Şair (D. 1669, Mora – Ö. 1737). Asıl adı Hasan’dır. Çocukluk ve ilk gençlik yılları doğduğu kasabada geçti. Venediklilerin Mora’yı işgalleri üzerine oradan ayrılarak İstanbul’a geldi. Edirne’ye yerleşerek memurluk görevlerinde bulundu. Tasavvufa ilgi duydu. Gülşenî tarikatına girdi. Sezâî mahlasını kendisine Niyazî-i Mısrî’nin verdiği rivayet edilmektedir. Bulunduğu tekkeye şeyh oldu. Şiirlerini aruz ve hece ölçüleriyle yazdı. Bir Dîvân’ı bulunmaktadır.
KAYNAK: İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
Ben câm-ı aşkı içtim mestânedir desinler
Havf u recâyı geçtim dîvânedir desinler
Şehr-i melâmet içre rüsvaylıklar ettim
Bir özge hâle yettim âyâ nedir desinler
Varlık sarâyını ben yıktım edip harâbe
Genc-i Hakka yer oldum vîrânedir desinler
İçtim şu denlü câmı bilmem ki subh u şâmı
Mest olmuşam müdâmî meyhânedir desinler
Yan şem'-i hüsn-i yâre bin cân ile Sezâî
Yok bundan özge çâre pervânedir desinler