk Şiiri (1973), Cemal
Süreya / Şapkam Dolu Çiçekle içinde “Suçsuzluğun Şiiri” (1976), Ahmet Necdet /
Modern Türk Şiiri: Yönelimler Tanıklıklar Örnekler (1993), Ahmet Ümit / Yaşamak
Hatırlamaktır (Radikal Kitap, 14.6.2002), Yakup Altıyaprak / İkinci Yeninin
Kolejli Yüzü: Ülkü Tamer (Kırklar, sayı: 9, 2004), İkinci Yeni şiirin
usta temsilcilerinden Ülkü Tamer yaşamını yitirdi (aydinlik.com.tr,
01.04.2018).
SENİ SEVDİM, OLUR MU?
Ülkü Tamer
Büyüsem asarlar beni, çınar olur ağacım,
Elmaların gümüşten çekirdekleri olur;
İstersen ellerini bağlarım, on kuruş alırım,
On kuruş alırım, yolculuğa çıkarım,
Oradan bir elma ağacına çıkarım;
Bütün komşular üzülür buna.
Asarlar beni belki bir yıldız
ağacına,
Ay ışır belki cebimdeki kupadan,
Çünkü her yolculukta on kuruş vardır,
Çünkü şarap içilir, düğme dikilir;
İstersen gece olur, bıçaklar olur,
Bütün komşular keserler elma.
Çekilir kepengi denizin,
başlar usulca koru,
Kahverengi bir gömlek giyerim sana doğru.