Gazeteci
- yazar (D. 23 Şubat 1878, Yavşirma köyü / Kazan – Ö. 22 Temmuz 1954, Ankara).
Babası köyün imamı İlâdettin İshakî, annesi Bike Kameriye Hanım’dır. On iki
yaşına kadar babasının medresesinde okuyarak Kazan şivesi ile Arapçanın tüm
inceliklerini öğrendi. 1890’da Çistay’daki Şakir Kemal Hazretin Medresesi’ne,
üç yıl sonra ise Kazan’daki daha yüksek bir medreseye gönderildi. O sırada ölen
akrabası Şehabettin Mercanî’nin eski öğrencilerinden Şeyhattin Ağa, içinde
Türkçe eserlerin de bulunduğu zengin kütüphanesini ona verdi. Bu kütüphanedeki
kitaplardan yararlanarak bilgilerini daha da pekiştirdi ve arttırdı. 1893
yılında Kazan’da Âllam Hazret Medresesi’ne giren Ayaz İshakî, ünlü Gallam
Hazret’in öğrencisi oldu. Kazan’da düşüncelerinin gelişmesi için daha geniş bir
ortam buldu. İsmail Gaspiralı’nın Kırım’da çıkardığı “Tercüman”, Azerbaycan’da yayımlanan “İginci Köylü” gazeteleri ile İstanbul’da basılan “Malûmat” dergisini izleyen Ayaz
İshaki’nin ilk gazetecilik merakı bu yayınlarla başladı.
Ayaz
İshakî babası tarafından İslâmî bir yaşam anlayışı ve İslâm ahlâk ilkelerine
göre yetiştirilmiş ve küçük yaşlardan itibaren İslâm dünyasının tarihini
öğrenmeye başlamıştı. Daha sonra yazacağı eserlerinde, bu yetiştirilme tarzının
kuvvetli etkisi görülür. Bu bağlamda, anılarından birindeki şu sözleri
önemlidir:
“Ben İslâm dünyasının tarihi faciasının
sebeplerini araştırmağa başladım... Şark milletleri, ileri bir medeniyete sahip
bulundukları halde, müstemlekecilerin tahakkümüne nasıl düştüler? Dikkatimi
celbeden elim bir hakikat, İslâm tarihçilerinin bu sebepleri meydana koymaktan
içtinap ettiklerini (çekindiklerini) gösteriyordu.”
Ayaz
İshakî, Kuzey Türklerinin kültürel ve millî uyanış döneminde yetişmişti. Bu
uyanış tarihi ile ilgili olarak adlarını Türk büyükleri içine yazdıran
Şehabettin Mercanı, Hüseyin Feyzhan, Abdülkayyum Nasirî ve Kırımlı Gaspıralı
İsmail Bey’i örnek almış ve onların etkileri altında kalmıştır. Onlar Kuzey
Türklerinin uyanışı için tarih, pedagoji ve felsefe alanlarında çalışmışlar,
Ayaz İshakî Bey ise edebî eserleri ile bu harekete katkıda bulunmuştu. İlk
eseri olan “Taallümde Saadet”
(1896) adlı kitabını daha öğrencilik
yıllarında yayımlamıştı.
Ayaz
İshakî millî kültürün eğitim ile gelişeceğine inanmış, yazılarında ve
eserlerinde Avrupalılaşma ve ıslahat (yenilik) hareketlerine geniş yer
vermiştir. Bu hareketin edebiyattaki temsilcileri Ayaz İshakî Bey’den başka F.
Emirhan, F. Kerimî, Rahim, A. İbrahim beylerdir. Ancak İshakî düşünce ufkunun
genişlemesi ile yetinmeyerek, arkadaşı Sadri Maksudi ile medreseden ayrılarak
1899’da Kazan’daki Tatar - Rus okuluna giderek Rus dilini öğrendikten sonra Rus
klâsik eserleri üzerinde çalışmaya başladı. Burada dört yıllık öğrenimini
tamamlayarak “ilkokul uçiteli” (Rus dili öğretmeni) diploması aldıktan
sonra bir süre öğretmenlik yaptı. Bu okulda öğrendikleri ile birlikte Ayaz
İshakî, milletin manevî terbiyesi için edebiyat estetiği aracılığıyla çalışmak
gerektiği düşüncesinde karar kıldı. İshakî, eserlerini meydana getirirken, eserinin
konusunu halkın içinden aramış ve bulmuştur.
Ayaz
İshakî’nin yönetimindeki gizli “Hürriyet”
dergisi 1902’de yayımlanmaya başladı. 1905 Rus Devrini, Kazan Türkleri için de
kimi olanaklar sağlamış ve bu yıllarda birçok millî gazete ve dergi
yayımlanmaya başlamıştı. 15/18 Ağustos 1905 tarihlerinde Nijni-Novgorod
kentinde Rusya Türklerinin Birinci Kongresi toplandı ve kongrede verilen karar
üzerine, Ocak 1906’da Petersburg’da “Bütün Rusya Müslümanlarının İttifakı” adı
ile bir birlik kuruldu. Ayaz İshakî de bu kongreye katılmıştı.
Ayaz
İshakî Bey, 1905’te “Tan Yıldızı”
gazetesiyle, “Tan” dergisini
yayımlamaya başladıysa da, Çar hükümeti kısa bir süre sonra bu gazete ve
dergiyi kapattı ve Ayaz İshakî Çistay hapishanesine gönderildi. Devlet Duma
Kongresi’ne rastlayan bu hapislik nedeniyle İshakî seçilme hakkını yitirdi.
Seçimlerden sonra serbest bırakılması üzerine 1906’da “Tavış” gazetesini çıkarmaya başladı. Ancak yeniden tutuklanan
Ayaz İshakî, altı aylık bir tutukluluktan sonra, 1907’de üç yıllığına sürgüne
gönderildi. 1908’de kaçarak saklandığı Petersburg’da polis tarafından yakalandı
ve yeniden sürgüne gönderildi. Sürgünden sonra Kazan’a girmesi yasaklığından
Petersburg’da basın yaşamına yeniden başladı. 1911’de İstanbul’a gelerek
Kandilli’ye yerleşti ve eserlerini yazmayı sürdürdü. Ancak arkadaşlarının
daveti üzerine Rusya’ya dönerek mücadelesine kaldığı yerden devam ettiyse de
yeniden tutuklanarak sürgüne gönderildi. 1913’te çıkarılan genel aftan
yararlanarak serbest kaldı ve “İl”
gazetesini çıkardı, ancak 1915’te bu gazete de kapatıldı. 1916’da “Söz” gazetesini çıkarmaya başladı, ancak
bu gazete de kapatıldı. Rusya’da 1917 Şubat İhtilâli’nin çıkması üzerine, Kazan
Türklerinin bağımsızlığı yolunda yoğun bir çalışma içine girdi ve “İl”
gazetesini Moskova’da yeniden yayımlamaya başladı.
Ayaz İshakî 1920’de kaçarak Paris’e gitti.
Burada Sadri Maksudi Beyle birlikte Kazan Türklerinin millî hukuklarını
savunmayı sürdürdü. 1934-38 yıllarında Mançurya, Kore, Japonya, Arabistan ve
Finlandiya’ya geziler yaptı ve bu ülkelerde yaşayan Kazanlıların örgütlenmesi
için katkı verdi. Uzakdoğu gezisi sırasında “Millî Bayrak” gazetesini kurdu. 1928-39 yıllarında Berlin’de “Yana Millî Yul” dergini çıkardı. Sürgün yıllarında
da yazarlıktan vazgeçmeyerek sesini kalemiyle duyurmaya gayret etti. 1939’da
Türkiye’ye geldi ve burada da “Türk Yurdu”
dergisinde çalışmaya başladı. Elli yıllık yazarlık, edebî ve siyasî çalışmaları
sırasında l0’dan fazla gazete ve dergi, 50’ye yakın da kitap yayımladı.
Ayaz
İshakî, 1953 yılında “Amerika Komitesi”nin davetlisi olarak Münih’e gitmiş ve
orada yapılan kongrelerde, Rus olmayan halkların haklarını savunmuştu.
Münih’ten döndükten sonra sağlığı iyice bozulmuş ve 22 Haziran 1954’ tarihinde
Ankara’da kızının evinde yaşamını yitirdi. Cenazesinin İstanbul/Edirnekapı
Şehitliği’nde Yusuf Akçura’nın yanına gömülmesini istemişti. Bu arzusu yerine
getirilerek, istediği yerde toprağa verildi… Kazan Türklerinin kültürel ve
milli uyanışlarına edebî eserleri ile ışık tutan Ayaz İshakî Bey yaşamını
Türklüğe adamış bir fikir adamı ve bir bağımsızlık mücahididir.
ESERLERİ:
HİKÂYE-ROMAN: Taallumda Saadet (Öğretimde Mutluluk, Kazan
1896), Kelepuşçi Kız (Kazan 1900), Tilenci Kız (Kazan 1907), Zindan (Kazan 1907), İki Yüz Yıldan Sonra İnkıraz (1908), Soldat (1908), Cıyıntık (1909), Bay Oğlu (Tüccar Oğlu,
1911), Turmış mı Bu? (Hayat mı Bu?, 1911), Şakirt Abiy (1911), Sünnetçi Babay (1911), Familiye Saadeti (1912), Mulla Babay (Hoca Efendi, 1913), Üstadbike (1915), Ul Eli Öylenmegen İdi (O Daha
Evlenmemişti, 1918), Üyge Taba (Eve
Doğru,1938), Uluğ Muhammed (1947).
OYUN: İki Aşk
(1903), Üç Hatun Bilen Turmış (Üç
Kadın ile Hayat, 1908), Züleyha (1918), Dulkın İçinde (Dalga İçinde, 1937), Köz
(1938), Jan Bayeviç (1939), Kadın
İlk Hayat, Hayat Yolunda.
ANI: Anı Defteri, Utız Yıllığım (Otuz Yıllığım, 1927; 1988’de Lena Gaynanoua
bir ciltte Taalümde Saadet, Bay oğlu, Abdulla, Zindan, Soldat, Oçraşu yaki
Gölgıyzar, Kelepüşçü Kız, İki Yüz Yıldan Son İnkıraz kitaplarını Kiril
harfleriyle topluca bastırdı.).
ARAŞTIRMA-İNCELEME:
Şimal Türklerinin Edebiyat Tarihi.
ÇEVİRİ: Kazan Tarihi (Hudyakov’dan).
KAYNAKÇA: Tahir Çağatay / Muhammed Ayaz İshaki-Hayatı ve Faaliyetleri (1979), Türk Ansiklopedisi (c. 30, s. 36-37), TDE Ansiklopedisi (c. 4, s. 342-343), TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 21, s. 474-475), Şule Güngör / Yanga Millî Yul Dergisi ve Tatar Aydınlarından M. Ayaz İshaki (İdilli)’nin Siyasî Görüşleri (M. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 1994), Azerbaycan (Ayaz İshakî özel sayısı, c. 13, s. 4-6), TDOE –TDE Ansiklopedisi (c. 5, 2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).