Cengiz Alpay

Şair

Doğum
Ölüm
Diğer İsimler
Hakkı Cengiz Alpay, H. Cengiz Alpay

Şair (D. 1922, Çevirme köyü / Gürün / Sivas - Ö. 1991, İstanbul). Tam adı Hakkı Cengiz Alpay. Babaahmetler sülalesine mensuptur. Şair bir ailedendir. Büyük dedesi İrfanî, babası ise Layıkî mahlasıyla şiirler yazan Muhammed Sezai’dir. Köyünde ilkokul bulunmadığı için okuma ve yazmayı babası Sezai Alpay’dan öğrendi,  özel öğrenim görerek yetişti. Okuma alışkanlığı ve şiir zevkini de babasından aldı.

Babasının ölümü üzerine genç yaşta hayata atılarak İstanbul’da yaşamaya başladı. Liseyi dışarıdan bitirdi. Bir süre muhasebecilik ve imalatçılık yaptı. 1959-68 yılları arasında matbaacılıkla uğraştı. 1973 yılında Nakışlar Yayınevini kurdu. Çeşitli gazetelerde yayımladığı hicivleriyle tanındı. Yine hece ölçüsüyle âşık tarzı şiirler, gazeller ve dörtlükler yazdı. Gürünlü Âşık Gülhanî, Hakkı Cengiz Alpay için aşağıdaki dizeleri söylemiştir:

 

Hakkı Cengiz Alpay gözümün nuru

Birbirinden üstün eseri

Sivas ümidi Gürün’ün varı

Yazdırdım kalbime silen olmasın

 

ESERLERİ:

ARAŞTIRMA-İNCELEME: 20 Halk Şairi (1948).

ŞİİR: İlkbahar (1954), Yaz Dedi (1966), İlkbahardan Yaza Doğru (1967), Başlattılar (1968), Okşattılar, Oynattılar, Gül Attılar (1969), Alparslan ve Malazgirt Destanı (1971), Nakışlar (1972), Gönülden Akışlar (1973), Manzaraya Bakışlar (1973), Harman Za­manı (1974), Orman Zamanı – Hiciv (1975), Hoş Geldiniz.

KAYNAKÇA: V. Recai Velibeyoğlu / ÖBBŞKA (c.1, 1975), TDE Ansiklopedisi (c. 1,1976), Fahri Ersavaş / Hamasi Türk Şiiri Antolojisi (1961), Birsen Pekçolak - Zeki Büyüktanır / Homeros’tan Günümüze Anadolu Destanları (2002), TDOE – TDE Ansiklopedisi 1 (2002), Alim Yıldız / Sivaslı Şairler Antolojisi (2003), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009).

YAZ DEDİ

Hikmet dolu şu kubbenin altında

Anlayana sivri sinek saz dedi.

Sağır isen her her cübbenin, altında,

Anlamazsan davul zurna az dedi.

 

Yardım edip zarar görmiyen kutlu,

Hayali, vicdanı, hisleri tatlı,

Sır verecek dost bulana ne mutlu,

Uç gün sonra duymamak pek haz dedi.

 

Aldanma iltifat eden dillere

Senin için açtım diyen güllere,

Bugün seni alkışlayan ellere,

Akıllı ol, bu naz dedi.

 

Madem huzur yoksa, dağ değil,

Üç beş salkım üzüm veren, bağ değil,

Bazı kimseler yaşar ama, sağ değil,

İnsandan gadri bilmeye caz dedi.

 

Cengiz’in duygusu seldir taşar bu,

Sel dedik setleri yıkar, aşar bu,

Tetkik et çok düşün garip beşer bu,

Oku, öğren, gör, gez, sonra yaz dedi.

GECEDEN SESLER

Manevi ufkumdan sesler geliyor,

Oku, düşün sonra yaz gidiyor bana.

Gönlüme bir garip hisler geliyor,

Daha bu yalnızlık az diyor bana.

 

Bir yandan eserken kavak yelleri,

Geçtim yalçın dağlar çamlı belleri,

İçimde çağlıyor sevda selleri,

Aşkın deryasında yüz diyor bana.

 

Zaman otuz yılı elimden aldı.

Sonra da bir sonsuz sevdaya saldı,

Dört mevsim hayatın yarısı kaldı,

Bahar, yazdan sonra güz diyor bana.

 

Es eyle! Seher yeli çabuk geldi es,

Kaç kişi uyanık rüyada herkes,

Penceremde sanki ilahi bir ses,

Uyuma bu gece gez diyor bana.

KÖYDE BİR GECE

İsli bir lambanın zayıf ışığı,

Yüzüme tebessüm ettiği andır.

Pencere önünde duran ışığı,

Uzaktan seyredip gittiği andır.

 

Heceler topladım mısralar ördüm,

Aşkın huzurunda imtihan verdim.

OLSUN

İnsan o ki, gönlü temiz, saf olsun,

Yazdıkları asırlarca laf olsun,

Ömür meçhul felek diyorlar,

İstediler bir de fotoğraf olsun

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör